Boynumuz ağrıdı batıya bakıp durmaktan! Üstelik batının mil çektiği gözlerle bakıyoruz batıya.. Niye, neye baktığımızı bilmeden... Ama artık yeter bayım! Yeni ve diri bir aşkınlıkla silkelenip Yeni ve diri bir dostlukla birbirimize göz, kulak ve dil olmalıyız.. Artık yeter !..
Nuri Pakdil
Nuri Pakdil
“Tam bir değer keşmekeşi içindeyiz...”
Toplumda köylü diye tabir edilen büyük bir kesim görgüsüzlükle itham ediliyor, lümpenlik iddiası atılıyor ortaya, bunlar şehirli zümreye ayak uyduramıyor deniliyor. Köylü denilen zümre ne olursa olsun çoluğuna çocuğuna Kur'ân öğretiyor. İyi kötü geleneği naklediyor. İyi de şehirli zümre neydi? Benim çocukluk yıllarımda bile bu zümre; geleneği kökten reddeden, yeni diye düşünülen her şeye kucak açan ve dolayısıyla geleceğe nakledeceği hiçbir şeyi olmayan insanlardan oluşuyordu... Görgü nedir? Görgü bir nakil işidir. Sen geçmişten aldığın bir şeyi geleceğe devredersin. Böyle bir devir yok. Çocuklarına bale dersi, piyano dersi aldırıyorlar, yabancı dil öğretiyorlar, "bonjur, bonsuvar" demeyi öğretiyorlar. Ziyafette hangi çatal, hangi bıçakla yemek yeneceğini öğretiyorlar. Ama hiçbir manevî, hiçbir dinî telkin yok. Ben buna görgü, bu insanlara da görgülü demekte zorlanıyorum. İşte bütün bu Batılılaşma modasının trajik bir maraz olarak ortalığı kemirdiği bir döneme denk düşüyor benim çocukluğum. Tam bir değer keşmekeşi içindeyiz...
Sayfa 26
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Qorxuları olan bir qız cəsarət üçün bir qırmızı ‘pelerin’ geyinməyi seçir. Üzərindəki pelerinin qoruyucu funksiyası qızın qorxduğu hisslərini, ağlından keçənləri rahatca deməsinə kömək edir. Fantastik nağıldan danışırmış kimi gələ bilər. Amma bu Gülsərən Budayıcıoğlunun Kırmızı Pelerin kitabında olmuş hadisələrdən təsirlənərək yazılan əsərindəndir. Yazıçı, psixiatr/psixoterapevt olaraq çalışır. Yazı şəkli bəzən etik gəlməsə də əsərləri ilə geniş auditoriya üçün çıxış edə bilir. Bir çox insanın psixoterapiya almağa motivasiya da edir deyə bilərik. “Kader motivi” isə ən çox istifadə etdiyi ifadə ola bilər. Bu sözlə demək istədiyi əsas mesaj odur ki, “Doğulduğun ev qismətindir”. Evdə öyrəndiklərin, hiss etdiklərin, insanların sənə davranış şəkli ilə bir dil öyrənmiş olursan. Bu öyrəndiyimiz dil gələcəkdə bizim də insanlarla danışdığımız dil olur. Bu da həmçinin insanların bizə eyni formada davranış göstərməsinə gətirib çıxarır. Bu motivin fərqində olmaq və üzərində işləmək isə yeni dil öyrənməyimizə kömək olur.
Kırmızı Pelerin
Kırmızı PelerinGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 20221,922 okunma
Bir adım hele doğruysa, bir anlayış hele doğru anlaşılmışsa sonraki adım ve anlayışların habercisi, yeni öğrenilen bir dil gibi sonra karşılaşılacak cümlelerde bir aşinalık ve yaklaşma mesafesiydi. Bu dili öğrenmek konuşabilmeyi ve her denileni anlamayı ihtiva etmiyordu ama anlayışsızlığın ve hamakatin önün de güzel bir maniydi.
Sayfa 262Kitabı okudu
175 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Elena
Aykırı edebiyatın en aykırı kadın yazarı.Çoğu erkek yazarlardan oluşan aykırı edebiyatın kadın bakış açısından ,hemde erkeklere kafa tutarcasına cesur ve güçlü anlatımı.Elena ‘da karakterlerin ruhlarına dokunmadan bedenlerine dair hislerinin en iyi anlatıcısı Nin. Anais Nin'de erotizm, hem sıcak hemde soğuk bir kavramdır: Yaşanmış hali veya düşünme hali sıcak olmakla birlikte, dile dökme haliyse soğuk bir durum­dur. Körelir insanın beyni... Anais Nin'de anlatım uçurumdur. Okuyanı alır sürükler. Konuşmak istemez­sin... Çünkü söz artık farklılaşır! Çünkü Anais Nin'de kavramlara karşı söylem ayıptır! Soğuk bir nesnellik erotik duyguların da anlatılmasında başarısızlığın en büyük nedenlerinden biridir. Anais Nin'de sıcak, sıcacık bir satırlar toplamı yatar... Davetkar ve günahkardır dil ve o dilin dışa vurumudur buralarda anlatılmak istenen... Erotizmin nesnel bir anlatımı ça­bası, bu alanda bir nesnelliğin olduğu varsayımı üze­rine inşa edilir. Bir cinsellik ve seks yaşamı, bir aşk oyunu nasıl kurulur?.. Seks nerede kendini dışa vurur ve başlar... Merak ve sonrasındaki acı nasıl oluşur? Anais Nin bunların yanıtını öyle bir dille veriyor ki; okurken kendini kayıp etmemek için sık sık ara vermek ve derin soluklar almak gerekir. O anlatının şenliğini gözler önüne seriyor. Yeni yüzler, romanlar, öyküler, düşler, fanteziler, müzik, dans, şarap... ve Anais Nin...
Elena
ElenaAnais Nin · Chiviyazıları Yayınevi · 200312 okunma
Kimi başında taçla doğar, kimi elinde kılıçla.. Ben kalemle doğmuşum. Insanlar kıyıcıydılar, kitaplara kaçtım. Kelimelerle munisleştirmek istedim düşman bir dünyayı. Şiirle başladım edebiyata, cıvıldıyan bir kuş kadar rahattım yazarken, kulaklarımda bir ses uğulduyordu, etrafımdakilerin duymadığı bir ses. Ve defterler kendiliğinden doluyordu.
Sayfa 283 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.