Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
·
Puan vermedi
Okurken hepimizin çocukluğuna döneceği bir kitabın yorumuyla geldim. Hepimizin çocukluk daha doğrusu mahalle aşkı İllaki vardır. Ailelerimizin genellikle; 'aynı mahallenin çocuklarısınız siz kardeş sayılırsınız', diyerek yarım kalan ya da henüz başlamadan içten içe biten bazı hikayeler illa ki vardır. 'Zamanın Yankısı' kitabı
Sarah Jio sever olarak temin ettiğim bir kitaptı. Kristin Hannah önsözü de vesile oldu elbette. Kitapta 10 farklı yazar tarafından, New York'un meşhur Grand Central Terminali'nden bir şekilde geçen yabancıların hikayeleri kaleme alınmış. Bazı hikayeler benim nazarımda yarım kaldı. Bazı hikayelerin sonu okuyucunun hayal gücüne kalmıştı. Bir hikayede diğer hikayenin bir parçasını görmek hoşuma gitse de hikayelerde olan yarım kalmışlıklar pek hoşuma gitmedi. Ayrıca en güzel hikaye tabii ki Sarah Jio'nun hikayesiydi. Diğer hikayeler de kesinlikle okunmaya değerdi. Yahudilerin zamanında gördükleri eziyeti farklı farklı hikayelerle okumuş oldum.
Ancak özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde yahudilerin ekstrem zorluk gördüğü döneme dair kitap okumak ne derece mantıklı bilemedim. Tüm hikayelerde Almanların Yahudilere yaptıkları zulümlerden bahsedildi. Şimdi roller değişmiş, Yahudiler hiç mağdur olmamış gibi Filistin halkına eziyet ediyor.
Bakele ~ Sezgin Kaymaz
.
Alıntılar;
.
Bilmiyordu tabii. Ümit verdiğin anda gözlerini pencereye yapıştırır, bakışlarını yollara döker, bekler dururlardı seni.
.
İnatlaşmak için iki inatçı lâzım… Kavga etmek için iki cahil, dövüşmek için iki aciz.
.
Hani söyleyecek çok şeyi vardır da nasıl söyleyeceğini bilemiyordur insan. Cümlelerini yarım
·
Puan vermedi
Einstein, bir konferans için yola çıktığında, gideceği adresle ilgilenmez, çevresindeki herhangi birinden öğrenir öğrenemez ise de bir çaba göstermezmiş. Bir konferans için yola çıkmış. Bir gün önce başlamış olan konferans için, konuşma yapacağı gün havalimanına inmiş.
Taksi durağında bekleyen taksiciye yanaşıp, üniversiteye gitmek istediğini
.
.
Yarım kalan aşk sever misiniz ya da kavuşamayanlar aşkları?
.
Ben çok severim aşkın her halini severim. Kitapta klişe bir aşk okuyorum zannedebilirsiniz ama işleyişi çok derin çok etkileyici
.
.
Masal ve Kenan birbirlerine aşık gençler,amaçları avukat olmak. Aylin Masal’ın en yakın arkadaşı, ailesi tarafından hiç sevgi görmemiş hep dayak yemiş. Ama o hayatta tam tersi yaşamayı seçmiş. Kendini sevdirmek istemiş hep. Aylin’in davranışlarına şaşırmıyor insan aksine üzülüyor.
.
Bu kadar yakın arkadaşların araya gireceği belliydi. Masal hayatının şokunu yaşar, peki ondan hesap soracağı günü bekleyen Mavi kim?
.
Soruların cevaplarını okuduğunuzda bulacaksınız, kitap kendini okutuyor kısa ama etkili merak ettiriyor. Ben severek okudum yarın kalan hikayeler beni hep etkiler,ilk aşklar unutulmaz. Gönül rahatlığı ile tavsiye ederim
Ülkemin acı gerçekleri
Merhabalar,
Bugün okumakta aslında çok direndiğim son anda aklımın çelindiği bir kitapla karşınızdayım. Kitap gerçeklerden oluşuyor. Acı Türkiye gerçekleri. Mesela son sayfasında karısına "Boşuna masraf edeceğime bunun yenisini almak daha iyi değil mi?" diyen bir adam okudum. Sanki ikinci el arabaymış gibi bahsettiği karısı ya karısı. Allah korusun demek istiyorum ya gerçekten. Allah iyilerle karşılaştırsın.
Acı Türkiye gerçekleriyle bu kadar yüzleşmeyi beklemiyordum. Çok üzücü bir kitap, gözlerimde yaşlarla okudum hemen her sayfayı. Her sayfasında kan dehşet vahşet görmeyi de hiç beklemiyordum o yüzden yarım bırakmayı çok düşündüm. Ama her şeye rağmen okudum. Kitap ilerledikçe yazım stili de gelişiyor. Başlarını okurken edebi anlamda kaliteli bir kitap olduğunu düşünmüyordum. Son hikayeler o anlamda daha başarılı.
Okuyacaklara tavsiyem: mental anlamda hazırlasınlar kendilerini ve PEÇETELERİNİ çünkü ağlayacaksınız.
Son not: hasta halimle kitabı bitirdiğim için kendimi tebrik ediyorum. (nezle grip olmuşum, ağlama göz yaşlarına nezle yaşları karıştı )
Bu yıl okuduğum yerli öykü kitaplarından çok farklı. Hikâyeler yüzeysel değil. Hepsinin politik bir duruşu var. Yazar yerli öykülerde görmeye alışık olduğumuz klasik aile içi çatışmalara veya ikili ilişkilere yaslanmamış. Her öyküde durup düşünme gereği duyuyorsunuz. Dili çok güçlü. Çeviri tadı yok. Türkçe okuduğunuzu anlıyorsunuz. Kimlik, yabancılık, otorite gibi çoğumuzun düşünmekten kaçtığı konular çok değişik kurgularla anlatılmış. O yüzden yarım saatte okunan içi boş hikâyeleri seviyorsanız size göre olmayabilir.
Erdal Öz- Cam Kırıkları
#alıntı
“ Bu ülkede hukukun yürümediğini, yaşadığım sıkıntılı dönemlerde, hukukun üstünlüğünü değil, hukukun nasıl alçakca kullanıldığının yakından tanık oldum.”
#kitapyorumum
Hani bir kitapçıya gider o ara onca kitapların içerisinden sadece bir kitabı elinize alırsınız.. O an o kitabın kapağına baktığınız an o kitabı almalıyım, Benim olmalı dersiniz. Benim içinde Erdal Öz ile tanışmamı sağlayan kitap Cam Kırıkları oldu.. Adından da anlamış olmanız gerekli ki; Kırın Kalplerin olduğu derin ve hasas bir kitap..
Cam kırıkları farklı hayatlardaki insanların, farklı hikayelerini içermiş olmak ile beraber yaşanan hayatlardaki insanların acımasızlığını dile getiriyor. Kitabın içerisinde 10 öykü bulunmaktadır. Erdal Öz’e göre bu kitap kendi hayatında yaşamış olduğu kesitleri içersede, hiçbiri birebir yaşanmış olan değildir. Yaşanacak olandır..
Bana göre yazar; Erdal Öz başarılı bir kaleme sahipti. Kitapta geçen 10 öyküden her biri ayrı ayrı hikayeler içersede; Günümüz ilişkileri, toplumsal anlaşamamazlık, sevgisizlik, ve yarım kalmış olan herşeyi barındırıyordu. Beni en etkileyen hikayelerden bir kaçtanesi si ise; Babam Bana Resim Yaptı, ve Sevgili Acı hikayesi oldu.. Kitabı alıp şimdiden okuyacaklara; İyi okumalar dilerim.
.
.
.
.
.
·
Puan vermedi
#NicholasSparks
#AşkınSeçimi 290 sy
"Beraber yaşamak geleceğe doğru bir adım atmak mıydı ?? Yoksa bugünü devam ettirmek miydi ?? "
“Bir insan aşk için neleri göze alır ??”
“Herşey seçimlerinize bağlıdır, girdiğiniz her yol sizi başka bir seçime götürür.. Hayatının geri kalan her anı O seçime bağlıdır...”
“Seninle vakit geçirmek
Ayfer Tunç ile tanışmam 
Suzan Defter ile olmuştu. Resim yapmayı seven biri olarak, ne zaman bir müzede muhteşem bir sanat eseri ile göz göze gelsem “ asla büyük ustalar kadar iyi olamayacağım” diye geçiririm içimden. Ve yine yazmayı seven biri olarak Ayfer Tunç’un kalemi karşısında her seferinde aynı kırık duyguya kapılıyorum; asla büyük ustalar kadar
Benim için okuması başlarda kolay olmadı odaklanma problemi yaşadım. Yarım bırakıp sonra devam etmeyi düşündüm ama bırakmakta istemiyordum. İyi ki de okumuşum.
Kitabın konusuna gelecek olursak;
Martin Eden’in sıfırdan başlayıp herkese ve her şeye rağmen hedefine ulaşma yolculuğu… Peki hedefine ulaşmak onu mutlu edecek midir?
Martin Eden, toplumdaki zengin sosyeteler gibi kültür ve bilgi bakımından gelişmek, ünlü bir yazar olarak sevgilisi Ruth’un gözünde saygın bir konuma gelmek isteyen ancak maddi sıkıntılar ve açlık içinde yaşayan eğitimsiz bir denizcidir.
Sevgilisi Ruth ise belli kalıplar içinde büyümüştür ve onun için başarı, eğitim görüp bir iş sahibi olmaktır.
Martin amaçlarına ulaşabilmek için gece gündüz kitap okur, çok az uyur ve çok çalışır. Ünlü bir yazar olabilmek için hikayeler yazar ancak gönderdiği tüm hikayeler dergiler tarafından reddedilir.
Bilgi edindikçe aslında bilgi ve kültür bakımından gelişmiş olduğunu düşündüğü bu insanları gözünde büyüttüğünü ve eğitimlerine rağmen cahil olduklarını düşünür.
Başarıya ulaştığında ise insanların gerçek yüzünü acı bir şekilde öğrenecektir.
Martin’in hedefine ulaşmak için gösterdiği çaba, kendine olan güveni ve pes etmemesi ile birlikte içinde bulunduğu toplumun davranışlarını da okuyoruz. Toplumdaki sınıf farklılığı, insanlardaki ikiyüzlülük, popüler olan şeylere olan ilgi net bir şekilde işlenmiş. Kendi yaşadığımız toplumdan da izler bulacağımıza eminim..
Hikaye Hırsızı- Jean Hanff Korelitz
Hikayeler bize kim olduğumuzu söyler peki ya biri o hikayeyi çaldıysa!
Jake çocukluğundan beri yazar olmayı hayal etmiş ve yazarların eserlerini inceleyerek büyümüştür. Sonrasında yaratıcı yazarlık eğitimi için Wesleyan üniversitesine gitmistir. İlk kitabıyla birlikte güzel bir çıkış yakalayan Jake, başka kitaplar da yazar ama bir türlü kabul görmez. Sonrasında yaratıcı yazarlık eğitimi verdigi Evan Parker'in birkaç sayfa yazdigi kurguyu okur ve başarılı olacağını anlar.
Tesadüf eseri bir müddet sonra Evan Parker'in öldüğünü ve kitabını basamadığını öğrenir. Evan Parker'in anne ve kızını ele aldığı taslağı yarım yamalak hatirlasa da kendi düşünceleriyle birlikte kurguyu geliştirip yazmaya başlar.
"Besik" isimli kitabını çıkardıktan sonra Anna ile tanışır ve kısa sure sonra evlenirler. Hersey çok güzel giderken korkunç gerçekler ortaya çıkmak için pusuda beklemektedir. Psikolojik olarak sarsılan Jake arastirmalar için bir dizi seyahat yapar ve gercekler bir anda önüne serilir.
Kitabin ilk 100 sayfasını okurken çok sıkıldım ama sonrasında daha iyi gitti. Bir de kısa süre sonra olayları ve kişileri tahmin ediyorsunuz bu bariz ortada oluyor ama merak duygusu ve nasıl ortaya çıkacağı düşüncesi kitabı okutturuyor. Benim icin ortalama bir kitap oldu.
Değirmen
Es-selamün Aleyküm ve rahmetullah, Allah'ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun inşallah. Merhaba kıymetli okuyucu dostlarım; uzun bir aradan sonra, şükürler olsun ki tekrar okumaya dönebildim. Aslında sayısal matematik bölümümden dolayı biraz ihmal ettim, fakat nihayetinde tekrar okumaya başlayabildim. İlk dönüşümde, biraz felsefi düşünceler
Kitap uzun olmasına rağmen hikayenin akıcılığı ve anlatımın güzelliğinden dolayı çok hızlı bir şekilde bitirebildim. Böylesine bir tarihi kurgu romanı yazabilmek için genel olarak dönem hakkında ama özellikle Berberi Devletlerin sosyokültürel durumu hakkında bayağı bir bilgi sahibi olmak gerekiyor dolayısıyla kitap kurgu da olsa hikayesi için verilen çabanın yanında belli ki tarih üzerine de çok çalışılınarak yazılmış.
Hikayeye değinicek olursak çok güzel bir konu seçilmiş olmasına rağmen aşk hikayesi açıkcası bana çok geçmedi. Duygusal tarafı Şah Sultan'daki hikayeye benzettiğim için olsa gerek aynı şeyi ikinci kez okuyormuş hissiyatı verdi bu yüzden de biraz tahmin edilebilir oldu. Onun harici ana hikayenin Piri Reis'in öyküsü, Reconquista hakkındaki tasvirler hikayeler hepsi çok akıcı ve ilgi çekiciydi.Hepsinden öte sadece Cervantes ve Shakespeare arasındaki diyaloglar için bile okumaya değer bir kitap. Yalnız muhtemelen kitap bir seri yani yenileri yazılacak çünkü bir çok hikaye yarım kaldı Ayrıca yazar kitaba belli ki kendinden de çok şey katmış. Özellikle Cervantes'in düşünceleri ve soruları sadece Shakespeare'e değil bize de bazı durumları düşündürüyor. Akıcı hikayenin yanında durup üstünde düşünebileceğimiz bazı yerler de var.
Uzun bir kitap olduğu için uzun da bir incelem yazdım,sonuç olarak tarihi kurgu roman tarzı sevenler için popüler olmamasına rağmen kesinlikle okunabilecek bir kitap , okumayı düşününlere kesinlikle öneririm.
Bu cilt, önceki ciltteki "İmparator Penguen" hikayesini devam ettirerek başlıyor.
Dr. Kirk Man-Bat serumuna bağımlı hale gelip artık serumu almadan dönüşmeye başlıyor. Olaylara Kirk ve eşi Francine'in bakış açısından tanık oluyoruz. Öğreniyoruz ki Francine'in sadece kocasının formülünü çalmak için evliliğini taklit etmekle kalmayıp, aynı zamanda kendisinin daha korkunç, daha kana susamış bir Man-Bat'a dönüşüyor (biraz pembe dizi klişesi gibi). Bunlar yaşanırken diğer tarafta İmparator Penguen, şehre bir Man-Bat vebası salıyor ve ortaya çıkan kaosu bir soygun çılgınlığı yapmak için kullanıyor. Yani Gotham Şehri ve sakinlerine günlerden bir gün yine rahat yok.
Hikayenin bu kısmı oldukça heyecan verici ve iyi bir potansiyele sahip yeni bir hikayeyi başlatıyor.
Gazap’ta önceki ciltte yarım kalan hikaye devam ediyor. Burada anlatılan hikayeler ilginç, zorlayıcı ve heyecan verici. Hikaye ve çizimler birleşince ortaya korku, aksiyon ve heyecan dolu macera çıkıyor. Tek büyük hayal kırıklığı, bir önceki ciltte başlayan "İmparator Penguen" hikayesinin burada şaşırtıcı derecede hızlı bir şekilde sona ermesidir. Kendisine Man-Bat serumu enjekte eden İmparator Penguen güçlü ve karizmatik olarak karşımıza çıkıp Kara Şövalyemizle kapışma cüretine erişiyor
.
