Bir yol öyküsünü ve bas kahramanin iç hesaplaşmasını anlatan bir eser. Beğendiğimi söyleyemem. Sadece yazarindan dolayı okudum. Yinede okumayı düşünenlere keyifli okumalar.
Çoğu savaş dönemi kurgusunda kadınlar unutulur ama aslında onların savaşlardaki katkısı etkileyicidir ve kesinlikle savaş sonrasında da ilk olarak konuşulmayı hak ediyorlar. Kadınlar casus, pilot ve şifre kırıcılardı. Cephedekilerle aynı önemdeydiler. Dünya savaştayken ve erkekler gitmişken askerlere dönebilecekleri güvenli bir yer veren ve hayatı devam ettiren kadınlardı.
Bir Musa doğmasın diye, doğan binlerce çocuk öldürülür. Fakat ölen çocukların kanında Musa bilincinin çiçeği açar.Zulümde boğulan bir halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir: suları yarıp geçme yolunu.
Gerçek yol arkadaşlarımızı yitirmişiz. Üstelik, henüz iş işten geçmeden, doğru soruyu, esas soruyu da soramamışız onlara. Onların yanındayken bilememişiz. Yitik insan. Zaten her zaman geç kalmaz mıyız? Bütün bunlar artık beş para etmeyen son pişmanlıklardır.
İşte, Nuh'un gemisi, böylece her vakit, inanmış olanlar topluluğunu sembolleştirdi. Her zaman inananlar bir araya gelmeli ve yol göstericinin etrafında toplanıp inkâr ve isyan bataklıklarından kurtulmaya çalışmalıdırlar.