Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yonca Karalamaci Baysal

Bunun nedeni, Türk aydını, gene sensin! Bu viran ülke ve yoksul insan kitlesi için ne yaptın? Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu bir posa halinde katı toprak üstüne attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun.
Reklam
Yine bir aklıevvelimiz tuttu, dünyanın parasını harcayıp taştan bir hayır kurumu yaptırdı köyünde! Ne o, ne kadar iyi bir Hıristiyan olduğunu gösterecek! Yahu sen adama yardım etmek istiyorsan, onun kendi işinde çalışmasını sağla... ki oğul, yaşlı ve hasta babasını ısıtabilsin; onu aforoz etme, işine yabancılaştırma, ona kardeşlerini, yakınlarını barındırabileceği, besleyip doyurabileceği olanaklar ver. Yoksa adam hepten Hıristiyanlıktan yüz çevirir. Herkes her konuda Don Kişot’luk yapma hevesinde. Benim on adama iş sağlayacağım parayla adam tutuyor ne kadar iyi bir Hıristiyan olduğunu göstermek için sözde hayır kurumu yaptırıyor!
Nasıl sosyeteden biriyle konuştuktan sonra insanın aklında bir şey kalmazsa, tıpkı onun gibi. Konuşur da konuşur adam, kitaplardan öğrendiklerini sayar döker; güzel, renkli şeylerdir anlattıkları aslında; ama kendine bile bir hayrı olmadığını görürsün bütün bunların. Öte yandan basit bir tüccarla, bildiği tek şey işi olan, ama bu bildiğini deneyimleriyle, sağlam, köklü bir şekilde öğrenmiş olan bir tüccarla konuşmak, böylesi gereksiz konuşmalardan çok daha iyidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özgür olmayı deneyin: Açlıktan ölürsünüz. Kâh hizmetkâr kâh despotik olmanız ölçüsünde toplum size müsamaha gösterir; gardiyansız bir hapishanedir bu - ama telef olmadan kaçılamaz ondan. Ancak sitede yaşayabildiğimiz ve bunun içgüdülerine sahip olmadığımız uman; ne orada dilencilik yapacak kadar girişimci, ne de kendimizi bilgeliğe hasredecek kadar dengeli olduğumuz zaman nereye gitmeli? -Eninde sonunda, koşuşturuyormuş gibi yapıp herkesle birlikte sitede kalınır; hayatını yaşamak yerine yaşıyormuş gibi yapmak daha az gülünç olduğundan, yapmacıklığın kaynakları sayesinde o uçta karar kılınır.
Kusurlarından yararlanamayanları, eksikliklerinden çıkar sağlayamayanları ve kayıplarıyla zenginleşmeyenleri haklı olarak horgörürüz; tıpkı insan olmaktan ya da sadece olmaktan acı çekmeyen her insanı horgördüğümüz gibi. Böylelikle birini “mutlu” diye adlandırmaktan daha ciddi bir hakaret, ya da ona “bir hüzün temeli” atfetmekten daha büyük pohpohlama olamaz... Neşenin hiçbir önemli fiile bağlı olmamasındandır bu; deliler dışında da hiç kimse yalnız başınayken gülmez.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Ümitsizliğe talim eden ve kendini kabullenen cesetleriz; kendimize rağmen hayatta kalırız ve yalnızca yararsız bir formaliteyi yerine getirmek için ölürüz: Sanki hayatimiz, sadece ondan kurtulabileceğimiz ânı ileri atmamıza bağlıymış gibi...  
Geri17
111 öğeden 106 ile 111 arasındakiler gösteriliyor.