Büyülü Dağ, ismi ile ne uyumlu bir kitap. Kitaba başlarken tereddütlerim vardı, zor okunuyor bitirebilir miyim gibi endişelere sahiptim ki bazı yerlerde artık bırakmayı düşünmedim desem yalan olur ama okudukça beni kendine çeken ve Hans ile tanışmamın bana neler katacağını gösteren bi kitap oldu.
Kitapta ne ararsanız var. Felsefe, tıp, edebiyat, din... her şeyden biraz biraz değil fazlaca. Batı’nın doğuya, Doğu’nun batıya bakışını çok güzel bir şekil de gösteren bir kitap. Ben yazarın bilgisine hayran kaldım, aslında beni kitaba çeken şey yazarın entelektüel birikimiydi. Her satırdı yazarın zekasına şaşırmadan duramıyordu ve bunu böyle didaktik bir şekil de değil de kitaba yedire yedire anlatması çok hoşuma gitti.
Hans’ın ile tanışmak onun kendisini bulma yolculuğa eşlik etmek beni çok memnun etti.
Yazarın başka kitapları listeme ekledim. Daha geniş bir zamana yayıp okumanızı tavsiye ederim. Üsten okunacak bir kitap değil, tam tersi zaman isteyen hatta mümkünse zaman kavranımı unutarak okuyun.
Sonunu mutlu olması beni de mutlu etti. Bunun dizisi de yapılmıştı sanırım 2016 da güzel diziydi kitapla aynı gitmiyordu. O yüzden önce kitabı okuyun sonra diziyi izleyin 20 bölümlüktü sanırım ben 14 . Bölümdeyim Allah'tan Hint dizileri gibi uzatmamışlar hayret ! Her neyse kitap yorum yapmama gerek yok çünkü çok güzel kitapta bahsedilen zamanı bize hissettirmesi en ince ayrıntısına kadar öyle güzelki . Kitabi e-kitap olarak okumuştum bu sefer alınca tekrardan okuyacam .
Bakın neyi tavsiye edeceğim: İç dünyamızı kuralım, gönlümüzü genişletelim, deryadil olalım, yaşadığımız hayata iç dünyamıza uygun bir yorum getirelim. Küçük pencereler açalım hayatımızda. Ve zamanı biraz yavaşlatalım.
"ORTAÇAĞ AVRUPASI" evet bu tabir beni öğrencilik hayatımda hep korkutmuştur ve bundan sebep ilgimi de çekmiştir.Umberto Eco'nun da bu zamanı yalayıp yutmuş bir insan olduğunu kitabı okurken fazlasıyla anladım,hatta abartmış bile... Ayrıntı üzerine ayrıntı sizi boğma noktasına getirse de zevk veren bir kitap; Ortaçağ Avrupasını ve harika
Yazıma bu soruyla başlamak istiyorum. Şiir nedir?
Bunu bana ortaokulda sorsalar:"Türkçe kitaplarında yer alan dörtlükler." derdim. Hoca ödev verirse baktığım, okutursa okuduğum dörtlükler..
Ama ne olduysa lisede oldu. Hocam beğendiğim şiirleri içeren, 80 şiirlik bir defter oluşturmamı istemişti."Yine yangınlar, yine
Cidden nasıl yorum gireceğimi bilmiyorum. Mükemmel bir kitaptı, cidden mükemmeldi.
Hiçbir zaman yaşamadığını bir döneme, yaşamadığım bir zamana ait gibiydim sanki. O kadar akıcı o kadar büyüleyiciydi ki. Her karakter ayrı bir romandı sanki. İkili ilişkilerin işlenişi, zamanla değişimi beni benden aldı.
Ne yazabilirim bilmiyorum daha fazla, 12-15 sayfalık bir analiz yazıyorum kitap için lakin içimden bir ses o bile yetersiz kalacak bu kitap için diyor. İyi ki okumuşum, kim bilir hayatım boyunca kaç kere daha okuyacağım ...