*OLMAZ*
Gel gönül tarikat babından çıkma
Şeytandan şefaat şifadar olmaz
Terk-i salat ile oturup kalkma
Konuşma puşt ile onda ar olmaz
Yoksulluk dediğin ömürler söker
Katranı kaynatsan olur mu şeker
"Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır. İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez. İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir. Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler başka. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir."
Kavanoz dipli olsa da dünya ,iki kutupludur aslında,zalimler ve zulme karşı mücadele edenler. Bir de bunların ortasında kalanlar vardır ki,onlar insan bile değildirler .
Ne biçim insanlar bu anneler? Çok tuhaflar. Hiç kimseye benzemiyorlar. Ama, birbirlerini tanıdıklarına eminim. Kendi aralarında konuşup anlaştıkları, bizim bilmediğimiz ortak
bir dilleri var muhakkak. Belki de gizlice buluşup, haberleşiyorlardır birbirleriyle kim bilir?
Şimdi kime, ne söyleyeyim?
Ey zebaniler, ey korku tüccarları, ey kibir heykelleri, vicdan fakirleri, zalimler!
Bırakın kuzuların önünü. Geçip gitsinler ırmağın öte yanına.
Anneleri bulur kokusundan onları. Mutlaka bulur.
Bırakın kucaklaşsınlar ...
böyle ib.nelik görmedi roman okuru
ey zalimler zalimi Şemseddin Sami
ne var idi kavuşsaydı yetimler
mesut olsaydı hülyalı Ali Bey!
merkepler iğfal ede tütüncü hacı babayı
ve işbirlikçi Emine kadını da
yaşanmayaydı bu lüzumsuz trajedi
boşu boşuna ve haksız yere ağlattın bizi
ey yarattığı kahramanına vicdan etmeyen
zalimler zalimi Şemseddin Sami...
Mahzenlerde beklemek ziyan artık, yiğidim
Fecr-i sâdık vaktidir; uyan artık yiğidim
Ateşlere girsen de dayan artık yiğidim
Hakikate dönüyor rüyan artık, yiğidim
Zalimler için karar verildi; infaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı