Burada Türk mitolojisine atıfta bulunulmuş.
Huş, Dünya Ağacı'nın simgesidir; yedi, dokuz veya on iki oyuk da cennetin mütekabil rakamlarını, yani farklı semavi düzeyleri temsil eder. Bir atı kurban eden şaman bu oyukların yardımıyla en yüce tanrı Bai Ulgan'ın bulunduğu dokuzuncu Cennet'e kadar çıkar: kendisini izleyenlere en ince ayrıntısına girerek cennetin her katında meydana gelen her şeyi ve tüm gördüklerini anlatır. Sonunda, dokuzuncu Cennet'te Bay Ülgen'in huzuruna çıkıp yerlere kapanır ve kurban ettiği atın ruhunu ona sunar. Bu, şamanın kendinden geçmeye dayalı cennete yükselişinin zirve noktasını işaret eder: Şamanın gücü tükenir, bitkin düşer ve olduğu yere yığılır, bir süre sonra gözlerini ovuşturarak derin bir uykudan uyanır ya da böyle görünür, ardından uzun bir süre yokmuş da yeni dönmüş gibi orada bulunanları selamlar
Aziz Türk milleti; huzurunda hürmetle eğiliyoruz; Çünkü, en büyük, en gerçek, en yüce kuvvet sensin!..
ALPARSLAN TÜRKEŞ
Türk milletinin kainatın içinde bir güneş gibi parlatarak, yeniden doğuşunu sağlayacak yüce atılımların, dinamizmin enerjisini ancak ve ancak ülkücü gençlikte vardır. Bu dinamizme sahip olan şuurlu, ülkücü gençlik, Türk milletinin kaderini yenme savaşı ve azmi içerisinde olan milliyetçi hareketin gençliğidir. MHP’nin genel başkanı, lideri olarak, bu partinin mensuplarının samimi duygularına tercüman olarak, ülkücü gençliğimiz ile iftihar ediyoruz.
Sayfa 177Kitabı okudu
Türk milleti, maddi ve manevi değerlerine bağlı olduğu sürece gelmiş ve yükselmiştir. Ve dünya tarihinin akışına yön vermişlerdir. O yüce değerlerden ayrıldıkça küçülmüşler ve sıkıntılara düsmüşlerdir .
Kaşgarlı Mahmud, Türklerin siyasi bakımdan
güçlenmesini ilahi kudret e bağlıyordu. Bu konuyu eserin önsözünde şöyle dile getirmişti:
Yüce tanrı Türk burçlarında doğdurdu devlet güneşini. Onların ülkeleri etrafında döndürdü göklerin çemberini ve onlara ad verdi Türk diye ülkelerin idaresini verdi mülk diye zamanın hakanları yaptı, onların ellerine verildi günümüzdeki insanların yuları. Onları görevlendirdi halk üzere onları kuvvetlendirdi hak üzere aziz kıldı onlara yanaşanları ve idareleri altında çalışanları onlar sayesinde muratlarına erdiler ve ayak takımının şerrinden emin oldular. Aklı olan herkes onlara ka- tılmalı ve onların oklarından korunmalı. En iyi yol onların dilini konuşmaktır. Duyurabilmek için onlar ve meylettirebilmek için gönüllerini. Takımından ayrılıp Türklere sığındığı zaman bir düşman güven verilip onlara kurtarıldığı zaman korkularından; başkaları da sığınır onunla beraber ve üzerinden kalkmış olur tüm zarar.
Allah'ın Yüce Milletimize bir lütfu olan Büyük Atatürk, ömrünün kısacık olduğunu adeta görmüşçesine, 57 yıla bir çok şeyler sığdırmak için zamanla yarışmıştır. 1905- 1922 yılları askerinin en ön saflarında geçmiştir. Çanakkale'de son yıllarda şehitlerimize çok görülerek, yabancılar için araç parkı haline getirilen topraklarda, amansız mücadelesini canını dişine takarak, göğsünden şarapnel parçası ile yaralanarak ön saflarda boğuşurken, sadece 34 yaşındadır. Çanakkale mahşerinde önce yarbay sonra albaydır. Ve bu savaşta Atatürk olma yolunda ilk adımını atmıştır... Bağımsızlık savaşımızın başlangıcında 38, çürümüş ve çökmüş bir imparatorluğun sömürgesine dönüş- müş topraklarında bağımsızlık savaşını kazanıp, çağdaş bir cumhuriyet, tam bağımsız bir devlet kurduğunda yaşı 42'dir. Kurduğu Cumhuriyeti Türk Gençliği'ne emanet ederken 46 yaşında olan bu büyük asker ve devlet adamı deha, kimsenin hayal bile edemediği, önemlerini bazıla rının bugün bile kavrayamadığı ve milletini muasır medeniyete ulaştırmak yolundaki ard arda gerçekleştirdiği devrimlerini yaparken 50 yaşında bile değildi...
Sayfa 55Kitabı okudu
–...Aslında onları kullanan gangsterlerden nefret ediyorlar. Çok daha yüce idealleri var.
–Bana bu idealden bahsedin.
Acun derin bir soluk aldı, sanki ciğerleri büyük bir yurtseverlik dalgasıyla şişmişti.
–Türk imparatorluğunu yeniden kurma. Turan hayali.
Sayfa 305Kitabı okudu
Türklere neden peygamber gönderilmedi ?
İşte bu sebepdendir ki Yüce Tanrı, Türk ülkelerine ve milletine bir peygamber gönderme ihtiyacı duymamıştır.Çünkü Türk Milleti islamiyetten çok çok zaman önce ''Tek Tanrı'' inancına sahipti ve ahlak yapısını bir Peygambere muhtaç olacak kadar hiç bir devirde kaybetmedi.
Her Osmanlı kalbinde yaşayacak namınız,
Ufuklara ulaştı sizin yüce şanınız,
Ateşiniz Türklerin kalblerinde yanacak
Kalbde ateş yandıkça Türklük sizi anacak.
Hürmet size kahraman ve muhterem şehidler
Sayfa 74
Doğanın biçimleri ezici güçleriyle tehdit ettiği anda veya ölçülemez büyüklükleriyle insanı hiçliğe indirgediği anda eğer, kişi nesneyi seyretmeye devam ederse, kendini aradan çıkartabilirse, o zaman kişide yüce duygusu oluşur
Sayfa 60Kitabı okudu
