Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bahar
Bahar gelmiş fethetmiş Ruhumun kabuk bağlamamış yaralarını Kendi bayraklarını asmış mutluluğu getirdiği her yere En çiçeklisinden, rengarenk olanlardan Bahar gelmiş dans ede ede Bir rüzgar getirmiş beraberinde Yaralarımıza merhem ne can yakan ne yürek soğutan Bahar gelmiş diyorum Kışın başı öne eğik boynu bükük dallara neşe getirmeye Gelmişte çok şey getirmiş Şarkılar getirmiş kuş cıvıltılarında Can suyu vermiş toprağa Ondandır bu kadar yeşil , Gölgesi de o kadar güven verir Bahar gelmişte iyi ki gelmiş Öyle iyi kalpliymiş ki kim hangi rengi sevmişse ondan getirmiş yemişler de getirmiş Bu bahar öyle bşr baharmış ki mis kokulu en güzel parfümden bile daha güzel kokulu Yetmemiş bu bahar ,sevgi de getirmiş Bizi kendimize getirmeye de gelmiş işte Hoşgeldin o zaman bahar Hakkını vermek dileğiyle
Yürek işte yürek ölümlerin sebebi yürek. Korkaklar daha uzun süre yaşar. CK
Reklam
"Öyle hüzünlü yüzler, öyle yalnız kalpler Ve öyle ıssız ruhlar yaratmışsın Ve onları öyle güzel, öyle eşsiz hikayelerle Öyle büyük şiirlerle donatmışsın ki Allah'ım Onlardan birine rastlayınca insan sokakta, Senin de onunla, o an ve oralarda, İşte o kadar yakın, Ama sınırsız, sûretsiz ve süresiz Ve yersiz yurtsuz olduğunu hemen hissediveriyor yürek."
Umurumda sanki, düşlediğiniz yalanlar; Öfkeniz, insanlığınız harap etmiş sizleri, Erimiş kemikleriniz, etiniz; Silinmiş gitmiş tütecek merhametiniz... Ah... sizi bayağılar, Gücünüz yok, öfkeniz ve inancınız; Oysa düşlüyorsunuz en yüksek umutları, Her düşünüzde bir ben ölüyorum, Bir de benim gibileri. İşte burada yürek, İşte burada silah; İşte burada mertlik, Çek kapını ve gel evime, Dövüşelim bir gün amansızca; ölümüne... Görsün her yiğit, amaç nedir, dava nedir, yaşam nedir, Anla ve bul beni, anla ve bul kendini.
Yine de gökyüzüne bakmak gerek
Değişime gereksinimimiz olduğunu çok azımız fark eder ve yine çok azımız bunu ister. Ancak bunlar yetmez; cesaret de gerekir ve arkasından gelecek huzursuzluğu kucaklayacak koca bir yürek. Tüm bunların sağlanması bile yetmez; yeterince vakit geçirmek gerekir o ıssız adada. Değişim olmuştur artık ancak tek başına bir anlamı yoktur. Çok az insan o adaya gelmek ister. Alacağı ödül karşısında yapacağı fedakârlığın çok da büyük olmadığını gelmeden anlayamaz ve gelmezler kolay kolay. Siz de cennete dönüşebilecek bir adada çorak bir çöldeymiş gibi “susarsınız”. Çıplak gözle görebileceğiniz kadar yakın başka adalar da vardır. Oralara gelen birilerinin olması da yeter. Çünkü bilirsiniz uğruna bunca fedakârlığı yaptığınız şey için oralara yüzmenin size zor gelmeyeceğini. Gün gelir ve dönerseniz tekrar buraya kaçmak isteyeceğiniz kadar kaçık bir yer olduğunu unutarak, geldiğiniz yerle ilgili halüsinasyonlar görürsünüz ve gözlerinizi bir gemi ararken bulursunuz. Dönerseniz delirir, kalırsanız “susuzluktan” ölürsünüz. İşte budur insanın trajik yazgılarından biri.
Sevmek dedim yoluna ölmek dedi….
Sevmek Dedim Yoluna Ölmek Dedi… Sevmek dedim. Yoluna ölmek dedi. Yol dedim. Alıp başını gitmek dedi. Gitmek dedim. Bir Ahh çekip dostlardan ayrılmak dedi.
Reklam
SAVRULAN BEDEN
Pek az zamanı kaldı bu zora koşulmuş bedenimin, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi... Tüy, kan ve hiçbir salgıyı düşünmeden, Kesmeliyim soluğunu doğmuş olmanın! Nasıl da biçilmiş kaftan ölüm bu solgun yürek için. Sevinçlerle sevinçleri bağlamayan zaman bir, bir boz köprü ve onun dayanılmaz gölgesi. Yitiyor işte gözardı edilen bedenim, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi... Dost, ana baba ve hiçbir umudu düşünmeden Doğramalıyım bu tiksinç vücudu beynimle! Bilir miydim yaklaşan karanlığı daha önceleri, Son verilebilir yaşamın benimki olduğunu? Şendim, şendim ben, Kahkaham insanları ürkütürdü! Zamanı azaldı artık, zorlanmış bedenimin, Olduğum gibi ölmeliyim, olduğum gibi... Aşk, bağ ve hiçbir utkuyu düşünmeden, Kalıvermeliyim öylece kaskatı!
Kalp
"İbn'ul Arabi diyor ki; akılda bazen her şeyi çözemez, hissetmeniz lazım. Yürek var, kalp var, duygu var, sezgi var. Kalbinize doğru bir yolculuk yapın. İşte iç yolculuk bu. Kalbinize doğru bir yönelin, orada çok daha büyük bir âlem ile karşılaşacaksınız. Akıl bu âlemi kavrayamayabilir. Nasıl ki akıl, müşahededen gelen bilgileri ayıklar, doğru bilgiye ulaşırsa aklın çözemediği şeyleri de kalp çözer. Akıldan gelen sorunları da kalp halleder ve doğru yollara ulaştırır insanı, burası da kendini tamamlama alanıdır. Kalbine ulaşmış ve kendini tamamlayabilmiş hiçbir insandan insanlığa zarar gelmez."
Ah Şu Lanet Başağrısı
yine başladı başım yine dünyam kapkaranlık * ne aspirin ne novaljin ne şurup eczanelik ağrı değil bu benimkisi değil dostlar ---beyin değil ----işte elektrosu
En yakın yabancı
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak Üstümü çarptırıp karışık hesaplara Göğsümde kahramanca bir gürültü Kabaran bir kımıltı yükseltiyor Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri Bir kenara ittirip Temize çıkmak için Feraget edilmiş bir hayattan En yakın yabancıyı bulmak için En yakın
Reklam
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek..
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Hepimiz üşümeye içimizden başlıyoruz. Derinlerden çukur gibi, kuyu gibi, yürek gibi bir yerden.Bir elma neresinden başlarsa çürümeye işte tam oramızdan buz gibi üşüyoruz . Farkına bile varmadan aynı kadere sürükleniyor , aynı yazgıya kilitleniyoruz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.