Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Müctehid İmam Ebu Amr Abdu’r-Rahman bin Amr el-Evzai’nin İ’tikadi Görüşleri اعْتِقَادُ أَبِي عَمْرٍو عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَمْرٍو الْأَوْزَاعِيِّ 315 - أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُثْمَانَ , قَالَ: أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَمْدَانَ , قَالَ: حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى , قَالَ: حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو , قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو
Reklam
Namaza Davet Ve Ezan
Mi rác'ta namazlar beş vakit olarak tayin edilmişti. Şimdi beş vakit namaz toplu olarak kılınıyordu. Herkesin cematte hazır olabilmesi için namaz vakitlerinin duyurulmasına ihtiyaç hissedilmeye başladı. Çünkü önce gelenler namaz vaktinin girmesini bekliyor, işinden kalıyor, geç gelenler ise Rasûlullah ile namaz kılmaya yetişememenin
Sayfa 150Kitabı okudu
Medine'ye İntikal
Yesrib büyükleri Rasûlullah'ın önüne geçiyor ve ısrarla onu kendi evlerine davet ediyorlar dı. Devesi Kasva'nın yularını tutarak kendi evlerine çekmeye çalışıyorlardı. Rasûlullah gönül kırmak istemiyor, bu misafirperver insanların birini diğerine tercih zorunda kalmayı arzu etmiyordu. "Deveyi kendi haline bırakınız. O, memurdur,
Sayfa 140Kitabı okudu
Saîd ibni Zeyd(ra) bizlere Efendimiz'den (sav) kırk sekiz hadis rivayet etmiştir. Bu hadislerin en meşhuru ise şudur: Ebû Süfyân'ın Şam valisi olduğu dönemde Kûfe valisi de Muğîre ibni Şu'be'dir(ra). Saîd ibni Zeyd(ra), Kûfe'de bulunduğu sırada bir gün birisinin sözleri ile isim vermeden Hz. Ali'yi (ra) kötülediğini fark eder. Saîd(ra) bir yerden sonra dayanamaz ve adama: "Böyle konuşarak sen kimi kötülüyorsun?" diye sorar. Kötüleyen kişi: "Ben Ali'yi (ra) kötülüyorum!" deyince Saîd ibni Zeyd(ra) hayret eder ve: "Nasıl bunları söylersin? Sen Resûlullah'ın (sav) ağzından on kişi cennettedir, diye işitmedin mi?" der. Sonra da o isimleri saymaya başlar: "Ebû Bekir fil cenneh, Ömer fil cenneh, Osman fil cenneh, Ali fil cenneh, Talha fil cenneh, Zübeyir fil cenneh, Abdurrahman fil cenneh, Sa'd fil cenneh, Ebû Ubeyde fil cenneh. Onlar cennettedir." İnsanların nazarı kuvvetlidir. Bu durum dikkatlerini çeker. Onun toplamda dokuz isim saydığını hemen fark ederler ve: "Ey Saîd, dokuz isim saydın!" derler. Ondan sonra Saîd b. Zeyd(ra) onuncu kişiyi de ekler ve: "Ebü'l A'ver (Saîd b. Zeyd) fil cenneh. Ebü'l-A'ver cennettedir." der.
Sayfa 42
"Hastalandığında Hâlid'in yanına gittim, beni görünce ağlamaya başla di. Dedim ki: 'Ne o Hâlid, ölümden mi korkuyorsun? Ne bu gözyaşla r1?' O da 'Ey Said! Allah yolunda kaç savaşa çıktım sayısinı bilmiyorum, vücudumda kıliç darbesi almayan, ok değmeyen bir yer kalmadı. Kaç kez savaşlarda ölümden döndüm. Ama şimdi yataktayım ve bir deve gibi yatakta öleceğim. Benim gibi birisine böyle bir ölüm... Bu benim çok zo ruma gidiyor. Korkakların evi yıkılsın, şimdi korkaklar gibi yatağımda öleceğim. 78ldiye cevap verdi." Said b. Zeyd, bu sözleri duyunca ağlamamak için kendini zor tuttu. Evet, Hålid böyle biriydi ama takdir-i ilahî ne ise o olurdu. Gerçi o yatakta ölse bile şehit hükmünde idi. Çünkü Hz. Peygamber’in (sas) şöyle bir müj desi vardı: "Allah Teâlå'dan bütün kalbiyle şehitlik dileyen bir kimse, yatağında ölse bile Allah ona şehitlik mertebesini ihsân eder." Ama yine de Hâlid, son anlarında şehadete erememekten kaynaklanan bir izdı rabı yüreğinin ta derinliklerinde taşıyordu.
Sayfa 291Kitabı okudu
Reklam
_İslamı akıl ve hoşgörü dini sayanlar kuranı mutlaka okumalı. Şeriat yalnızca bir inanç işi değil, binlerce yıllık ilkelliklerin, cinayetlerin, terörün, işkencenin kaynağıdır. Kuran Allah sözüyse kölecilik, cariyelik, küfürler, kısas-kan davası niye? _Bir şeyin "insanlık dışı" olması, islamcının umurunda değildir. Elverir ki "islam
Diyalektik Kıyas Teorisi
_Burhan, tüm şüpheleri ortadan kaldıracak açıklıkta ve itirazlara yer bırakmayacak kesinlikte bir kıyas ve delildir. Kesin ve zorunlu bilginin ilke ve kurallarını vermekte, felsefeyi mükemmel hale getiren kaideleri içermektedir. Bu bakımdan da o, mantığın en yüce bölümü olmaktadır. _Burhan, 3 çeşittir: _1- Varlık burhanı. (Tez) _2- Sebep
Kuranın tahrif edilmediğine deliller
Sir William Muir diyor ki: "Zeyd'in samimiyetle gerçekleştirdiği çalışması için her türlü güven oluşmuştur ve doğrusu Kur'an'ın, Ali ve taraftarlarıyla talihsiz Osman'ın muhaliflerince kabul edilmesi, onun özgüllüğünün en büyük garantisidir... Zeyd'in koleksiyonunun derhal ve sorgulanmadan kullanılması gerçeğiyle birleştiği ne dair bir delil oluşturuyordu. Tüm bunlar şimdi okuduğumuz şekliyle Kur'an'ın peygamberin aktardığı sözleri içerdiğine dair akalda hiçbir şüphe bırakmamaktadır.
Sayfa 28 - İNSAN YAYINLARIKitabı okuyor
Hatim Duasi
#213161203 Ya RABBİ okuduğumuz sureleri, hatimleri , salavat ve duaları dergâh-ı izzetinde ; En ecmel En ahsen En makbul bir surette kabul eyle. Onlardan hasıl olan sevapları; Evvela Fahr-ı kainat hülasa-i mevcudat Habib-i zişân Efendimiz Muhammed Mustafa (asv)'ın Mübarek Mualla Musaffa Mücella ruh-u
Reklam
Ordu hazırlıklara başladı. Medine'nin ordugâhı olarak bilinen Cürüf denilen yerde toparlanılacak, son adımlar atılarak harekete geçilecekti. 3.000 kişilik bir ordu hazırlanıyordu. Çünkü düşman çok güçlü ve kalabalıktı. İlk kez Bizans ile böyle bir savaş yapılacaktı. Hazırlıklar devam ederken Efendimiz (s.a.v.) o güne kadar hiç yapmadığı bir
Muhammed, Zeynep ve Zeyd olayı.
“Allah’ın elçisi ve peygambe­ri, bir işi görüşmek için bir gün oğulluğu Zeyd’in (K elba kabile­sinden Zeyd İbn Harise İbn Şerahil) evine gittiğinde, Zeyd’in yı­kanmakta olan çırılçıplak haldeki karısıyla karşılaştı ve ona şöyle dedi: ‘Sen, seni yaratan Allah’ın bir hikmetisin!’ Zeyd eve döndü­ğünde karısı ona peygamberin gelişinden söz etti ve peygam berin kendisine söylediği sözleri kocasına iletti. Bunun üzerine Zeyd ça­bucak peygambere gitti ve karısını ona önerdi, ama peygamber bu­nu reddetti ve ona dedi ki: ‘Karını bırakma ve Allah’tan çekin.’ Al­lah, bu olay üzerine Cebrail aracılığıyla yukarıdaki âyeti gönderdi.” Peygamberin kendisi­ nin, kimi anlayışlara göre, kendi konumu açısından uygunsuz say­masına, kendini mazur gösterm esine, bugüne dek bu davranışından ötürü kendini kınamalardan kurtaramamasına ve bizzat kendisinin Zeyd’e: ‘Karını bırakma ve Allah’tan kork!” demesine karşın, Al­lah’ın bütün büyüklüğü ve Tanrısal önemini bir yana bırakıp Ceb­rail’i peygambere göndererek, sadece cinsel ihtirasını gidermek için mutlaka Zeyd’in karısını kendine alm asını isteyecek kadar al­çalacağı bana çok yakışıksız geliyor. Acaba peygamberin 22 eşi ve cariyeleri ona yetm iyormuydu? Mutlaka Zeyd’in karısından mı hoşlanması gerekiyordu? Allah ’ın başka işleri yoktu da, bu gibi zırvalarla mı uğraşmak zorundaydı?
125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.