Bütün zaaflarımız gururumuzdan çekinerek, şuurumuza çıkmaktan korkarlar ve gayri şuurda ruhun karanlığına sinerler; fakat rahat durmazlar orada, gizli bir faaliyet göstererek vücutlarını sezdirmeden, neşemizi kaçırır, muvazenemizi bozarlar.
Tramvayda hiç kimse gülümsemiyordu. Hepsinde yük taşıyan insanların yorgunluğu ve bezginliği var. Tramvay onları bir tarafa götürmese, hepsi, oldukları yerde senelerce kalacaklarmış gibi ezik ve bitik.
Güzelliğin bütün sırrı, sır olmasındadır; en bayağı, en çirkin şey, bizden gizlendikçe gözümüze güzel görünür, en güzel sandığımız şeylerin tahlili de onların bayağılığını ve çirkinliğini bize gösterir.
Ne merhameti? .. Maktule
mi merhamet
edilir, katile mi? Bu vakada bir sürü maktul var: Bir sürü iyilikler, fedakârlıklar, şefkatler,
terbiyeler, hep maktul. Anladın mı? Bütün insanların haklarından birer parçası maktul.