- Bir kızının olmasını çok mu istiyorsun?
+ Evet.
- Peki, neden evlenmiyorsun?
+ Eşitmi bulmak istiyorum.
- Eşitin mi ?
+ Yani kızımın annesini.
- Yok mu biri ?
+ Hiç olmadı.
Diğer insanlardan farklısın. Düşüncelerin, hislerin ve yüreğin değil, farklı olan bedenin. Aslında bedeninde aynı ama onu onlar gibi kullanamıyorsun. Kullanabildiğin tek yer „sol ayağın“. Çocuksun duygusal olarak bu engelini tam olarak algılayamazsın, sadece diğer çocuklar gibi oynayamadığını ve hareket edemediğini düşünürsün. Genç olmaya, ergen olmaya başladığın zaman bir şeylerin farkına varır, çok üzülürsün. Neden ben dersin, isyan edersin. Çevren sana pozitif sözler sunar, onlar ciddi mi değil mi diye iç dünyan ile çekilişliye düşersin. Yaşıtların olan güzel kızlara karşı sevgi beseleyebilirsin, ama sevdiğin ve beğendin kızlar seni SEN gibi sevebilirler mi? Sana gülücük sundukları zaman bu tebessümler samimi mi? Engelli bedene sahip olmuyormuşsun gibi, böyle yüreği parçalayan duygularla da yaşmak çok zor gelecektir…
Ama bir gün başkaları için değil, KENDIN için yasadığını öğrendiğin zaman işler değişecek…
Engelli yazar Christy Brown’un kaleme aldığı bu kitabı, kendi hayatını muhakkak okumalısınız…
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201778,6bin okunma
Her gün yeni baştan yaşmak mümkün olacak mı dersin? Bu gün öncesinde korkak bir bezirgânlıkla sarılmadan yaşıyabilecek miyiz ?Yoksa yarından korktuğumuz için düne köle gibi bağlanacak mıyız?
Mustafa KEMAL
Dağ başını efkâr almış
Gümüş dere durmaz ağlar
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim
Ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
Ağlar ağlar cihan ağlar
Mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
En zoru da yaşadıklarını fark ettirmemekti.Gülmekti fark ettirmemek için ve öyle bir noktaya gelirki anlatsanda zaten anlayamazlar.Anlamaları inanmaları için hayatının bir gününü yaşamaları lazımdı.
Tüm bunlarla yaşmak zor
Bir şekilde geçiyordu her şey
İyiye mi gidiyor kötüye mi belirsiz.
Evet ve en ağrı öğüt almaktı onlardan.
Ama her şeye rağmen insan gelebiliyor ne güzel bir Umut vardır demek.😇😇
Peyami Safa’nın yazarlık dehasını görmek için harika bir kitap.
Peyami Safa’yı çok seven ve her kitabını merakla, ilgiyle okuyan biri olarak bu kitabı da severek okudum. Kitap hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor.
Bazı bölümlerde yazar araya girerek okuyucuyla sohbet ederek sanki kitabı kendisi yazmamış da o da bizimle okuyormuş hissi
Kurultayın kadınlar açısından da önemi büyüktü:
Kongreden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmişti
8 Şubat 1935'te yapılan genel seçim sürecinde kadınlar sadece milletvekili
adayı yapılmamış, CHP'ye üye olmaları için de yoğun kampanyalar başlatılmıştı. Sonuçta
18 kadın milletvekili olmuş ve binlerce kadın
Üzgünüm :( çok sıkıldım okurken.. Uzun bir ara vermiştim ondan mı anlayamadım ama :/ Genel anlamda sıkıldım. Sanırım ben daha çok akıcı roman tarzında kitaplara adapte olabiliyorum kısa bir sürede bitirebiliyorum
Utilitarizm: valla geçinemiyorsan hemen bırak bizim ahlakımızın temeli faydacılıktır, faydası yoksa sana hemen bitir.
Pesimizm: valla ilişkiler hep acıdır iki gün gülersin beş gün ağlarsın bence en iyisi hiç bulaşmamak.
Taoizm: Hersey tao ile bağlıdır, cosmos sana böyle bir kurgu sunduysa içinde yaşamalısın ve uyum sağlamalısın konjonktüre.
Peyami Safa’nın yazarlık dehasını görmek için harika bir kitap.
Peyami Safa’yı çok seven ve her kitabını merakla, ilgiyle okuyan biri olarak bu kitabı da severek okudum. Kitap hem güldürüyor hem hüzünlendiriyor.
Bazı bölümlerde yazar araya girerek okuyucuyla sohbet ederek sanki kitabı kendisi yazmamış da o da bizimle okuyormuş hissi uyandırıyor.
Selam ☻ Bu kitabımızda sizlere, tamamen gerçek bir hayat hikayesini anlatıcam. Okuduğunuzda buna yaşamak denir mi diyeceksiniz. Konusu şöyle;
...
“ Öncelikle kitap yayınlanır yayınlanmaz Çin’ de yasaklanmıştır. Ardından sinemada film haline gelip tekrar yayınlanmıştır ama devlet karşı çıkıp filmi gösterimden kaldırmıştır. Kitap Çin de köyleri gezen bir gezginin karşına Fugui’ nin çıkması ve hayatını anlatması ile başlar. Fugui Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir. Bir gün Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin süprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinç’ lerini anlatır. “
...
Kitap gerçekten çok etkileyiciydi. Bir insanın acılarını, sevinçlerini yaşam mücadelesini okudum hem çok üzüldüm hem de çok etkilendim. Çok sarsıcı ve akılda kalır bir kitap bana göre. Çoğu sayfalarda içim burkuldu resmen. Böyle ağır şartlar altında yaşayan insanların hayatlarını okuduğumda çok sarsılıyorum. Kitabımızın adı Yaşamak ama bu nasıl yaşmak? diye hayatı sorguluyosunuz. Ne yaşantılar ne acılar var hayatta diye düşünüyorsunuz. Kitabı bitirdikten sonra derin düşünceler bıraktı bende. Çok üzüldüğüm, insanoğlunun derdini, acılarını, hayatta kalma savaşını okuduğum bir eser. Herkesin mutlaka okuması gereken bir eser. Kesinlikle tavsiye edilir. Kitaplarla Kalın. ✿
Önceki incelememe #213782830
; “ Ne zor değil mi yaşamak… Ne zor insanlarla yaşamak… İnsanlar olmasaydı, yaşamak bu kadar zor olur muydu? Sahiden, yaşamak. İnsanlara karşı verilen bir mücadeleden ibaret midir?” diye başlamıştım. Allah hiç bir şeyi karşımıza sebepsiz çıkarmaz. Bu kitabı okuyunca anladım ki yaşamak