Estella kafamdaki kaygıların, duygularımdaki altüstlüğün öyle ayrılmaz bir parçasıydı ki,bunun ne kadarını ben yarattım gerçekten saptayıp çıkaramıyordum.
Daha sonraları da yaşantının üstüne bütün renkleri,kıvançlarla mutlulukları bir süre için kapatan ,ortada diş sıkıp dayanmanın donukluğu dışında hiçbir şey bırakmayan kara bulutlar indiği olmuştur.
Din dersinin bana yüklediği inançsal sorumluluklar konusundaki düşüncelerim de açıklığa kavuşmuş değildi. Bugün gibi aklımdadır "Doğru yoldan yaşam boyu ayrılmayacağım, " diye ettiğim yeminin beni,köyün hep aynı yolundan geçmeye bağladığına, tekerlekçi ustasının ya da değirmenin oradan saparak yolumu değiştirmenin yasak olduğuna inanırdım.
Bir elmayı ısırıp dişlerinizle çiğnerken ona kalbinizden şunları söyleyin "Tohumların bedenimde var olacak ve gelecekteki tomurcukların kalbimde çiçek açacak, kokun nefesim olacak ve birlikte keyif alacağız tüm mevsimlerden."
Ben,genellikle kendi derinliklerimde bile henüz tasarlanmamış eylemlerin,dudaklarımı uzatırken aklıma bile getirmediğim sözcüklerin, tamamına erdirmeyi umursamadığım hayallerin kuyusuyum.
Kendime ağırlık yaptığımı hissediyorum,evet,bilinçlenmeye mahkûm olmaya benzeyen bir ağırlık veriyorum üzerime, ansızın ortaya çıkan, vaktini hisseden ile görenin arasında,uyuklayarak gidip gelmekle geçirmiş, gerçek bireyselliğin kavramı bu.