Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Syrinks’in anlatacak derdi bitmez
İç hesaplaşmalarım bitmedikçe ki bu şekilde bitmesi mümkün görünmüyor, sen yine bana öyle manasız, anlamsız, anlamamış gözlerle bakacaksın. Ben yine içimde kopan fırtınaları sana ifade etmektense yıldızların kaymadığını, güneşten aldıkları ışıkla parladığını, bazılarının ise karardığını söyleyeceğim… Halen haklarında çok şey bilinmemesine rağmen karadeliklerin; sonsuzluğun, zamansızlığın başlangıç noktaları olduğunu söyleyeceğim. Sen sevgiden söz ettikçe, düşlerindeki evrensel aşk'a ulaşmanın katı haldeki kalbimin sevgi üzerine atmasını sağlayarak mümkün olacağını ve böylece elde edilecek ısının, aşkı damıtmak için kullanılması gerektiğini anlatacağım. Bu noktada anlaştığımızda ise, gök kubbede parlayanlar, göz kırpar gibi yanıp sönenler yıldızdır deyip, sonsuza kadar sevişebileceğimizin olabilirliğini kanıtlamak için peş peşe yalanlar söylemek zorunda kalacağım
Ophelia
Ophelia kendi halinde yaşayan mutlu ve eğlenceli bir kadındı. Hamlet Opheliaya mektup yazarak aklını çeldi ve kendine aşık etti. Sonra: "İnanma istersen yıldızların yandığına. Güneşin söndüğüne bile inanma, hatta doğrunun ta kendisini yalan bil, ama seni sevdiğime inan Ophelia.. " der. Ophelia ile görüşmek için yanıp tutuşan Hamlet, birden Opheliayı geri çevirir. Onunla dalga geçer, ona hakaret eder, ona hayat kadını muamelesi gösterir. Ophelia deliliğe sürüklenir ve zamanla aşkı onu yok eder...
Reklam
Aşkı kalıcı kılmak hakkında ... İlişkinin gizemi kaybolunca aşk da kaybolur. Bu kadar basit. Demek ki bizim için öylesine önemli olan aşk değil, gizemin kendisi. Aşk bağlantısı bizi gizemle temasa geçirmek için yalnızca bir araç. Belki de bizler, gizemin yakınında olmanın mutluluğu sürsün diye arzuluyoruz aşkın sürmesini. Kıpırtısız durmak gizemin doğasına aykırı. Yine de gizem her zaman mevcut orada, bir yerlerde. Yeni aşkın romansı, yalnızlığın romansı, nesneliğin romansı , kadim piramidlerin romansı, uzaklardaki yıldızların romansı, gizemle temasa geçmenin yolları. Lakin ebedileştirmek konusunda herhangi bir tavsiyem yok. Fakat sizlere bildiğim en önemli gerçeklerden ikisini hatırlatabilirim ve hatırlatacağım da: 1- Her şey onun bir parçası. 2- mutlu bir çocukluğa sahip olmak için asla geç değil.
Ağaçkakan
Ağaçkakan
Vahdet-i Şuhûd (Müşâhede Edilenin Vahdeti)
İmam Rabbânî’nin (ö. 1034/1625) vahdet-i vücûdu tenkit edip vahdet-i şuhûdu savunmasından sonra bu anlayış tasavvuf çevrelerinde ve özellikle de Nakşî muhitte daha çok revaç görmüş ve yaygınlaşmıştır. Allah aşkı ve muhabbeti tarafından istilâ edilen sâlik vecd ve istiğrâk halini yaşar. Bu halde hiçbir şeyi görmez olur. Müşâhede ettiği sadece Allah’ın tecellîleridir. Görülen her şey O’dur. Güneşin doğmasıyla yıldızların kaybolmasında olduğu gibi ilâhî tecellîlerin görülmesiyle bütün mâsivâ yok olur. Hakk’ın zuhûr etmesi ve ilâhî tecellîlerin görülmesiyle bütün mâsivâ sanki yok olarak görünmez hale gelir. Bu durumdaki kul da her yerde Allah’ın tecellîsini müşâhede eder ve böylece müşâhedesinde birliğe ulaşır. Şu kadarı var ki sâlik vecd halinin geçmesinden sonra kendinin farkına varır ve Hak ile halkı ayrı görür. Sâlik, Allah’a olan ibadet, zikir ve muhabbetin neticesinde Allah’tan başkasını görmez, kalbine O’dan başkası gelmez ve O’ndan başka şeylerden geçerek onları algılayamaz hale gelir. Şu kadarı var ki bu hal ehline göre sâlikin görüşü kendisinden gider, gördüğünü gerçekte yok zanneder, ama yok olma hali kendi nefsinden kaynaklanmaktadır. Yoksa varlıklar gerçekte oldukları gibi vardırlar, asla değişmemişlerdir. Yani bilginin yok olması bilinenin yok olması veya görüşün yok olması görülenin yok olması değildir. Vahdet-i şuhûdta Rab ile kul, sevap ve günah arasında fark vardır. Yaratan ve yaratılan başkadır RİSÂLE-İ NÛR’DA VARLIK VE MERTEBELERİ Abdulvehap ERİN
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
Yıldızların altında gözlerimin içine bak ve sessiz ol; çünkü rüzgarın bize anlatmak istedikleri birşeyler var, hafif bir uğultu gibi bağırışlar var. Ama gelip geçti o büyük fırtınalar: Çünkü biz aşkı gökyüzü ve denizden aldık. Hep bir birimize sımsıkı sarıldık, bedenen olmasa bile kalben hiç ayrılmadık.
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.