1996 yılında aldığım bir kitap. Mümtaz Turhan'ın hayatı ile başlayan kitap Türkiye'de Kültür değişimi ile ilgili problemlerin anlaşılması için katkılarda bulunan bilim adamı Mümtaz Turhan'ın düşüncelerinden oluşmaktadır.
İdeal toplum ve şahsiyet ilişkisi görüşünü bir terbiye sistemi haline getirmenin gerekli olduğuna inanıyoruz.Eğitim ,parça parça toplama bilgiler veren ruhsuz bir mekanizma olmaktan çıkarılmalıdır.Bilim zihniyetini edinmiş,zihin düzeyi yükselmiş,bilgileri yapacağı işe uygun,şahsiyet ve karakteri gelişmiş,dini inançlarıyla ruhu beslenmiş,yüksek bir ahlakla vicdanı teşekkül etmiş insanları yetiştirecek eğitim sistemini geliştirmemiz gerekiyor.Millet hayatı ancak böyle insanlarla yükselir;toplumun refahı ancak böyle insanlarla artar;adalet ancak böyle insanlar elinde gerçekleşir;sözde kalmayan birlik ve beraberlik ancak böyle insanlarla sağlanır.Bilim ve maneviyatın ruhi bütünlüğünün insan yetiştirmede prensip edinen bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.”
Yılmaz ÖZAKPINAR/Kültür Değişmeleri ve Batılaşma Meselesi/Ötüken Yay/Syf:101-102
“Bilim ne üniversite sayısıyla ne de öğretim üyesi sayısıyla ölçülür.Nitelik yoksa,niceliğin değeri yoktur.Bir memlekette üniversite denince herşeyden önce bina anlaşılıyorsa,öğretim üyesi denince üst düzeyde bir öğretmen akla geliyorsa o memlekette henüz bilimin”b”si yok demektir”
Yılmaz ÖZAKPINAR/Kültür Değişmeleri ve Batılşma Meselesi/Ötüken Yay/Syf:99
Psikoloji tarihi sadece tarihi araşdırmakla kalmıyor, insanların hayati bakış açılarınıda tarih boyunca araştırıyor.İnsanin biıinçli davranışlarını tarihi dönemlerde ön plana çekiyor.
Kültür ve medeniyet tanımlamaları, medeniyet karşılaştırmaları, ideoloji ve inanç kılıfıyla yapılan, tarihe mal olmuş hatalar, örneklendirmelerle çok güzel anlatılmış ve çözüm , toplumsal hal çareleri için uygulanabilir bilimsel teoriler geliştirilmiş.
İnanç ve ahlakın, medeniyetın ruhu olduğu vurgulanmış, 2 günde okuyabileceğiniz 138 sayfa bir eser.
Inanç ve ahlak nizami aynı anda hem bireyin kişiliğini kurar hem de bir toplumun hayatı demek olan kültürü yapılandırır. Bireyin kişiliği ve toplumun kültürü aynı süreç içinde oluşur.
“Her toplumun kültürü vardır. Ama medeniyete vücut veren şey insanın kendi zihninin başlı başına bir imkân kaynağı olduğunu fark etme yeteneğidir.”
Yılmaz Özakpınar
[Kültür ve Medeniyet Anlayışları ve Bir Medeniyet Teorisi, Ötüken Neşriyat A.Ş., İstanbul]
“Medeniyet, insanın biyolojik zorunlulukla şu ya da bu şekilde yaptığı fiillerin üstüne yükselerek kendi zihninde belirlediği bilinçli bir ruhi istikamete göre fiillerini üretmesidir.”
Yılmaz Özakpınar
Bağlandıkları inancın ve ahlak nizamının bilinçli ve rasyonel düzeyde muhasebesini yapan toplumlar o inanç ve ahlak nizamına sahip olmanın güvenini duyar. Medeniyetin ruhi temeli bir inanç, toplumsal temeli o inanca bağlı ahlak nizamıdır. Bu temeller üzerinde birleşmenin bilincini ve güvenini duyan insanlar o inancı ve ahlak nizamını yaşatacak devlet teşkilatını ve iktisadi yapıyı kurarak büyük kültür eserleri meydana getirir.”
Yılmaz Özakpınar
“Medeniyet rasyonel düzeyde uyandırdığı bilinç ve telkin ettiği değerler ile büyük kültür ürünleri meydana getirmenin şartı olan azmi ve kendini vakfetme iradesini verir."
Yılmaz Özakpınar