Baba şiddetinden evlenerek kaçan, ardından dayak yediği koca evinden de kaçarak hastaneye yerleşip, refakatçisi olmayanlara refakatçilik eden bir ablamız Ülker. Aman özellikle erkekseniz abla demeye özen gösterin yoksa kendisi size bunu hatırlartıp ağzınızın payını verecektir :)
Espirili, neşeli, hazır cevap,küfürbaz, bazen karamsar, bazen olmak istemese de mutlu ve umutlu, ölmek isteyen ama inadına da yaşamayı seçen, sorgulayıcı, zeki, sinemayı hatta Freud’u bilen, hatta ona söven bir kadın karakterden bahsediyorum. Hadi canım amma abartılı diyenlerinizi kitabı okumaya ve Ülker ablanın bu konuda, o kallavi küfürlerinden birisini tokat gibi yüzünüze vurmasına davet ediyorum.
Seray Şahiner’in okuduğum ilk kitabıydı ve inanılmaz beğendim. Kurgusu, anlatım dili ve hikayesiyle kesinlikle çok başarılı. Diğer kitaplarını da büyük bir merakla okumak için sıraya aldım bile. Ülker abla’nın direnci, mücadelesi, zekâsı ve müthiş espirileri beni çok etkiledi. Gittiğim her yere bu kitabı götürüp, tanıdığım herkese hediye etmek istiyorum. Kesinlikle okumalısınız.