21. yüzyılda hem laik hem de dini pek çok değer yargısı bulunuyor. Sorun, bu değer yargılarını karmaşık küresel dünyada uygulamaya koymak. Sayılar başa bela. Avcı toplayıcıların adalet algısı birbirine yakın mesafede yaşayan yüzlerce insanı ilgilendiren ikilemlerle başa çıkmak üzere yapılandırılmıştır. Kıtalara yayılmış milyonlarca insanın birbiriyle ilişkisini kavramaya çalıştığımızdaysa ahlak duygumuz allak bullak oluyor.
Beyinle uğraşan bilim insanlarının amigdala ve beyincik hakkında bugün öğrendikleri, 2050’ye gelindiğinde bilgisayarların insan psikiyatristleri ve bar fedailerini aşmasına imkan tanıyabilir.
Peki ya mutluluk ? Şimdiye kadar biyolojik araştırmalar mutluluğun açık bir tanımını yapmayı veya mutluluğu nesnel olarak ölçmeyi başaramamıştır. Çoğu biyolojik araştırma, kolayca tanımlanabilen ve ölçülebilen zevkin varlığını tanımlamıştır. Bu yüzden "hayat, özgürlük ve mutluluğu aramak", " hayat ve zevki aramak" olarak tercüme edilmiştir.
Tarihin en kesin yasalarından biri de şudur: Lüksler zamanla ihtiyaç haline gelir ve yeni zorunluluklar ortaya çıkarır. İnsanlar belli bir lükse alıştıklarında bir süre sonra onu kanıksarlar. Onu yaşamlarında hep bulundurlar ve bir süre sonra onsuz yaşayamaz hale gelirler.