Spoiler*
"Yani artık şüpheli değil miyim?" diye sordum Ramirez'e. "Değilsiniz. Bildiğim kadarıyla dava kapandı." Douglas ölmüştü. Bu ölümden Wendy'nin sorumlu olduğunu biliyorlardı. Üstelik o da ölmüştü. Soruşturmaya, tutuklamaya ya da mahkemeye gerek kalmamıştı. Artık özgürdüm. "O zaman anlamıyorum. Neden buradayım?" "Şey..." Ramirez utangaç bir şekilde gülümsedi. "Görünüşe göre nam salmışsınız." "Nam mı salmışım?" Midem çalkalanmaya başladı, bu dediği kulağa hiç hoş gelmiyordu. "Ne olarak?" "Kahraman olarak." "Pardon?" "Bayan Garrick'e yardım etmeye çalıştığınızı biliyorum," dedi, "çünkü daha önce de başka kadınlara yardım etmişsiniz ve bilmenizi isterim ki bu takdire şayan bir davranış. Burada pek çok kötü şeyle karşılaşıyoruz, bazen mağdurlara çok geç ulaşıyoruz." Sözleri beni can evimden vurdu. "Çok geç" olmaması için mümkün olan her şeyi yapıyordum. Gelecek beni nereye götürürse götürsün bir hizmetçi ya da bir sosyal hizmet görevlisi olarak bunu yapmaya devam edecektim. "Ben... Ben elimdeki kaynaklarla yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum." "Farkındayım." Bana gülümsedi. "Ve beni de bir kaynak olarak değerlendirebileceğinizi söylemek isterim. Kartımı almanızı, başı dertte olan bir kadınla karşılaşırsanız hemen beni aramanızı istiyorum, arkasına cep numaramı yazdım. Bu sefer size inanacağıma söz veriyorum."
Sayfa 327 - Ramirez, MilleKitabı okudu
'Benim için ne düşünüyorsunuz?' diye sordum. 'Sizce bir kölenin ruhuna mı, yoksa bir erkeğin ruhuna mı sahibim?' 'Babil'deki borçlarını ödemek istiyor musun?' diye geçiştirdi. 'Evet, istiyorum ama bunu nasıl yapabilirim bilmiyorum.' 'Eğer yılların geçmesine izin verirsen ve borçlarını geri ödemek için bir çaba göstermezsen demek ki bir kölenin acınası ruhuna sahipsin. Böyle bir durumdaki bir adam kendine saygı duyamaz. Borçlarını ödememiş bir adam kendine saygı duyamaz.' 'Suriye'de bir köle olarak ne yapabilirim ki?' 'O zaman Suriye'de bir köle olarak kal seni zayıf mahlukat.' 'Ben zayıf biri değilim,' diye karşı çıktım. 'O zaman kanıtla.'
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Babam bana dedi ki: 'Artık genç bir adamsın. Benim arzum senin şimdiden değerli bir miras inşa etmeye başlaman, herkes içinde saygınlığı olan biri haline gelmen. Babanın düşüncesiz hataları sonucu elde ettiği bilgiden yararlanmanı arzu ediyorum.' 'Ben de bunu istiyorum, baba, diye cevap verdim. 'O zaman tavsiyelerimi dinle.
Hayat Nektarı
Bugün belki de aylar sonra ilk defa boğazımdan sıcak bir çorba geçti. Buğday çorbası. Annem ne çok sever, eve geldiğim günlerde benim için ne hevesle yapardı. Ve bugün ilk defa boğazımdaki yumru kayboldu; tekrar yaşıyor gibi, hiçbir şey değişmemiş gibi oturdum, çorbayı içtim. Annem öldü. Beraberinde benim de koca bir parçam yitti. Acı baklayı
bu hayrın ne olduğunu kesin olarak bilmek istiyorsun.
"Böyle bir şey olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi," diyor, gücü olsa hayret nidası atacak. "Anladığım kadarıyla sana teslimiyeti öğütleyen kişilere biraz kızgınsın." "Kızgınım demek doğru değil. Ama ikna olmak istiyorum." "Sana yaşadığın bu olayın aslında senin için yazılmış bir çek olduğunu söylüyorlar ama
Sayfa 86
Otuz İki Yıl Saklanan Öğütler
Üst düzey profesyonel yönetici babadan oğluna derslerle dolu mektup! Arçelik'in eski genel müdürü ve Akkök Holding'in 17 yıl tepesinde oturan Mehmet Ali Berkman'ın oğlu Tunç Berkman'a yazdığı mektubu okudunuz mu? Her yaştan insanlar için çok ciddi öğütler barındıran 19 Ağustos 1990'da yazılan mektubu sizlerle
Sayfa 33
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.