El-Biruni
Al-i İmran Suresi 191. Ayet
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!
Biruni 27 yaşındayken 18 yaşındaki İbn-i Sina ile yazılı bir münakaşaya giriyor.
Konu nedir biliyor musunuz? “Işığın sürati ölçüsüz müdür yani lamütenahi midir, yoksa ölçülebilir mi?”
Ne müthiş bir şey değil mi?
Böyle bir şey bugünün Türkiye’sinde bile olmaz.
Prof. Dr. Fuat Sezgin
Bilim Tarihi Sohbetleri
- " (…) 999'da iki genç adam Biruni ve İbn-i Sina "Yıldızların arasında başka bir güneş sistemi daha var mı, yoksa kâinatta yalnız mıyız" sorusu üzerine mektuplaştılar.
600 sene sonra Roma'da rahip Giordano Bruno, başka gezegenlerin de bulunduğunu söylediği için diri diri yakılacaktı..."
El-Biruni, insanların üç şey yüzünden mutsuz olacağını söylüyordu:
1. Kıskançlık yaparak başkalarının elinde olana göz dikmek.
2. Kendini her konuda insanlardan üstün görmek.
3. Fal ve uğursuzluk gibi boş inançlara kapılmak.
Sadece kitap toplamakla yetinip, onları okuyup anlamadan, ‘Şu kadar kitaba sahibim,’ diye övünmek, çekmeceleri parayla doldurup kilitlemekten farklı bir şey değildir.
El-Biruni
"O akıl sahipleri ki ayaktayken, otururken ve yanları üzere yatarken Allah'ı zikrederler,göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin düşünürler. Derler ki Allah'ım sen bunları boş yere yaratmadın!"
(Âli İmran 191)
'ben herkesin kendi çalışmasında yapması gerekeni yaptım: öncüllerinin başarılarını minnettarlıkla karşılamak, onların yanlışlarını ürkmeden doğrultmak, kendisine gerçek olarak görüneni gelecek kuşağa ve sonrakilere emanet etmek.'
¦