"Birisi merhem oldu, birisi zakkum...
Birisi serbest bıraktı, birisi mahkum..."
Derin ailesi ile karşılaşıyoruz okuma serüvenimize. İşkolik baba Barbaros, evin toparlayıcısı anne Mehpare, an sekiz yaşinda, kendini keşfetme döneminde olan Asil ve üç yaşğnda küçük kızları Gamze...
İş dünyasına kendini fazlasıyla kaptırmış,neredeyse aile sevgisini unutmuş Barbaros, bulunduğu şirketten ve ortaklıktan ayrılıp, aldığı cazip teklif karşısında Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri olan Kuzgun Holding 'e geçmişti. Bu yükseliş'in hem cazip hemde yıkıcı tarafının onu beklediğinden haberi yoktu...
Barbaros 'un gelişi , Kuzgun Holding'in sahibi Ertem bey için çok yerinde bir karardı. Çünkü tek mirasçı olan oğlu Selim'in savurgan ve rahat tavırları artık onu tedirgin ediyordu. Barbaros için savaş yeni başlıyordu, bir yandan geride bıraktığı eski ortağı ve diğer yandan da rekabet içinde olacağı Selim ile yüzleşmelernve bedeller ağır olacaktır... Selim de artık eskisi gibi olmayacak ve bu savaşta kazanan taraf olmak için yapacağı şeyler okurken bukadar da olmaz artık dedirtiyor...
"Dünyanın bir ucuna gitsem de anılarım peşimi bırakmıyordu ,çünkü bulunduğum Buz Kafesi aslında zihnimin ta kendisiydi..."
Okurken kurguda akış sizi içine çekiyor. İş dünyasının rekabetlerinin kişiyi ve etrafındakileri ne denli etkikediği çok etkileyici bir kurgu ve dille kaleme dökülmüş