Divriği Atatürk İlkokulu'nu (1951), Nuri Demirağ ortaokulu (1954), İttihatçı Sivas valisi Muammer Bey'in yaptırdığı şatovari bir öğretmen okulunu (1957) ve en son olarak da, İstanbul Çapa'daki kitabesinde adı "Dârül-Muallimat-ı Aliye" olan Eğitim Enstitüsü'nü bitirmiştir.
Tarih, folklor ve edebiyat alanlarında araştırmaları vardır.
O sabah erkenden, padişahın öldüğünü ilk öğrenen Hüsrev Paşa olmuş; Abdülmecid'i, Harem İskelesinden Topkapı Sarayına götürürken bir yandan da cülûs toplarını ateşletmişti. Bu cülûsun bir özelliği; 1648'de Sultan İbrahim'in yerini oğlu IV. Mehmed'in almasından 189 yıl sonra, padişahlığın bir kez daha babadan oğula geçiyor olmasıydı. Kapanışa değin de benzeri cülûs bir daha olmayacaktır.
ÂSİTANE (-İ ALİYYE) "Eşik", dergâh" anlamındaki bu söz, büyük tekkeler için kullanılıyordu. Zamanla İstanbul için de geçerli oldu. Çünkü, herkesin işi burada sonuçlanıyor, en büyük ve yetkili makam İstanbul’da bulunuyordu. Bunun için de başkent Âsitane-i Aliyye (en yüce eşik) olarak anılmaya başlandı. Tanzimat'ta ise daha çok Dersaadet deyimi geçerli oldu.
Hızlandırılmış Osmanlı Tarihi gibi bir kitaptı. Beş yüz sayfa ama tüm padişahlar çok güzel bir şekilde anlatılmış. Osmanlı Padişahlarının yaşamlarına dair her şeyi kronolojik bir sırayla öğrenenildiğimiz, çok fazla ayrıntıya girmeden en önemli noktalara vurgu yapan değerli bir eserdi. Tarih ile ilgilenenler zaten beğenerek okuyacaklardır ama padişahları öğrenmek isteyip tarih okumayı sevmeyenler için biçilmiş kaftan diyebilirim. Çünkü gereksiz ayrıntılar yok, araştırmalar, atıflar çok iyi..
Bu kitapta daha önce başka kitaplarda okumadığım alıntılara, beyitlere ve bilgilere rastlama fırsatım oldu. Sadece padişahların hayatlarını öğrenmekten ziyade dönemi de çok iyi öğreniyorsunuz.
Okuması oldukça zevkli ve sıkıcılıktan uzak bir eserdi tavsiye ederim..
şimdiden okuyacaklar keyifli okumalar dilerim
Kitap 36 Osmanlı padişahının hayatını doğumlarından başlayıp şehzadelikleri,aldıkları eğitimler,yaptıkları önemli önemsiz tüm işler,tahta çıktıktan sonraki padişahlıkları dönemi ölene kadar yaşam serüvenlerini, tamamen Türk tarihinin birinci elden kaynak olarak tescillenmiş ,onaylanmış,kabul edilmiş vakanüvislerce
kaleme alınmış resmi tarih kaynaklarından derlenmiş değerli ve bir tarih öğretmeninin başucu kitabı temelindedir.Mesela Aşıkpaşazade nin tarihi.Kitab ın dili osmanlıca kelimelerin bolca kullanıldığı akıcı bir dile sahiptir.Tarih sitelerinde ya da milyonlarca takipçisi olan onedio gibi ilgi çekici konularda bilgiler veren sosyal medyaya fazlasıyla kaynaklık eden bir kitap..Necdet Sakaoğlu nun hazırladığı bu eserin sadeleştirilmemiş haliyle okunmasını tavsiye ederek tek başına Osmanlı tarihine vakıf olmanızı sağlayacağını belirtmeliyim.
Görünen o ki 23 günde bitirdiğim bu kısa biyografilerden oluşan kitaptan her güne bir veya iki padişahın hayatını sığdırmışım. Osmanlı tarihi sadece sultanların tarihi değil, aynı zamanda o tarihin içinde yaşayan insanların, ülkelerin, halkların bir tarihi. Tarih okumak için illaki şövenist olmak gerekmiyor. Zaten şövenist ve aşırı taraflı duygularla okunan tarih pek bir tarih okumasına benzemiyor. Tarih okumak, bir ideolojiyi anakronizm uygulayarak tarihi çarpıtmak olmamalı. Fakat ne yazıktır ki Türkiye'de bu konu etrafında dönen tartışmaların birçoğunu bilimsel tarafsızlık değil ideolojik ön yargılar belirliyor. Bugün herkesin kendi ideolojisine göre kafasında kurguladığı bir Osmanlı var. Peki kafamızda kurguladığımız bu Osmanlı tarihi belgelere uygun düşüyor mu? İşte bunun için tarihi son zamanlarda yaygın hale gelen dizilerden değil bu alanda yazılmış değerli kaynaklardan okumak, öğrenmek icap ediyor. Ben bu anlamda Necdet Sakaoğlu'nun çalışmasını çok değerli buldum. Hiçbir şekilde tarafsızlığını yitirmediği kanaatindeyim. Okurken kimi yerlerde bir İhsan Oktay Anar romanı okuyormuşçasına keyf aldım.
Favori padişahlarım ise kesinlikle:
Bilgisi ve kültürüyle Fatih Sultan Mehmet
Adalete verdiği önemle Kanuni Sultan Süleyman
Cesareti ve kararlılığıyla 4. Murat
İnce ve hassas ruhuyla 3. Ahmet
Yenilikçiliğiyle 2. Mahmut
Özgürlüğe ve insan haklarına verdiği değerle Abdulmecit
Eğitime verdiği değerle Sultan 2. Abdulhamid oldular.