Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Manzarayı seyrediyor Kevok. '' Allahım! '' diyor, '' Bu doğadaki tuhaflığın mantığı ne? Şu doğaya bak,hem korkutucu hem de bu denli çekici, bu denli güzel...An geliyor canavarlaşıyor, her şeyi yutuyor,an geliyor bir anne oluyor, her şeyi şefkatle kucaklıyor. Demekki Newroz'u burada karşılamak vardı kısmette. Nasıl da yeni renklerini kuşanmış doğa, nasıl da dirilmiş böyle..Her şeyi önüne almış sürükleyen bu nehir, aylarca bekledikten sonra bütün görkemiyle yeryüzüne çıkan bu çiçekler, yeşeren çimen ,gür otlar...Hepsinin üstüne bu bin bir dilden bin bir türkü söyleyerek ötüşen kuşlar...Her şey sonsuz bir özgürlük içinde ''
Manzarayı seyrediyor Kevok. '' Allahım! '' diyor, '' Bu doğadaki tuhaflığın mantığı ne? Şu doğaya bak,hem korkutucu hem de bu denli çekici, bu denli güzel...An geliyor canavarlaşıyor, her şeyi yutuyor,an geliyor bir anne oluyor, her şeyi şefkatle kucaklıyor. Demekki Newroz'u burada karşılamak vardı kısmette. Nasıl da yeni renklerini kuşanmış doğa, nasıl da dirilmiş böyle..Her şeyi önüne almış sürükleyen bu nehir, aylarca bekledikten sonra bütün görkemiyle yeryüzüne çıkan bu çiçekler, yeşeren çimen ,gür otlar...Hepsinin üstüne bu bin bir dilden bin bir türkü söyleyerek ötüşen kuşlar...Her şey sonsuz bir özgürlük içinde '
Reklam
Manzarayı seyrediyor Kevok. '' Allahım! '' diyor, '' Bu doğadaki tuhaflığın mantığı ne? Şu doğaya bak,hem korkutucu hem de bu denli çekici, bu denli güzel...An geliyor canavarlaşıyor, her şeyi yutuyor,an geliyor bir anne oluyor, her şeyi şefkatle kucaklıyor. Demekki Newroz'u burada karşılamak vardı kısmette. Nasıl da yeni renklerini kuşanmış doğa, nasıl da dirilmiş böyle..Her şeyi önüne almış sürükleyen bu nehir, aylarca bekledikten sonra bütün görkemiyle yeryüzüne çıkan bu çiçekler, yeşeren çimen ,gür otlar...Hepsinin üstüne bu bin bir dilden bin bir türkü söyleyerek ötüşen kuşlar...Her şey sonsuz bir özgürlük içinde ''
İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Utopia'dan anlaşıldığı gibi, More kadınla erkek arasında hiçbir ayrım gözetmez. Kadınların tıpkı erkekler gibi eğitilmeleri gerektiğine inanır. Çocuklarının özel öğretmeni Gunnell'e yazdığı mektupta, eğer bir kadın hem bilgili, hem de erdemliyse, böyle bir kadını Troyalı Güzel Helena'dan daha değerli saydığını söyledikten sonra, kadınla erkeğin eşit olduğunu bir kez daha yineler: "Hasat zamanı gelince tohumu eken el, ha bir erkek eli olmuş, ha bir kadın eli... İnsanı hayvandan ayıran akıl erkekte de var, kadında da. Onun için ikisi de okumalı; güzel bir eğitimin tohumlarıyla yeşeren bir tarla örneği, akıllarını geliştirip güçlendirmeli. Kadınların okumalarını engellemek isteyen kişilerin savundukları gibi eğer kadınlar akıl alanında verimsizse, onların tarlalarında ancak zararlı otlar bitiyorsa, o zaman kadınların eğitimiyle özenle ve sürekli uğraşıp, doğanın bu yanlışını düzeltmek gerekir bana kalırsa."
Sayfa 124 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Çocukluğum
Çocukluğum bu kadar bir şey aslında Taşlar arasında yeşeren otlar Ve bir tavuk tüyü Çocukluğum bu kadar bir şey aslında Biraz sevinç, biraz keder Biraz yalnızlık ve büyü Çocukluğum bu kadar bir şey aslında Biraz güneş, biraz gökyüzü Tamamlamak için o türküyü.
Sayfa 88
Thomas More’un Aile Yaşamı
More’un rahip olmaktan neden vazgeçtiğini kesin olarak bilmiyoruz. More’un yaşam öyküsünü yazanlardan rahip Stapleton’a göre, çağının din adamları ahlak açısından gevşek davrandıkları, dinsel coşkularını da artık yitirdikleri için caymıştı bu işten. Erasmus’un demin sözünü ettiğimiz mektubuna göre de “sevdalandığı için bu isteğinden
UTOPİA - Kaynak Yayınları *Mina Urgan’ın incelemesiyleKitabı okudu
Reklam
Manzarayı seyrediyor Kevok. '' Allahım! '' diyor, '' Bu doğadaki tuhaflığın mantığı ne? Şu doğaya bak,hem korkutucu hem de bu denli çekici, bu denli güzel...An geliyor canavarlaşıyor, her şeyi yutuyor,an geliyor bir anne oluyor, her şeyi şefkatle kucaklıyor. Demekki Newroz'u burada karşılamak vardı kısmette. Nasıl da yeni renklerini kuşanmış doğa, nasıl da dirilmiş böyle..Her şeyi önüne almış sürükleyen bu nehir, aylarca bekledikten sonra bütün görkemiyle yeryüzüne çıkan bu çiçekler, yeşeren çimen ,gür otlar...Hepsinin üstüne bu bin bir dilden bin bir türkü söyleyerek ötüşen kuşlar...Her şey sonsuz bir özgürlük içinde ''
Cahit Külebi
Kadınlardan mı söz edecektir, kadınlar sanki söğüt ağaçları, mavi dereler ya da yeşeren otlar olmadan anlaşılmazmış gibi kurar şiirini. Sevgilisinin gözleri 'yeşil yaylalar'dır; elleri 'beyaz güller' gibidir; yanakları 'güz elması'na benzer.
Yorgunum şimdi, yorgunum çok; Bir de sen cevap vermiyorsun. Kolundan tutmak istiyorum, fayda yok Beni bırakıp gidiyorsun.
Pdf - 1954 EylülKitabı okudu
Reklam
602 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.