440 syf.
8/10 puan verdi
“Bunları öyle yapan senin zihnin.”
Spinoza problemi Yalom’un okuduğum ikinci kitabı. Önsözde bahsedilen kitabın yazılış süreci, Spinoza’nın müzesinde yazarın o kitabı yaratma mayasını bulması; başlamadan kitabı sevmemi sağladı.Belki bunu okumadan direkt kitaba başlasaydım farklı beklentiler içinde olacaktım ve kitap gözümde büyüyecekti. Kitabı güzel kılan iki farklı zamanda iki farklı insanın hikayesini hem birbirine bağlayarak hem de kendi çizgilerinde işleyebilmesi ve okura Spinoza ve Rosemberg’le beraber bir terapi farkındalıği katabilmesiydi. Nietzche Ağladığında kitabında da sevdiğim bu dialoglar ve terapist ve ondan yararlanan kişinin mahremiyetine ortak oluyormuş hissiydi diyebilirim. Spinoza yı tanımıyordum , kitap sayesinde ona kendimi yakın hissettiğimi ve onu öğrenmek istediğimi fark ettim. Kitabın can alıcı cümlesi ise bana göre “Bunları öyle yapan senin zihnin.” cümlesi oldu. Önsözü geçmeden okumanızı tavsiye ederim.
Spinoza Problemi
Spinoza ProblemiIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20191,846 okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Ayfer Tunç’un yazma diline ve zekasına o kadar tutuldum ki; kitaplarını okurken hiç bitmesin istiyorum. Hatta birçok kitabın arasında dönüp dolaşıp yine elime bir Ayfer Tunç kitabı almış buluyorum kendimi. Uzun zamandır listemde olan ‘’Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi’’ kitabını da çok büyük bir keyifle ve hayranlıkla okudum. Ayfer Tunç’un karakter yaratma başarısı zaten ortada. Ama bu kitapta o kadar çok karakter var ki ilk sayfalarda ben şaşkınlıkla okudum. Bir incelemede okuduğum kadarıyla yaklaşık 300 civarında karakter var. Ama tüm bu başlangıçta hissettiğim karmaşaya rağmen, sayfalarda ilerledikçe tüm kurgu öyle bir şekilde iç içe geçti ve birbirine bağlandı ki kitabı elimden bırakmak istemedim.. Karadeniz’de denize sırtı dönük olarak inşa edilmiş akıl hastanesindeki doktorların, hemşirelerin, hastaneyi yaratan mimarın, hastaların kendilerinin ve çevresindekilerin hikayelerinden oluşuyor romanımız. Ama tüm bunların arka planında yine olayların geçtiği dönemdeki sosyal ve politik konulara da çok yerinde ve harika dokunuşlar yapmış yazarımız. Çok severek okudum. Ayfer Tunç’un tüm kitaplarının mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,437 okunma
Reklam
408 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bu kitaba ilişkin düşüncelerimi tam olarak nasıl ifade edebileceğimi gerçekten bilemiyorum. “Ağzımda kekremsi bir tat bıraktı” dersem, belki kitabı okuyan insanlar için anlaşılır olur. Ama deneyeceğim. Aslında güzel kitaptı, Kirke ile tanışmak ve onun mücadelesine, gücüne tanık olmak ilham vericiydi. Ancak kitabın başından sonuna kadar o arka kapakta bahsi geçen “yeni bir dünya yaratma” eylemini bambaşka hayal ederek beklemiştim, olmadı. Kitapta anlatılan, ilgimi çekip merakla kitaba sarılmama neden olan ne olduysa kıyısından geçip gitti, beklediğim derinliğe ulaşmadı. Çok başarılı bir toplumsal cinsiyet öyküsü olabilirmiş ama bu konu bile gerçek bir odak olamadı sanki. Kıyısından geçerken en güçlü bulduğum şey bu olmuştu ama netice ona da bağlanmadı diyebilirim. Okuduğuma pişman değilim ama zaman geçtikçe daha iyi anabileceğimi umuyorum.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202134,1bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bir Yazarın Günlüğü, bizi 20. yüzyılın en büyük edebi dehalarından birinin özel dünyasında bir gezintiye çıkartıyor. Virginia Woolf’un ölümünden sonra eşi Leonard Woolf tarafından derlenen bu günlükler, 27 yıl boyunca yazarın en büyük sırdaşı olmuştu. Kendi sanatıyla fırtınalı ilişkisini, sancılı yaratma süreçleriyle utkulu zafer sarhoşluklarının birbirini izlediği kendi yazma eylemini, her daim uç noktalarda yaşadığı acı ve sevinçlerini hep bu defterlere dökmüştü Woolf. Günlükler Woolf’un yazı alıştırmalarına, yapıtlarının yapı taşını oluşturan kişi ve olaylara ışık tutarken, hem çağdaşlarının yapıtları hem de klasikler üzerine düşüncelerini de açıkça ortaya koyuyor. 1918 yılından başlayan günlükler, yazarın 1941’deki intiharının üç hafta öncesine dek sürüyor. 20. yüzyılda roman sanatını dönüştürmüş en büyük ustalardan birinin zihnine girmek, kuşkusuz yapıtlarını kavrayışımıza da ışık tutuyor..
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 2014498 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Mutsuzluk Zamanlarına Mutluluk ' Wilhelm Genazino
Selâmlar Ne zaman listeme eklediğimi bilmediğim ama okurken doğru bir seçim yaptığımı farkettiğim bir Alman edebiyatı önerisi ile geldim. Gerhard Warlich adında felsefe mezunu ve doktora yapmış bir kahramanın bohem ruhunun penceresinden bakıyoruz hayata kitapla.Trajik olansa bütün felsefeci yanıyla cevap bulabileceği felsefik, sosyolojik, toplumsal mevzular dururken onun bir çamaşırhanede müdür olarak çalışmasıdır. Bunların yanında bir de hayatında nereye koyacağını bilmediği bir Traudel vardır.Bunlar ekseninde spesifik olarak raydan çıkan bir hayat okuruz. Esere edebilik ve -benim adıma- keyif katan ise arka planda bu kahramanımızın hayatı yaşama şeklinden doğan mizah, geriye dönük annesel & nesnesel bilinç akışları, yaşama yüklediği kemiksi acı ve üzüntü, susmuş çığlıkları, gözlemlediği gündelik yaşama karşı sıradışı yorumları, bir karıncaya bile gösterdiği aşırı hassasiyet ve daha birçok yolla hayatın mutsuzlukla perçinlemiş halinden bir mutluluk yaratma çabası oldu. Böylece aslında herkesin yaşamda doğru sorular ve tercihlerle kendine özgü bir mutluluğa sahip olduğuna vardırıyor okuru. Yaşama bir sıradışı bakış isteyenlere tavsiyemdir. ___ Kitapla Kalın ___
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Wilhelm Genazino
Wilhelm Genazino
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,134 okunma
224 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Özlemin kuvvetini, şiddetini hissettiren bir yaz geçirmiş Aruoba belki. Mevsimler takip ettikçe, günleri ayları sağalmıştır özlemin de sancısı. Birkaç yerde yürüme ifadesini gördüm ve açık konuşmak gerekirse heyecanlandım. 'Yürüme' çok başka bir anlam taşıyor Oruç Aruoba için. O anlamı sanırım bu eserde, özellikle o kelimenin geçtiği yerlerde, o anlama uygun kullanmadığını görmek biraz rahatlattı. Ol An iyi bir başlangıç kitabı değil. Kronolojik olarak daha erken yazıldığı kanaatindeyim hatta. Yazarın güçlü düşünce yapısı ve kelimeler ile oynayarak biçemsel zenginlikler yaratma becerisini okuduğum birçok kitabında olduğu gibi etkin kullanamamıştı.
Ol / An
Ol / AnOruç Aruoba · Metis Yayınları · 2016845 okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.