Sabırsız Yürek, psikolojik açıdan çok iyi betimlenen bir roman. Okurken çoğu zaman kendi yaşadığınız duyguları bulacağınız hatta kendinizi okuyacağınız bir yapıt.
Zweig’ın psikolojik betimlemeleri baş kahramanımız olan subayın ruh halini çok çok iyi yansıtıyor bazen film izler gibi gözünüzün önünde canlanıyor.
Engelli bir kızın delicesine platonik aşkı olan subay, bu kıza sadece acıma ve merhamet duygusuyla yaklaşıyor aslında. Fakat bu platonik aşkı öğrendikten sonra işler sarpa sarıyor ve ölümcül bir hal alıyor. Bir yanda yine acıma duygusuyla kızı üzmek istemeyen ama aynı zamanda böyle bir kızlada ilişki yaşamak istemeyen subayın o iç karmaşası, değişken ruh halleri, kararsızlığı; bir yanda ise sakat bir kızın masum ama takıntılı aşkı.
Acıma ve merhamet duygusuna yenik mi düşmeli yoksa bencil olup kendi hayatımızı mı yaşamalıyız? İşte verdiği kararlarla herkesin hayatını değiştiren bir subaydan alıyoruz bunun yanıtını tabi aynı zamanda Zweig’in harika duygu tasvirleriyle.