Bir maçı radyodan dinlediğinizde o maçı seyredemediğiniz için hayıflanır,üzülürsünüz. Zira,maç o kadar heyecanlıdır ki,kelimelere sığmaz. Halbuki vaziyet hiç de öyle değildir. Maçın bütün lezzeti radyo spikerinde gizlidir. Yavan giden müsabaka,spikerin anlatımıyla öyle bir hal alır ki,şaşırır kalırsınız.
Yan çaprazdan girenler olur,şutlar kale direğini adeta yalayıp az farkla auta gider,taç çizgisinin biraz önünde yarım korner olarak nitelenebilecek serbest vuruşlar kullanılır, kaleci arkadaşlarının oyun alanındaki dağılışına bakar vs… Bütün bunlar bir radyo spikerinin beylik cümleleridir. Ama bunların arasında en ilginç cümle;yüzde doksan dokuzluk bir gol pozisyonunun kaçırılmasıdır. Sanırsınız ki,spiker arkadaşın elinde gol pozisyonunu ölçmeye yarayan,mesela golmetre adlı bir cihaz var ve pozisyonun akabinde bu cihaz kaçan golün yüzde kaçlık bir fırsat olduğunu gösteriyor.
Halit Kıvancı hatıralarından oluşan bu eser spor-özellikle de futbol tarihine düşülen mütevazı bir nottur...