Bağnazlıkları ezmek ve sonsuzluğa saygı duymak, işte yapılması gereken budur. Yaratılış ağacının önünde secde etmekle ve yıldızlarla dolu devasa dallarını hayranlıkla izlemekle yetinmeyelim. Görevimiz insan ruhunu geliştirmek, mucizeye karşı gizemi savunmak, anlaşılmayana tapınmak, zırvaları fırlatıp atmak, açıklanamayanın içinden sadece gerekli olanı kabul etmek, inancı arıtmak, dinin altına gizlenen batıl inançları yok etmek, Tanrı'yı aşırılıklardan arındırmaktır.
Sayfa 608 - iş Bankası kültür yayınları
Bağnazlıkları ezmek ve sonsuzluğa saygı duymak, işte yapılması gereken budur. Yaratılış ağacının önünde secde etmekle ve yıldızlarla dolu devasa dallarını hayranlıkla izlemekle yetinmeyelim. Görevimiz insan ruhunu geliştirmek, mucizeye karşı gizemi savunmak, anlaşılmayana tapınmak, zırvaları fırlatıp atmak, açıklanamayanın içinden sadece gerekli olanı kabul etmek, inancı arıtmak, dinin altına gizlenen batıl inançları yok etmek, Tanrı'yı aşırılıklardan arındırmaktır.
Sayfa 608 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hakikat! Dolu bir alıntı..
Özellikle gençler ve genç yetişkin gruplarda sıklıkla gözlenen beğenilme arayışları, takipçi sayısı, fenomen olma arzuları, gün geçtikçe artmaktadır. Bireyin benliğinin sanal olarak şişmesine kendini olduğundan daha farklı algılamasına sebep olan bu durum zamanla bağımlılık haline dönüşebilmektedir. Sınırların olmadığı bir arzuların hakim olduğu bu dünyadaki tatmin arayışları gerçek yaşamın yerine konduğunu farkında olmadan ruhsal problemlerin gelişmesine sebep olmaktadır.
"Kim, haykırsam, duyardı ki beni meleklerin katından? hem, içlerinden biri bağrına bassaydı bile beni aniden: varlığının kudretinde yok olur giderdim. Zira güzellik, ancak katlandığımız korkunçluğun başlangıcından başka bir şey değildir ve hayranızdır ona, çünkü bizi mahvetmeye tenezzül bile etmez. Korkunçtur her bir melek. Ben de kendimi tutar, yutarım çağrımın çığlığını koyu hıçkırıklarla. Ah, kimden medet umabiliriz ki biz? Meleklerden değil, insanlardan değil, kurnaz hayvanlar anlar zaten, pek de rahat edemediğimizi yorumlanmış dünyada. Belki de bize kalan yamaçta bir ağaçtır, her gün görelim diye; dünkü sokaktır bize kalan ve şımarık sadakati bir alışkanlığın, hoşuna gitmişizdir ve kalmıştır bizde, gitmemiştir. Ah ve gece, uzay dolu rüzgâr yüzümüzü kemirirken-kime kalmaz ki, o özlenen, hayal kırıklığına uğratan usulca, her bir yüreği bekleyen zorlu gece. Daha mı kolaydır sevenlere? Ah, onlar ki birbirini örter sadece kaderleriyle. .... "
Sayfa 3 - Birinci AğıtKitabı okudu
512 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Germinal
Emile Zola
Emile Zola
1840 yılında Paris'te dünyaya gelmiştir. Genç yaşta babasını kaybettiği için hayatın gerçekleri ile erken yüzleşmiş, toplumun yoksul kesimine ve ezilen halka birebir şahit olmuştur. İlk kitabı, kendisi henüz 24 yaşındayken yayımlanmıştır. 19. yüzyıl ikinci yarısında ortaya çıkan Naturalizm akımının önemli temsilcilerinden, hatta
Germinal
GerminalEmile Zola · Yordam Kitap · 202111bin okunma
Başkalarının en iyi gizlenen sırlarına bile ulaşmanın bir yolu bulunurdu, ama insanın kendi sırlarına erişmesi neredeyse imkansızdı.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.