Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Darwinciler İnsanı Tanımlarken Yanılgıya Düşmektedirler Darwinciler en büyük yanılgıya, ”insanı" tanımlarken düşmektedirler. Evrimciateist biyologlar, insanı sıradan bir canlı türü olarak tanımlamaktan neredeyse büyük zevk almaktadırlar. Onlara göre insanın ilk atası bir zamanlar ağaçlarda böcek yiyerek hayatını Sürdüren bir organizmaydı. Bu ata organizma milyonlarca yıl süren bir ”doğal seçilim" yoluyla evrimleşti ve tesadüfler bugünkü modern insanı ortaya çıkardı. Aman ne güzel bir bilimsel (!) açıklama... Biyoloji ve antropoloiinin verilerinden ancak bu kadar çarpık bir açıklama çıkarılabilir. En basit bir canlıyı tanıyan bir biyologun, ”insan" denilen karmaşık bir varlığı, îlkel bir hayvansal atadan doğal seçilimin ve tesadüflerin inşâ ettiğini söyleyebilmesi mümkün değildir. Bu, ancak hayat hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayan birilerinin saçmalıkları olabilir. İnsana özgü biyoloiik, ruhsal ve zihinseI-entelektüel donanım hep inkâr edilmektedir. ”Zigot" denilen hücreden (yumurta ve spermin birleşmiş hali) belli bir program ve düzen içinde ardışık bölünmelerle insanın nasıl inşâ edildiğini gören birinin, bu olup bitenleri tesadüfle açıklaması, onun aklından zorunun olduğunu gösterir. Bırakınız insan gibi karmaşık bir varlığın tesadüflerle inşasını, ondan daha basit bir DNA ve protein molekülünün bile tesadüfle inşâ edilmesi imkânsızdır. Bir hücrenın rasgele inşâsı ve mükemmel bir organizasyonu gelebilmesi için bırakınız milyon Yillari, dünyanın yaşı da yetersiz kalır.
Prof.Dr.Turan GüvenKitabı okudu
Aileniz sizin bir yabancı olduğunuzu düşünüyor. Tüyleriniz var, pullarınız var. Sizin iyi vakit geçirme fikriniz, orman, vahşi yerler, içsel hayat, dışındaki ihtişam demek. Onların iyi vakit geçirme fikri havluları katlamaktan ibaret. Sizin için ailenizde durum böyleyse o zaman siz bir Yanlış Zigot Sendromu kurbanısınız.
Reklam
Zigon kelimesi “iç içe geçmiş” anlamına gelir. Aslında zigot kelimesi de aynı kökten geldiği için benzer bir anlam taşımakta. Yani kabaca söylemek gerekirse zigot kelimesi “birbirine bağlı” demek. Çünkü anneden gelen genetik materyal ile babadan gelen genetik materyal sonsuza kadar birbirlerine bağlanmışlardır artık. Uterusun tepesinde boynuz gibi gözüken iki tane fallop tüp var. Zigot, fallop tüp içinde uterusa doğru giderken bir anda bölünür ve tek bir küreyken birbirine yapışık iki küre haline gelir. Sonra yolculuğuna devam ettiği sırada bir kere daha bölünür ve bu sefer birbirine yapışık dört top halini alır. Bu bölünme katlanarak devam eder ve bir süre sonra birbirine yapışık topların olduğu garip bir nesne ortaya çıkar. Dışarıdan bakıldığında tıpkı bir dut gibi gözüktüğü için bu haline Latince dut anlamına gelen bir kelime verilmiştir(morula). Bu yolculuğun uterusa ulaşması yaklaşık üç-beş gün sürmektedir. Uterusa ulaştığında yaklaşık 100 topun birbirine yapıştığı garip görünümlü bir hal alır. İşte burada karşımıza inanılmaz bir görüntü çıkar. Dut görünümlü birbirine yapışık toplar önce uterusun duvarına yapışır, sonra da bu duvar içerisine gömülür. Nasıl ki bir tohumu büyümesi için toprağın içerisine gömersin, işte burada olan şey tam da bu. En kıymetli hazineni uterusun içine gömerek ona emanet edersin.
Yanlış Zigot Sendromu
Doğanın çocukları olanlar, çatılar altında saklandılar.Bilim insanı olanlara, anne olmaları söylendi Anne olmak isteyenlere, tamamen kalıba uymalarının iyi olacağı söylendi. Bir şey icat etmek istediklerinde, pratik olmaları söylendi. Yaratmak istediklerinde, bir kadının ev işlerinin hiç bitmediği söylendi ..... .....
Eğer başlangıç noktasına gidecek olursak erkekten gelen spermin kadındaki yumurta hücresi ile birleşmesi sonucu ''zigot'' dediğimiz bir yapının meydana geldiğini görürüz. Zigot ismi, daha önce duymayanlar için Game of Thrones' dan bir karakter adı gibi dursa da aslında mucizevi bir hücredir. Hem babadan hem anneden gelen genetik metaryeli taşıyan ve neredeyse toplu iğne başı büyüklükte olan bu hücre, sürekli kendi içinde bölünerek ve çeşitli değişimler yaşayarak sonunda insan dediğimiz kompleks canlıyı meydana getirmektedir. Zigot oluşumundan sadece 14 gün sonra sizin doğmanıza daha yaklaşık 9 ay varken merkezi sinir sisteminin temelini oluşturacak olan ''nöral plak'' adlı kısım, bu top benzeri yapının üzerinde oluşmaya başlamıştır bile. Sevgili okuyucu, aslında insanın anne karnında yaşadığı bu mucizevi serüven müthiş bir öyküdür ve bu konuda anlatılacak çok fazla inanılmaz bilgi vardır. Örneğin Cowan adlı bir araştırmacının yaptığı bir çalışmaya göre anne karnındaki fetüste, dakikada 250.000 sinir hücresi üretilmektedir. Derin bir sessizlik içerisinde bu rakamı tekrar düşünelim. Saniye de yaklaşık 4160 adet sinir hücresi.
Sayfa 48 - ELMA YAYINEVİKitabı okudu
237 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.