68 kuşağı hakkında bir çok kitap yazıldı,olay anlatıldı.Kitabın yazarı Harun Karadeniz in anıları niteliğindeki bu kitap dönem hakkında bir ço merakınızı giderebilir.Düşünceler,eylemler ve sonuçları..
Olmasaydı sonumuz keşke böyle.
“Ben yoksul bir halk çocuğum. Burada bize ülkemizin çıkarlarına hizmeti öğretmiyorlar, varlıklıların nasıl daha rahat yaşamasını sağlayacağımı gösteriyorlar. İlk kez o zaman ayıldım…” sözleri Harun Karadeniz’in düzeni sorgulamaya iten, sadece sorgulamakla kalmayıp direnme, çözüm üretme sürecinin başlangıç noktasıdır. Öncelikle sürekli okuyarak,
Emek mücadelesinde emekçinin yanında yer almayı seçen her yeni düşünürün bu mücadele ve dayandığı temelleri, şu anki sustemi ve işleyişini anlaması için mükemmel bir başlangıç kitabı bunu okuduktan sonra sol yayınlarından çıkmış olan felsefeye başlangıç ilkelerini okumanızı tavsiye ederim.
Kapitalizm eleştirisi ile başlıyor bir ada örneği verip sistem konusunda ayrıntılı eleştiriler yapıyor. Siyaset ekonomi politika gibi konularla ilgilenmeyenlerin bile ilgisini çekebilecek çok karmaşa tanımların olmadığı kolayca okunabilecek kitap.Tanımı yapacak olursak serbest piyasa ekonomisi dedikleri Kapitalizm Büyük bir kitlenin (proleterya) yarattığı değerin küçük bir azınlık tarafından sömürülmesidir. Bununla birlikte bilgi ve eğitim konularına da değiniyor yazar Eğitim üretim içindir diyor ve Türkiyede eğitimin ülke koşullarına göre olmadığını ve eğitimin üretim için yapılmadığı konusunda haklı eleştiriler getirilmiş. Dış müdahalelere maruz kalan Türk eğitiminin yozlaşmasına değinilmiş. Ezber bilgiler öğrencilerin kafasını işgal ederek düşünme yetenekleri sınırlanıyor. Liseyi bitirip mezun olmuş öğrencilerin kafası onlarca gereksiz bilgi yığını ile doluyor. Eğitim sorunlarımıza dair güzel yorumları var. Yaşamak için üretim üretim için bilgi bilgi için eğitim ilkesinin önemini vurgulamak gerek. Bişeye daha değineceğim İnsan üretimi kimin için yaptığı da önemli bir bakıma. Proletaryanın el emeğinin küçük bir azınlık tarafından sömürlmesi için değil insan kendisi için üretim yapmalı. İnsanın insanı sömürmediği insanın yalnızca tabiattan yararlanarak kardeşçe yaşadığı yepyeni bir Dünya için gerçek eğitime doğru güzel yarınlara İyi okumalar...
O zamanki şartların eğitim sistemiyle bugünkü şartların eğitimi arasında bir fark olmadığı kitap da açıkça görülüyor. Bilgisayarın yeni yeni tanındığı o günlerde yazarın sevincini görebiliyorum. Egitimin tamamen üretime dayalı olmasını savunuyor ve eğitimde dışa bağlılığı azaltmak için yerli üretime geçmenin şart olduğunu tekrar tekrar yazılarında görebilirsiniz. Okumak için Issuu programını kullanabilirsiniz.
Cebinde kapitali olmadığı halde kapitalist ekonomi politikasını savunan zavallı kapitalsiz kapitalistleri anlatan kısa ve kristalize kitap...Savaşların sebeplerini, krizlerin sebeplerini mekanizmanın iç çelişkilerini o kadar açık anlaşılır anlatmış ki insan geri zekalı olsa yine anlar..
"Gençliği ülke sorunlarıyla ilgilenmeyen bir ulusun sonu gelmiş demektir. " diyor Harun Karadeniz.
Peki kim bunu söyleyen Harun Karadeniz ? 68 kuşağının devrimci önderlerinden, devrimci gençlerinden, o kuşağı yaşamış, belli fikirleriyle etkili olmuş, mücadele vermiş ve yaptığı eylemler için sonuna kadar arkasında olduğunu "ben kim
Çok kısa bir inceleme olacak bu. Bir deyim var ya hani "mala anlatır gibi anlatmak" diye. İşte Harun Karadeniz bunu yapmış. Bu kitapta kapitalizmi ve neden kapitalizmi savunmamanız gerektiğini, nasıl sömürüldüğünüzü mala anlatır gibi anlatmış. O kadar sade ve basit bir şekilde anlatmış ki okuyunca anlamama gibi bir lüksünüz yok. Eski tabirle mala, yeni tabirle bilale anlatılır gibi anlatılan bu kitabı herkesin okuması şart olmalı.
Harun Karadeniz, 60’lı yıllarda yükselen öğrenci hareketlerinin başrollerinden biriydi. Onun için işçi sınıfı; soyut değil, ete kemiğe bürünmüş, iletişim kurmaya açık insanlardı. Bu kitap da bunun canlı kanıtıdır. Kapitalist sistemin eksikliğini, yanlışlığını, halka en sade dille, bol bol örnekle anlatmaya çalışmıştır.
Girişte, insanlığın her
Kitabın adı: Emekçinin Kitaplığı
Yazarın adı: Harun Karadeniz
Sayfa sayısı:136
Türkiye'de zamanın üretim ve tüketimini anlatmış. Kendi kendini idare eden bir ülke zaman zaman iniş çıkışlar yaşar. Üretimi değerlendirme yolları aranır ne yazıkki karşı çıkanlar engelleyenler Üretimi durdurur.
Çalışanlar iş durdurmaya kadar gider. Bu işe çare şudur diyen aklı başında birileriyle birlik olup çareleri gerçekleştirmek için yol gösterilir.
Tarımda olsun sanayileşme olsun ilerlemek için bilinçlenmek lâzım. Yurtdışından eğitimli kişiler gelmiş yol yordam göstermişler ek biraz sonuç alınmış amaaa.....
