Tanımı gereği, Her adayın özelliklerini karşılaştırmak, kime aşık olunacağına karar vermek aşk olamaz. Arkadaşlık sitelerinin aşk karşıtı dört dörtlük araçlar olmasının nedeni budur.
Eğer çok fazla konuşuyorsan bir şey istiyorsundur: Bir şeylerin olmasından gerçekten korkuyorsundur ve o şey olmayacağından emin olduğun için çok bol konuşuyorsundur.
Jakobenlerin radikal "teröre" başvurması, ekonomik düzenin (özel mülkiyet, vs.) temellerini değiştirme başarısızlığını görmenin çılgınca dışavurulması değil de neydi?
Siyaseten Doğruluğun sözde "aşırılıkları" da aynı şey değil mi? Onlar da, ırkçılık ve cinsiyctçiligin etkin (ekonomik, vs.) nedenlerini sarsmaktan kaçınmayı sergilemiyorlar mı? Belki de bütün "postmodern" Solcuların paylaştığı standart konuların sorunsalını ortaya dökmenin zamanı gelmiştir. Bu görüşlere göre politik "tota literlik" bir şekilde mal üretiminin ve teknolojinin öznelerarası iletişim ve/veya simgesel pratik üzerinde hâkimiyetinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır; sanki politik terörün kökü araçsal aklın, doğanın teknolojik sömürüsü "ilkesinin" topluma da genişletilmesi, dolayısıyla insanların Yeni İnsan'a dönüştürülecek hammaddeler olarak görülmesi olgusunda yatmaktadır. Ya eğer, tam tersi doğruysa? Ya eğer politik "terör", tam da üretim (maddi) alanının özerkliğinin reddini, ve onun politik mantığın kölesi olduğunu haber veriyorsa? Jakobenlerden Maoist Kültür Devrimi'ne kadar politik terörün hepsi asıl üretimin dışta bırakılmasını peşinen varsayarak onu politik savaş alanına indirgemez mi?
Bugün, adeta geleneksel cinselliği karakterize eden üç düzeyin (üreme, seksüel haz, aşk) bağı gitgide çözül mekte: Üreme cinsel birleşmeyi artık gereksiz hale getiren biyogenetik prosedüre bırakılmış; seks boş zaman eğlencesine dönüşmüşken; aşk ise "duygusal tatmin" düzeyine indirgenmiştir.' Böylesi bir durumda bu üç boyuttan ikisinin hâlâ çakışabileceği nadir mucizevi anların hatırlanması değerlidir. Burada nerdeyse Brecht'in "Banka kurmak yanında banka soymak nedir ki?" cümlesini yeniden yorumlamaya kapılıyorum: Kendini açık olarak evlilik biçiminde ortaya koyan bir ilişkinin yanında evlilik dışı ilişki nedir ki?
"Seni seviyorum, çünkü ...güzel bir burnun, çekici bacakların var" demek, a priori hilelidir. Dini inançta olduğu gibi, aşkta da seni pozitif özelliklerini çekici bulduğum için sevmem, tersine seni sevdiğim için senin pozitif özelliklerini çekici bulurum ve dolayısıyla sana aşk gözüyle bakarım. Sonuç olarak, sevgilide hayran olduğum bütün pozitif özelliklerin "doluluğu", gerçekten sevdiğim "boşluğa" vekâlet edendir eğer onlar yok edilse bile seni hâlâ sevebilirim.
İnsanların en özel hayallerine ve korkularına ilişkin sırlarını yakınlarından öte tamamen yabancı olanlarla paylaşmalarının çok daha kolay olduğu bilenen bir olgudur: Sibermekân chatodaları ve psikanalitik tedavi fenomeni açıkça bu paradoksa dayanır. Tanıdıklarımızın çemberinin tamamen dışında bir yabancıya anlatıyor olmamız, ağına takıldığımız tutkularımızın karmaşıklığını daha fazla kışkırtmamanın güvencesidir yabancı kişi çevremizdeki herhangi biri olmadığından o bir şekilde büyük Öteki'nin kendisi, gizlerimizin tarafsız alıcısıdır. Fakat bugünün "paylaşılan tekbenciliği" başka bir düzeyde işlemektedir: Yabancıları sadece bildiğimiz ve yakın olduğumuz insanlarla ilişkilerimizi kuran sevgi ve nefret sırlarımızı vermek için kullanmaz, adeta garantilenmiş mesafeli bir arka planda bu ilişkilere gireriz. Şimdiye değin bir istisna statüsüne sahip olan şeyler (ertesi sabah herkesin bir daha karşılaşmamak üzere kendi yoluna gideceği bilgisi içinde, tamamen yabancı olan biriyle tutkulu bir seks gecesi gibi) günden güne kendilerini veni bir norm olarak empoze etmektedir.
"Her şeyin mükemmel olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. Daha önümüzde uzun bir yol var. Cevap bekleyen pek çok zor soruyla karşı karşıyayız. Neyi istemediğimizi biliyoruz. Peki istediğimiz şey nedir?"