Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Sair peygamberlere şu altı hususla üstün kılındım: Bana özlü sözler (söyleyerek konuşmak) verildi. Düşmanlarımın kalbine korku atılarak bana yardım olundu. Bana ganimetler helal kılındı. Yeryüzü benim için hem bir mescid, hem de bir temizlenme aracı kılındı. Bütün insanlara peygamber olarak gönderildim ve peygamberlerin sonuncusu da benim.”
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Sair peygamberlere şu altı hususla üstün kılındım: Bana özlü sözler (söyleyerek konuşmak) verildi. Düşmanlarımın kalbine korku atılarak bana yardım olundu. Bana ganimetler helal kılındı. Yeryüzü benim için hem bir mescid, hem de bir temizlenme aracı kılındı. Bütün insanlara peygamber olarak gönderildim ve peygamberlerin sonuncusu da benim.” (Müslim)
Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sadece kendisine lütfedilen ilâhî ikramdan söz ederken şöyle buyurmuştur: "Ganimet almak daha önceleri kimseye helâl kılınmadığı hâlde bana helâl edildi."
Hadis-i şerîfin tamamı şöyledir:
"Daha önceleri hiçbir peygambere verilmeyen şu beş şeyin tamamı bana verilmiştir:
Bir aylık yola kadar düşmanlarımın kalbine korku salmak sûretiyle Allah bana yardım etti.
Bütün yeryüzü bana hem namaz kılma yeri (mescid) hem de teyemmüm ederek temizlenme vasıtası kılındı. İşte bu sebeple her bir ümmetim, namaz vakti girince hemen namaz kılsın.
Ganimet almak daha önceleri hiçbir peygambere helâl değilken bana helâl edildi.
Daha önceleri bir peygamber sadece kendi kavmine gönderilirken ben bütün insanlara peygamber gönderildim.
Bana âhirette şefâat etme yetkisi verildi"
İsra ve Miraç, iki ayrı mucizedir.
İsra, "geceleyin seyahat etmek, gece seyahati yapmak" manasına geliyor. Peygamber Efendimiz (sav) Mekke-i Mükerreme'den, Mescid-i Aksa'ya kadar olan yeryüzü yolculuğuna İsra deniliyor.
Miraç, " yükselmek, yükselmeyi sağlayan araç alet" manasına geliyor. Peygamber Efendimiz (sav),
İsra ve Miraç, iki ayrı mucizedir.
İsra, "geceleyin seyahat etmek, gece seyahati yapmak" manasına geliyor. Peygamber Efendimiz (sav) Mekke-i Mükerreme'den, Mescid-i Aksa'ya kadar olan yeryüzü yolculuğuna İsra deniliyor.
Miraç, " yükselmek, yükselmeyi sağlayan araç alet" manasına geliyor. Peygamber Efendimiz (sav),
"Bir İç Mimar Lazım Aklımı dizayn edecek .. '
Ruhu yerinden oynatan cümleler kuran mühim düşünürlerimizdendir Sezai Karakoç.
" Hakikate susamıştır sürekli olarak ruhum "
Sanki sayfalarına çiçek aşısı yapılmış da çiçek açmış bir kitap, her cümlesinde ayrı ayrı tefekküre dalabilirim
tükenmekte olan nesli diriltme çabası ile
Cabir bin Abdullah tan rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
"Benden önceki peygamberlerden hiçbirine verilmeyen beş şey bana verilmiştir. Ben (düşmanımın içine) bir aylık mesafede korku salma yardımına mazhar oldum. Yeryüzü bana mescid ve temiz kılındı; onun için ümmetimden namaz vaktine kavuşan herkes ( bulunduğu mekanda) namazını kılıversin. Ganimetler bana helal kılındı. Her peygamber sadece kendi kavmine gönderilirken, ben bütün insanlığa gönderildim. Ve bana şefaat (etme hakkı) verildi.
Benden önce hiçbir Peygambere verilmeyen beş şey bana verildi.
(Eskiden) her Peygamber özel olarak kavmine gönderiliyordu. Ben ise kızıl ve siyah bütün insanlara gönderildim.
Bana ganimetler helâl kılındı. Halbuki benden önce hiçbir kimseye helâl edilmemiştir.
Benim için yeryüzü temiz ve mescid kılındı.
Onun için her kime namaz vakti gelirse bulunduğu yerde namaz kılar.
Bir aylık mesafeden (düşmanımın kalbine) korku salınmakla yardım olundum.
Bir de bana şefaat verildi. "
Hz. Muhammed (a.s)
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli