çok uzun zamandır böyle duygulu bir kitap okumadım. son cümleleri okurken gözlerim doldu, içim burkuldu, burnumu çekmeye başladım. keşke hiç bitmese, keşke şimdiki hayatını da sayfalara döksen beni bu belirsizlikle bırakmasan dedim. keşkelerimin sayılıp da bitmeyeceği bende her zaman buruk bir gülümsemeyle var olacak bir hikaye ile tanışmışım. iyi ki de tanışmışım.
hikayeler iyi, güzel, hoş ama sondaki o belirsizlik beni fazlasıyla yoruyor ve hiçbir kitaba duyamayacağım bir özlem yaşatıyor bende. belki de bu yüzden hikaye okumamakta bu kadar ısrarcıyım, bilemiyorum.
karakterleri o kadar çok sevdim, o kadar çok sarılıp sarılıp içime sokasım geldi ki. sabah tanımadığım bilmediğim bu kahramanlar şimdi özlemle andığım, hayatımın her anında yanımda olsalar diye bahsedeceğim kişiler oldu. bu kadar kısa sürede bu sevgi, bu samimiyet, bu bağlanma çok manidar.
yılın ilk gününü bu hikaye ile geçirdiğim için çok mutluyum . Mustafa Kutlu, gerçekten bende çok ayrı yeri olacak yazarlardan olacaksın sanırsam diğer kitaplarını da almak için can atıyorum şimdiden.
mesleğimin ilk yıllarını kasabalarda gerçekleştirmek isterken şimdi o zamana gidip yapacağım ilk şeyin bir otel odasının veya evimin bir odasının penceresinden günün doğuşunu izlerken kasabayı tanıma heyecanıyla seni de anıcağımı söylemek istiyorum. bu söz artık borç bende.
masal gibi, şiir gibi, türkü gibi etkisiyle kalbimi coşturdu, hüzünlendirdi, sevindirdi. iyi ki okumuşum, İYİ Kİ...
(gecenin bu saatinde fazla duygulu bir yazı oldu :)).)