Nancy Huston 'dan okudugum ikinci kitap Ağır Ölüm.
Huston 'in en sevdiğim tarafı konuları kurgulama biçimi. Düz, kuru bir kurgusu yok. Insanı kitabın içine çekip alan bir kurgu bu.
Bu romanında anlatıcı Tanrı. Tanrısal anlatıcı değil. Gerçekten Tanrı. Özellikle her bölümün basında karakterlerin gelecekte başına nelerin geleceğini anlattığı bölümler hem ironik hem de heyecan verici. Dolayısıyla karakterler ile ilgili her şeye hakim. Geçmişlerinden geleceklerine kadar...
Romanın konusuna kısaca değinecek olursak,hepsi de orta yaşın üzerinde kadınlı erkekli bir topluluk Şükran günü yemeği için arkadaşları Sean Farrell'in evinde toplanırlar. Tam on iki kisi. İsa'nin Son Yemeği gibi. Bu arkadaş grubunun içinde museviler,siyahiler ,gizli eşcinseller, şairler, yazarlar, akademisyenler, fırıncı, avukat,doktor gibi farklı mesleklerden kişiler vardır. Olaylar aktarılırken bu kişiler hem kendi kendilerine iç monolog şeklinde hem de birbirleriyle konuşurlar.
Bazen tam olmasa da bilincakisi gibi bir karakter konuşurken diğer karakterin monologuna şahit oluruz. Bu açıdan dikkat gerektiren bir okuması var. Ancak bu gözünüzü korkutmasın oldukça sürükleyici bir roman.
Yine metinlerarasilik gibi farklı yöntemleri de kullanmış yazar.
Tema olarak daha önce okudugum Fay Hatlarında olduğu gibi Yahudi soykırımı, ırkçılık, orta yaş bunalımı, ensest,ilgisiz ebeveynler,uyuşturucu gibi pek çok konuya değinmiş. Farklı kurgular okumayı sevenlere öneririm.