Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Siyasî sahada aktivist olduğu 1880’lerde Abduh güçlü bir Osmanlı taraftarıydı. Fakat onun saf Islâm’a dönülmesinin gerekliliğine yönelik inancı kendisini zimnen Osmanlılık düşüncesine karşı yönelişe şevketti. Müslümanların hastalıklarının tedavi edilmesinin yolu otantik İslâm’a geri dönülmesi, doğruların yeniden ikame edilmesidir ve bu da Arapların Islâm’ı demektir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Şeytan Ayetleri
Tarihte benzersiz bir durum: Rushdie, köken olarak, büyük bir bölümü hala modern çağ öncesi dönemi yaşamakta olan müslüman topluma ait bir insandır. Kitabını modern çağda ve daha doğrusu modern çağın son döneminde Avrupa’da yazıyor. İran tarzı islam o sırada nasıl dinsel ılımlılıktan uzaklaşarak savaşçı teokrasiye geçiyorduysa, roman tarihi de Rushdie ile, Thomas Mann’ın kibar ve öğretmence gülüşünden Rabelais’ci mizahın yeniden keşfedilen kaynağına başvuran sınırsız imgeleme geçiyordu. Aşırıya kayan antitezler birbirleriyle çarpıştılar. Bu bakış açısına göre, Rushdie’nin mahkum edilişi yalnızca bir rastlantı, bir delilik gibi değil, ama iki çağ arasındaki çok derin bir çatışma olarak görünüyor: Teokrasi, modern çağa çatıyor ve onun en tipik bulgusu olan romanı hedef alıyor. Çünkü Rushdie, küfür işlemedi. İslama saldırmadı. Bir roman yazdı. Ama bu, teokratik düşünce için, bir saldırıdan da kötüdür: Bir dine saldırılırsa (bir kalem tartışmasıyla, bir küfürle, bir sapkın düşünceyle), tapınağın bekçileri kendi alanlarında, kendi dilleriyle dini kolayca savunabilirler; ama onlar için roman bir başka gezegendir; bir başka ontolojiye dayanan bir başka evrendir; biricik gerçekliğin güçsüz olduğu ve hınzırca gizemin bütün doğruları bilmeceye dönüştürdüğü bir cehennemdir.
Reklam
HARARI: YAPAY ZEKA İŞ AÇISINDAN PEK ÇOK İNSANIN YERİNİ ALDIĞINDA İŞGÜCÜNE VE DİNE NE OLACAK? Çağın teknolojik gerçekliğiyle bağını kaybetmiş dinler, soruları bile anlama yetisini yitirmeye mahkumdur. Yapay zeka bilişsel işlerde pek çok insanın yerini alabilecek noktaya geldiğinde işgücüne ne olacak? Amaçsız ve işe yaramaz insanlardan oluşan
Çok geliştik, dini kitaplar okurken, fetva verirken evleniyoruz.
Senin geri kalmışlık psikolojini sömürenler var; gelişmiş ülkeler, az gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler sloganlarıyla bizi ruhen çökeltmek ve bu ezikliğimizden istifade ile sömürmekte olanlar var. Gelişmekte olan bir ülke havası içinde onların tuzağına düşüp taklid etmeye başlarsak, işte bu onları zafere ulaştırır. Çağdaşlaşalım, ilerleyelim derken onların tuzağına düşme tehlikesi vardır. Bu tuzak bizi imanımızdan , kültürümüzden, ahlakımızdan uzaklaştırabilir.
Evlenince çoluk çocuk Kudüs'ü fethedeceğiz. (akıllı olana işaret yeter)Kitabı okuyor
Her şeylerini taklit etmiş, daha fazla da işe yaramayan modasını, giyim kuşamını almışız. Bu kör taklidin sonunda dinimizin emirlerinin bırakıp her türlü kötülüğü, günahı, fuhşu, açık saçıklığı, rüşvet, kumar, zina, sinema, tiyatro, bar, gazino vs. cehalet döneminde bile çirkin sayılan davranışları medeniyet adı ile kabullenmişiz. Bu rezaletler bütün çıplaklığıyla memleketimizde yayılmış, genç kız ve kadınlarımız bunun kurbanı olmuştur. Kadınlarımız çocuk doğurmamak için adeta yarış halindeler. İşte gerçek ortadadır. İşte sokaklarımız, evlerimiz, işyerlerimiz!
Dünyada huzurlu ve hür olarak yaşamak, onurumuzu ve haysiyetimizi korumak ancak cihad ile mümkün olur. Salih kullar arasına girerek, öbür dünya nimetlerine ermek de yine ancak bu şerefe ulaşmakla olur. Allah yolunda cihad yapmak, en büyük şereftir. Bu şerefe ulaşmak ise, cihad imtihanını kazanmakla mümkün olur.
Reklam
Birgün tüm haçlılardan şehidlerimizin kanının hesabını soracağız. Alparslan Atam'dan beri bu Anadolu topraklarına hücum eden keferelerden intikamımızı alacağız. Bu İslama hizmet etmiş ve bayraktarlığını yapmış milletin torunlarına taşeronlarıyla, ekonomileriyle, dolarlarıyla, eurolarıyla baskı kurmaya çalışan soysuzların soylarını kurutacağız. Başlarına neler geleceğini yada şöyle diyeyim getireceğimizi şimdiden söylüyoruz. Türk "beklenilen aynı zamanda yardım eden" demektir. Mazlumlara, gariblere, yetimlere yardım ederken bize kaldırılan elleri kesmek Türk'ün âdetidir. Bize doğrultulan silahları imah etmek, pusatları köreltmek töremizdir. Beyaz Saray'larınız, Moskova'nız Paris'iniz, zırhlı silahlarınız, conileriniz, dolar ve euronuz yani hiçbiri Türk Devleti'nin gazabından sizi koruyamayacak! Gün gelecek hepsinin hesabı sorulacak! Her yere diktiğimiz "Fetih Sancağı"mıza leşlerinizin kellelerini süs yapacağız.👇👇👇 "Güneşin yeniden doğuda doğmaya başlayacağı vakitler yakındır." [REİS-İ CUMHUR R.T. ERDOĞAN]
Câmi Hizasında Bulunan İlginç Ağaca Dair
Câmiin hemen yanı başında yemyeşil bir ağaç gördüm. Yaprakları incir yaprağına benziyorsa da daha yumuşaktı. Bir duvar sarmış çevresini, dibinde de bir mihrap var. Orada iki rekât namaz kıldım. Oralılar bu ağaca dıraht-ı şehâde [=şehadet ağacı] adını vermişler. Her yıl sonbaharda bu ağaçtan bir yaprak düşermiş, rengi önce sarıya sonra kırmızıya
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
ŞEYH BEDREDDÎN'İN DÜŞÜNCE YAPISI VE FİKİRLERİ: "ZINDIK VE MÜLHİD" BEDREDDÎN VE VARİDAT Şeyh Bedreddîn gibi büyük bir âlim ve sûfiyi Osmanlı merkezi yöneti- mi tarafından idama mahkûm ettiren gerekçenin zendeka ve ilhad suçla- ması olmadığı hem torununun ifadesinden, hem de olayların gelişmesin- den açıkça ortaya çıktığı halde, neden
“Yani nerede hadîsle canlı kılıyor, nerede hadîsleri yeniden canlandırıyor isek orada hayatın makbul akışının İslâm’a mugayir bir renge, İslâm’ın sahip olduğundan başka bir tınıya, İslâm’ın neşrettiğinden başka bir kokuya tahammül edemediğini de farkediriz.”
Geri155
838 öğeden 826 ile 838 arasındakiler gösteriliyor.