Teknik olarak, alt sınıfların iş gününü üç ya da dört saate indirmek çok basit bir şeydir. Amma bu onları mutlu eder miydi? Hayır etmezdi. Yüz elli yıldan daha uzun bir süre önce denenmişdi. Sonuç ne oldu? Kargaşa, hepsi bu. O üç buçuk saatlik boş zaman bir mutluluk kaynağı olmaktan o kadar uzaktı ki, insanlar o boş zamandan kurtulmaya çalışıyorlardı.
Çelik olmadan araba yaratamazsınız;
aynı şekilde, sosyal çalkantı olmadan da trajedi yaratamazsınız. Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. insanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayackları şeyleri de asla istemiyorlar. Refahları yerinde; emniyetteler; hiç hastalanmıyorlar; ölümden korkmuyorlar; ihtiras və ihtiyarlıktan habersiz ve bundan da çok memnunlar; veba gibi bir illet olan anne ve babaları yok; güçlü duygular hissedecekleri eşleri, çocukları ve sevgilileri yok; şartlandırmaları uyarınca davranmaları gerektiği gibi davranmak zorundalar. Herhangi bir sorun çıkması durumunda da soma var.
“Öyle insanlar da vardır ya, sahip oldukları hayatı bir anda geride bırakıp yeni bir yaşama adım atan insanlar. Vardıkları yerde mutluluğu yakalayabiliyorlar mıdır acaba?”
Sayfa 35 - ATHİCAKitabı okuyor
Hep yanıldı ve yenilgilere uğradı
Ama atıldı yine de serüvenlere
Vakti olmadı acıların hesabını tutmaya
Durup beklemeye, geri dönmelere vakti olmadı.
Yangınlarla geçti ömrü ve hep yalnızdı
- ki onlar daima birer yalnızdılar
Nerde doğmuştu ve ne zaman kopup
Gitmişti o kentten anımsamıyor artık
Hangi sokaktaydı ilk sevgili ve hala
Sürüp gider mi
Leo Strauss'un da ifade ettiği gibi “Hepimiz yeni bilimin ve teknolojinin muazzam başarısını biliyoruz ve hepimiz insanın gücünün muazzam artışına şahit olabiliriz. Ama belirtmek zorundayız ki, bilgelik ve iyilikte buna mukabil bir artış yoktur.”“ İnsan sadece fizyolojik yaşam içerisinde hayatını sürdüren bir varlık değildir. İnsan dünya içinde, dünyayla birlikte ve diğerleriyle birlikte bir varlıktır. Bir şeyler yapan, bilen, ihmal eden, konuşan, korkan, risk alan, düş kuran, âşık olan, sinirlenen ve kendinden geçen bir varlık. Sadece nesne olmayı reddeden bir varlık. Bilim ve teknolojinin karşı çıkılmaz gücü önünde onun bir insan ürünü olduğunu bilerek, baş eğmeyen bir varlık.”
İnsanoğlu hem dış dünyasını hem de içi dünyasını düzgün hale getirerek mutlu olabilir. Bilim ve teknolojinin nimetleri sayesinde çağdaş insan, dış dünyasını ve iç dünyasını iyi hale getirebilmektedir. Ya iç dünyasının düzgünlüğünü nasıl sağlayacaktır? Çağdaş insanı “dışınız iyi maşallah ya içiniz?” sorusu ürkütmektedir. İnsanoğlu dış düzgünlüğünü -mahzurlarıyla beraberbilim ve teknoloji sayesinde sağlayabilir ama iç düzgünlüğünü bilim ve teknoloji sayesinde sağlayamamaktadır. İç düzgünlüğü sağlayan bilgelik ve ahlak eğitimidir. Bilgelik ve ahlak eğitimini mevcut eğitim paradigmasına nasıl entegre edeceksiniz? Çağdaş paradigmayı bekleyen yakıcı soru budur.
Sayfa 260Kitabı okudu
Dağ, Taş, Ağaç, Toprak Dişini Sıkmış, Yumruğu Sıkılı Beni Görünce Bu Hale Geldiler
Mobbing Bank Türk Fırtınası şu cümle ile biter;
Ben köyüme, toprağıma ve üretmeye, şiirlerimi, kitaplarımı yazmaya gidiyorum. Muhatap olmak için değil sizi tarihe not etmek için yazdım bu kitabı. Sakın bana dokunmayın ve alınmayın, sadece gerçekler ile yüzleşin.
