Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
216 syf.
·
Puan vermedi
·
254 günde okudu
Yaşmak Sakinlik İster
Üzgünüm :( çok sıkıldım okurken.. Uzun bir ara vermiştim ondan mı anlayamadım ama :/ Genel anlamda sıkıldım. Sanırım ben daha çok akıcı roman tarzında kitaplara adapte olabiliyorum kısa bir sürede bitirebiliyorum
Yaşamak Sakinlik İster
Yaşamak Sakinlik İsterÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20212,718 okunma
Bloom : Who?(Bir Türk kızı mı?)
"Yukarı bakıyor. Hurma seraplarının yanında Türk kostümlü güzel bir kadın önünde duruyor. Gösterişli kıvrımları, al şalvarıyla ve altın işlemeli cepkenini dolduruyor. Geniş sarı bir kuşak onu kuşatır. Geceleri beyaz bir yaşmak menekşesi yüzünü kaplıyor, geriye sadece iri kara gözleri ve simsiyah saçları kalıyor." (He looks up. Beside her mirage of datepalms a handsome woman in Turkish costume stands before him. Opulent curves fill out her scarlet trousers and jacket slashed with gold. A wide yellow cummerbund girdles her. A white yashmak violet in the night, covers her face", leaving free only her large dark eyes and raven hair.)
Sayfa 395 - Wordsworth ClassicsKitabı okudu
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
Peyami Safa kalemini konuşturmuş yine..
Peyami Safa’nın yazarlık dehasını görmek için harika bir kitap. Peyami Safa’yı çok seven ve her kitabını merakla, ilgiyle okuyan biri olarak bu kitabı da severek okudum. Kitap hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor. Bazı bölümlerde yazar araya girerek okuyucuyla sohbet ederek sanki kitabı kendisi yazmamış da o da bizimle okuyormuş hissi uyandırıyor.
Bir Akşamdı
Bir AkşamdıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20201,800 okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
Aylardır elimde olup da okumaya cesaret edemediğim bir kitap oldu bu benim için. Elime aldıktan sonra ise içine girmeyi başaramadığım nadir kitaplardan… Akışı ve dili kolay bir kitap. Derin acılar ile dolu ve iç sızlatan bir hikaye, adı yaşmak olup her karekterin öleceğini bilerek okuyorsunuz. Bu kitabı sevdim mi sevmedim mi hala daha kararsızım. Okuyun diye ısrar edeceğim bir kitap değil fakat okumayın diyebileceğim bir kitap da değil.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,2bin okunma
Yaşmak mı?
"Artık ayrılık zamanı geldi, yolumuza gidelim; ben ölmeye, siz yaşamaya. Hangisi daha iyi? Bunu Tanrıdan başka kimse bilemez. "
210 syf.
10/10 puan verdi
• Yaşamak •
Selam ☻ Bu kitabımızda sizlere, tamamen gerçek bir hayat hikayesini anlatıcam. Okuduğunuzda buna yaşamak denir mi diyeceksiniz. Konusu şöyle; ... “ Öncelikle kitap yayınlanır yayınlanmaz Çin’ de yasaklanmıştır. Ardından sinemada film haline gelip tekrar yayınlanmıştır ama devlet karşı çıkıp filmi gösterimden kaldırmıştır. Kitap Çin de köyleri gezen bir gezginin karşına Fugui’ nin çıkması ve hayatını anlatması ile başlar. Fugui Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir. Bir gün Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin süprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinç’ lerini anlatır. “ ... Kitap gerçekten çok etkileyiciydi. Bir insanın acılarını, sevinçlerini yaşam mücadelesini okudum hem çok üzüldüm hem de çok etkilendim. Çok sarsıcı ve akılda kalır bir kitap bana göre. Çoğu sayfalarda içim burkuldu resmen. Böyle ağır şartlar altında yaşayan insanların hayatlarını okuduğumda çok sarsılıyorum. Kitabımızın adı Yaşamak ama bu nasıl yaşmak? diye hayatı sorguluyosunuz. Ne yaşantılar ne acılar var hayatta diye düşünüyorsunuz. Kitabı bitirdikten sonra derin düşünceler bıraktı bende. Çok üzüldüğüm, insanoğlunun derdini, acılarını, hayatta kalma savaşını okuduğum bir eser. Herkesin mutlaka okuması gereken bir eser. Kesinlikle tavsiye edilir. Kitaplarla Kalın. ✿
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,2bin okunma
Reklam
Kurultayın kadınlar açısından da önemi büyüktü: Kongreden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmişti 8 Şubat 1935'te yapılan genel seçim sürecinde kadınlar sadece milletvekili adayı yapılmamış, CHP'ye üye olmaları için de yoğun kampanyalar başlatılmıştı. Sonuçta 18 kadın milletvekili olmuş ve binlerce kadın
kitapta ailesinin de yazılarını sıkça görüyoruz bu da onlardan biri
Günlerden 9 Temmuz galiba. Saat gecenin biri. Tüm duyguların tükendi mi yoksa çok mu yoğun, adlandıramıyor, çünkü hayatında hiç ölümü beklenenistim şu ana kadar. Ölüm bana hiç gelmez sanırdım, onu tanıyana dek. Ama Azrail dadandı, gitmek bilmiyor. Birbiri ardına hızla gel gidiyor yakınıma. Ama böylesi korkulu bir bekleyişim hiç olmamıştı. Eğer anneysen, bir an düşün, yavrunun başı üstünde dönüp dolaştığını, her saniye aldı mı canını diye nefesini yokladığını. Ağlamak ne güzelmiş meğer yasak olunca, anladım. Ağlamak bile yasak bana gözlerimin dolması bile yasak Tek istediğim, sel gibi, çağlayan gibi, hiç kontrol etmeden boşalması gözlerinden yaşların. Kuru kuru, için için ağlamak çok acı veriyor. Bazen kendimi ruhu alınmış mermer heykellere benzetiyorum vursalar, kurşunlasalar işlemeyecek bir heykele. Hareket ediyor, yaşmak için yiyor, konuşuyor, ama ruhu uzaktan kumandaya bağlı. İnsan ne kadar yalnız, yaşamak ne çaresiz ve ne zavallı, kaderin ne oyun oynayacağını boyun bükmüş bekliyoruz, zaman ne gösterecek diye. Keşke yukardan bakan heykelin ruhu da taş olsa ve acı çekmese acı çekmenin sonu yok, bundan daha acısı yok. Korkuyorum, çok korkuyorum, dua bile edemiyorum kabul olmazsa diye. Bu kötü rüyadan kızımla beraber uyanmak istiyorum.
... ama siz bana şimdi memleketi otuz üç yıl idare ettiğim halde niçin kadınları serbest bırakmadığımı soracaksınız. Haklısınız ama bizim memlekette şeriatı aşmak kolay değildir. Şeyhülislamlar, hocalar, müderrisler, tarikatlar, şeyhler öylesine güçlüdür ki padişah nefes alıp da istediği şeyleri yapamaz. Bir ara kadınlardan çarşafı kaldırdım, yaşmak yeterli dedim diye bana da yapmadıklarını bırakmadılar. Lütfen hatırlayın. Bu Avrupalılaşma mücadelesi yüzünden büyük dedem Selim Han'ı bıçaklarla delik deşik ettiler, odasında şehit eylediler, dedem Mahmud canını zor kurtardı, ona da 'Gâvur Padişah' adını taktılar. Böyle bir ortamda siz olsanız ne yapabilirdiniz söyleyin bana. Padişah'ın her dediği anında olur diye bir şey yok. O görünüşte öyledir. Dengeleri elden kaçırırsanız sizi ya katleder ya da sürgüne yollarlar. Benim ne kadar samimi bir Müslüman olduğuma şahitsiniz ama beni bile İslam düşmanı diye yaftalayarak tahttan indirmediler mi?
Sayfa 231Kitabı okudu
Nereden geliyor bu hırsımız? Renkleri, sesleri, kokuları ile önümüzde salınan bu dünya bize neden yetmiyor? Niçin bakmakla dinlemekle, koklamakla kalmıyoruz da ille anlamak, her şeyi kendimize, sonra da birbirine bağlamak istiyoruz? Yaşamak, yalnız tenimizle, tenimizin iştihalariyle yaşmak az bir bahtiyarlik mı? İşte hayvanlar, işte bitkiler, işte büsbütün cansız sandığımız taşlar... Onlar da yaşıyor, başlarına bir de ruh derdi çıkarmadıkları için yaşamağı, her günün getirdiği zevki bizden daha iyi tadıyorlar. Biz ise duygularımızın bildirdikleriyle kalamıyoruz; onlara inanmıyoruz, ışığın aldattığını, ışığın eşya üzerinde bir örtü olduğunu sanıyoruz. Işık kalkınca da memnun değiliz. Gene her seyin, bizden kendini gizliyen, bize kendini sezdirmek istemiyen bir yanı olduğunu düşünüyoruz. Bilmek, anlamak hevesi bir bilmemek, anlamamak hevesi oluyor. İçimizde sanki ne kadar uğraşsak, didinsek bilemeyeceğimizi, dışarıyı da kendi kendimizi de kavrıyamıyacağımızı bildiren bir ses var;"o melâle düşüyor", gene de durmadan o yolda koşuyoruz. Koşmak, durmadan koşmak, ama öyle bir koşmak ki ilerletmiyor, yer değiştirtmiyor. Kendi kendinde kalan bir hız...
Sayfa 60 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal
dağ başını efkâr almış gümüş dere durmaz ağlar gözyaşından kana kesmiş gözlerim ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar ağlar ağlar cihan ağlar mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür altmış üç ilimiz altmış üç yetim yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
Mustafa Kemal
dağ başını efkâr almış gümüş dere durmaz ağlar gözyaşından kana kesmiş gözlerim ben ağlarım çayır ağlar Çimen ağlar ağlar ağlar cihan ağlar mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür altmış üç ilimiz altmış üç yetim yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
Sayfa 131Kitabı okudu
Eski, yalnız kaldı şimdi bize bu mor yaşmak sonunda her şey bir yenilgi mi
Adanmış Şiirler; “Sevgili Gecem”, Atıf BedirKitabı okudu
Merhum Cahit Zarifoğlu Yaşmak'ta şöyle diyor,mealen: Söyleyin bana iki hayatınız mı olacak? Birisiyle sanatınızı icra edecek,diğeriyle yaşayacaksınız, öyle mi? Yok böyle bir şey, diyor, size bir hayat bahşedilirve o hayat aynı zamanda Müslümanca yaşamakla emrolunduğunuz bir hayattır. Bu hayat aynı zamanda günlük meşgalelerinizi, işinizi gücünüzü, ticaretinizi, eğitiminizi,insani ilişkileriniz de sürdüreceğiniz bir hayattır. Tabiatıyla dine ait olan ve dine ait olmayan diye ikiye bolünebilecek parçalı bir hayat imkanı yok.
Sayfa 138Kitabı okudu
131 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.