Hepimiz farklı tuzakların içerisinde olabiliriz. Bazılarımız gündüzlerden daha çok korkuyor
gecelere göre. Bazılarımızın baharlardan da korkusu olabilir, bazılarımızın da yaz mevsiminden. Bazılarımız da insan ilişkilerinden yorgun bir şekilde münzevi bir hayatı tercih ediyor. Bazıları için çilehane ise inzivaya çekilmek, bazıları için
ise bu durum huzur hane oluyor. En fazla onuruna değer verenler köle olmamayı tercih ediyor maddi kazançlara rağmen. Ağır bir yüktür onurlu olmak bu yaşamda bu yükü her
insan kaldıramıyor. Öyle bir hale geliyor ki onurlu insanlar bu yaşamda, gerektiğinde kimsenin yüzüne bakamıyor. YANLIŞ ANLADIĞIMIZ YAŞAM OSMAN KARAKEBELİ.
Bavyera Kralı II. Ludwig için cenaze marşı*
II
“Ölü hayatımın olanca ağırlığını duyuyorum üzerimde”
Bavyera Kralı II. Ludwig için cenaze marşı*
Bugün Ölüm, alışık olmadığım ağır adımlarla, kapıma, çerçiliğe geldi. Her zamankinden daha yavaşça önüme halıları serdi, ipeklileri, unutuştan ve bize sunduğu avuntulardan dokunmuş dibaları. Kıvançla gülümsüyor, gülümsediğini fark etmiş olmamı da
Seni Seviyorum B
Tüm güzellikleri toplamışsın sanki etrafına... Bir gülümsemenle yaz geliyor memleketimin dört bir yanına💘
-Ama Sen Bunu Bile Anliyamiyorsun...
Umutsuzlar Parkı
I
Biliyorsunuz parkların
Sizi çağıran tarafları
İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı
Orada saklanıyor onlar
Çünkü her türlü saklanıyorlar orada
Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
Henri Troyat ve Lev Tolstoy Biyografisi
Lev Tolstoy
Henri Troyat, dünyada biyografi yazarlarının büyük ustası. Lev Tolstoy ile ilgili biyografisi. 2010’da ilk baskısı yapılan kitabı, İletişim yayınları yayımladı. Eser Fransız kültür Bakanlığı’nın katkıları ile yayımlanmıştır. Bin sahifelik bu azametli büyük
“Artık hiç bahar gelmiyor, kış bitiyor, yaz başlıyor” diye konuşuyoruz ya bazen aramızda, aslı yok bunun. Bahar her yıl geliyor ama bazen biz orada olmuyoruz. Orada olalım (...) ve baharı kaçırmayalım. (...) Baharın en köşeye kıstırılmış hayatlara bile elini uzatan o mucizevî dokunuşunun farkında olalım. Her şeyden çok sıkıldığımız, çok yorulduğumuz bir zamanda beş dakika, on dakika başımızı yastığına koyup dinlenebildiğimiz mevsim o...
Sayfa 159Kitabı okudu
Artık yaşamak istemiyorum...
onların istediği gibi yaşamak istemiyorum...
normal bir insan olmaya zorladılar,
bana boş yere vakit kaybettirdiler.
olmayınca da anormal dediler.
başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım,
mürekkeple yazmışlar;
oysa ben kurşun kalem silgisiydim,
azaldığımla kaldım.
kötü bir resim asarım korkusuyla
hiç resim
