Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uçuşkan Çelebi

500 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabın ingilizcesini lisenin başlarında, yani daha -hav ar yu? +fayn tenks end yu. cümlelerini yeni yeni kurmaya başlarken zorla okutmuşlardı. yarım yamalak, cümlenin başını anlayıp sonuna gelindiğinde başını unuttuğun bir ingilizceyle bu kitaptan ne anlanabilirse onu anlamıştım tabi doğal olarak. anladığım tek şey o zamanlar "heathcliff şerefsizin önde gideni, isabella gariban ve masum, catherine bahtsız ve roman boyunca doğan bütün çocuklar bedeviydi.. sonraları "lan madem bu kitabı bana şırıngayla enjekte ettiler neden türkçe'sini okumuyorum? merak ettim olaylar nasıl gelişmiş" diyerek kitabı baştan adam gibi okumaya karar verdim... karakterler açısından değişen bir şey olmadı, heathcliff yine şerefsiz, isabella yine garibandı. ancak tabi anlayabildiğin bir dille okunduğunda kitap insana daha bir zevk veriyor diyebilirim.. Neyse kitabın bende bıraktığı kronolojik izlere gelince şöyle sıralayabilirim.. kitap başlarda biraz sıkıcı da olsa ilerleyen safhalarda son derece akıcıydı, bir o kadar da hüzünlü ve karamsar ilerliyordu tabiki... tam da "oh bee hele şükür sevenler buluştu, ayırmayın lan sevenleri" dediğim anda bir şeyler oluyor, ne bileyim ingiltere'yi sel falan götürüyor, işler tekrardan sarpa sarıyor. Romanın böylesine karamsar olması da tabi ki insanı derinden etkiliyor, etkilerken de okuma isteğinin ateşini hep canlı tutuyor. kesinlikle tavsiye edilebileceğim bir eser …
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242,2bin okunma
Reklam
197 syf.
7/10 puan verdi
Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı döver. bence...Kitabın içeriğinde envai çeşit mükemmel tespit barındıran kitap ve insanı ıslatıp ıslatıp yaşamın sert duvarlarına çarptıran, ağzını burnunu dümdüz eden kitap diyebilirim.. Mesela "çirkin bir insanla yaşıyorsanız, bir süre sonra o insanı çirkin olduğu için de seversiniz" diyen kitap.Onca yıldır hiç bir şeyi ayrı bir sevgiyle sevmediğimizi anne terliği gibi totomuza vuran kitap.daha yazmak istemiyorum.. yoksa buraya kitabı yazmam gerekecek. hala okumamış olan varsa bilsin ki, ziyandadır. Bende ki etkisini tek bir cümle ile yazıyorum.. "Ulan bi daha annem benden bi şey istediğinde "of ya" dersem allah beni bildiği gibi yapsın "
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk VarkenRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 20093,329 okunma
354 syf.
·
Puan vermedi
Aylardır her elime aldığımda anılarımın en özeline beni yaklaştıran kitaba başladım... “Drina Köprüsü” Bitti:?!?! Özet: Kitap bir yana...Çok özlemişim..
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
74 syf.
·
Puan vermedi
bu muazzam ve içi ponçik duygusal (aslında ben onlara pesimist gotikler diyorum) , entelektüel, cahillerin yüreğine korku salan 1000k üyelerinin bir solukta okuduğu !! kitapların en başında "Dönüşüm'ü" görünce, geçmişe dönüp bir inceleme/anı paylaşmak istedim.. Lise birinci sınıftayım.. Franz Kafka'nın dönüşüm kitabı ortalıklarda dolaşıyor, herkes deliler gibi okuyor felan.. ben, muhsin, kemal ve Hayati hemen ortaklaşa aldık bu kitabı ve okuduk. kitabı uzun süre içerisinde okuyup sindirmeye çalıştık. beynimizin içinde uzunca süreler fırtınalar koptu... en sonunda bir parkta oturup kitap üzerine muhabbet ederken daha derin bilgiler almak için ortaya bir fikir attım. çocuklara benim bi kafkaesk arkadaşım var, yürüyün ona gidelim dedim. hemen kabul ettiler. Arkadaşın evine girdik. girer girmez bize söylediği ilk şey bana Raskolnikov deyin oldu. lan o değil, franz kafka için geldik dedim, haa dedi ve bizi terasa davet etti. dönüşüm kitabını bir solukta okuyup bitirdiğini söyledi. lafa devam edecekken sözünü kesip kitabın içerisindeki sosyal sitemleri, aidiyet duygusunu, dışlanmayı ve daha birçok noktanın üzerine dikkat çekerek bir beyin fırtınası başlatmaya çalıştım...ancak arkadaşım "böcük oluyor yau, böcük oluyor" dedi kısaca.. senin bir solukta okuyacağın kitaba sokayım dedim ve arkadaşlarımı alarak bir hışımla oradan çıktım. sokağa çıktığımızda terastan kafkaesk ne ulan, kafkasım zaten ben diye bağırıyor ve arkada yöresel bir müzikle dans ediyordu..
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,2bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
İnsanlık için küçük bile değil son derece manasız, benim içinse büyük bir adım: Olga Tokarczuk'un "Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde" eserine başlıyorum. Aylardır kitaplıktan beni çağırıyor, hayır diyorum, hazır değilim diyorum, senin vaktin gelecek diyorum - belki biraz da bu zevki erteliyorum. Sonuçta dün sabah bir şey oldu, kendisini elime aldım..kahve, toprak ve ekmek kokularında aldığım enfes tadı ayrı olarak sadece kitapta alabiliyorum..önce kapağına hafifçe dokundum, sonra önünü-arkasını, sağını-solunu içime çektim.Evet biraz garip gelebilir..hatta balici tıynetli bir okur olabilirim ama elimde değil koklamadan yapamıyorum..Neyse bu başlangıç seremonisinden sonra başladım okumaya.. bu anı ölümsüzleştirmek için mağrur bir zafer pozu verirdim ama maalesef telefonun kamera çalışmıyor. Hadi bakalım Tokarczuk, sonunda hazırım; tanışabiliriz. Seninle yolculuğumuz uzun olacağa benziyor :)
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri ÜzerindeOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 20201,863 okunma
Reklam
330 syf.
6/10 puan verdi
İlk bölümde Mehmet'in hikayesinden çok şey beklemeye başlamıştım. Livaneli buradan çıkıp Harry Potter' a bağlasa bendeki beklenti ancak tutar yani o derece. Sonra kitabın kapağı tabi ki.. Dün ofiste fark edince manasını zerre kadar düşünme ihtiyacı hissetmeden iliğime işlemiş goygoycu tavrımla "kitabın kapağı da +18 miş he eheheh" dediğim o kitap. bitirinceyse; yaklaşık bir saat kadar etkisinden sıyrılmaya çalıştığım ama olmayınca incelemeye saldırdığım ve şu satırları yazarken dahi dönüp dönüp bakıp bittiğine inanamadığım kitap. Sonra çizdiğim yerlere baktım bu inceleme için, aşırı etkilendiğim için okuyana referans olsun diye alıntılayabileceğim bir pasajı yok maalesef; ama okuyun :) not1 :Evet filmi yapılsın istiyorum! Hatta sadece filmde, kitabın aksine Olga ve Mehmet aşkına daha bir inanmak istiyorum. Ölmeden önce bir kere olsun Livaneli konserine gitme hayalim vardı, şimdi bir de bu kitabı beyazperdede izleme fikri eklendi. Kimlerin oynayacağını dahi tasarladım. Kim mi ?!?! tabi ki Mehmet Aslantuğ.. yalnız geçenlerde duydum ki Livaneli kitaplarının film versiyonlarına pek soğukmuş.. Filmi olmazsa bu da kaderin bana nanik yapma şekli olarak burada dursun.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,5bin okunma
404 syf.
8/10 puan verdi
Kendisinin ilk kitabı, benimde son Aleksiyeviç’im olan “Kadın Yok Savaşın Yüzünde”ye başladım iki gün önce. İsveç Akademisi, 2015’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü verirken “yeni bir edebi tür yarattığını” belirttiğinde pek de sallamamıştım..şimdi mi?!?! O kadar haklı bir söz etmişki kitabı bitirdiğimde anladım.. O da kendisini “ruhun ve duyguların tarihçisi” olarak tanımlıyor zaten “duygularımızdan mabetler inşa ediyorum. Arzularımızdan, hayal kırıklıklarımızdan” diyede . Okuduğum tüm kitapları göğsümün içine saplandı ama her şeye rağmen çok, çok seviyorum. Sözlü tarihle edebiyatın buluştuğu muazzam eserler üreten çok özel bir kadın Aleksiyeviç. Keşke herkes okusa, hatta keşke şehit ve gazi atalarınızın onuru için bizim kurtuluş Savaşı tarihi de bu biçimde yazılsa;gerçekten çok isterim.
Kadın Yok Savaşın Yüzünde
Kadın Yok Savaşın YüzündeSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Yayınları · 20161,056 okunma
8/10 puan verdi
Günlerin iyice birbirinin aynısı olduğu günlere yine döndüm...Artık ne, ne zaman olmuştu kestirmekte zorlandığım günlere.. yada “bu ne zamandı” diyebileceğim.. nirengi noktaları olmayınca zamanın içinde yüzüyormuş gibi oluyor insan. Neyse ki kitaplar var . günlük hayatımda değişen tek şey onlar ve okuduğum kitaba göre karakter oluşturup hayal çatısı kurmakta çok iyiyim..Bu konuda beni iyi bilenlerin “iyice kafayı yedi la bu” dediğinide biliyorum..dört beş sene önce tesadüf eseri keşfettiğim, “bir yazarım daha oldu” diye sevinmeme sebep olmuş ve özellikle emile ajar takma adıyla yazdığı onca yoksulluk varken ve yalan roman isimli kitaplarından çok etkilendiğim kalemini sevdiğimin yazarı..neyse işte yıllar sonra Romain Gary okumaya da geri döndüm, kendisini ilk romanı "Polonya’da bir Kuş Var" ile misafir ediyorum. "Ne değiştirebildiğin, ne yardım edebildiğin, ne de terk edebildiğin bir kadını sevmenin ne demek olduğunu bilemezsiniz." Gary… youtube.com/watch?v=gKTUDtx...
Polonya'da Bir Kuş Var
Polonya'da Bir Kuş VarRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 2012248 okunma
120 syf.
5/10 puan verdi
ilk Evelio Rosero kitabım “Ordular"dı ve ben bayılmıştım. Bakalım “Öğle Yemekleri” ile yolculuğum nasıl geçecek. neyse ben Kolombiya uçağını kaçırmıyayım izninizle..
Öğle Yemekleri
Öğle YemekleriEvelio Rosero · Can Yayınları · 2016149 okunma
364 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
“Aynı şeylerin tekrar tekrar yaşandığı doğru değildir, zaman da değişir mekân da, ama yağmurun ten için de toprak için de aynı teselli olduğunu söyleyeceğiz, hayat aşırılaştıkça öldürüyor, ama biz dünyanın yaratılışından beri buna alışkınız, rüzgâr meltem olduğunda tohumu taşır, ama fırtına olduğunda değirmenin kanatlarını yırtar, Hayatla ölüm arasında, diyor Blimunda, kapalı bir bulut var.” - Blimunda ya katılmıyorum..doğru değil dese de aynı şeyleri yaşadığım (yani yine Saramago okuduğum-uyku sorunu yaşadığım) yağmurlu gün gecesi
Baltasar ile Blimunda
Baltasar ile BlimundaJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013489 okunma
Reklam
379 syf.
·
Puan vermedi
Yine bir gece ve Saramago bana içinde haçlılar,magribiler,vakanuvisler,kale burçları,gemiler olan binyuzkirkyedi masali (masal çünkü bu şekliyle hiç yaşanmamış ) anlatıyordu,bende iksirimi içip mutlulukla dinliyordum.kendisininde dediği gibi:"zaten dünyaya niye gelir ki insan"
Lizbon Kuşatmasının Tarihi
Lizbon Kuşatmasının TarihiJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2016231 okunma
420 syf.
6/10 puan verdi
Bu aralar uyandığımda kendimi garip buluyorum.yada garip yeni kitaplara başlıyorum. Zaten hayat da biraz şey... Garip :) bu sabahta böyle aşırı garip gözüken bir kitaba başladım. Zaten üstünde 98 KERE BASTIK!!! , O KADAR ÇOK İNSAN OKUDU Kİ UF!!! felan yazan kitapları görüncede kaçasım geliyor. Ama nedense bunu merak ettim. Zaten zihnim de bundan fazlasını alacak halde değil bu ara.. Bilmiyorum, belki de yanılırım
Lizbon'a Gece Treni
Lizbon'a Gece TreniPascal Mercier · Merkez Kitap · 20071,386 okunma
249 syf.
6/10 puan verdi
Güneşli bir İstanbul günü..en son marias okuduğumda hava gunesli degil karliydi.İstanbul da değil Ankara'daydim -sonuçta kendisinde uzak kalmaya daha fazla dayanamadım. Çünkü tarifsiz çok seviyorum.Bir ömür sırf Marias okusam olur,öyle çok
Beyaz Kalp
Beyaz KalpJavier Marias · Yapı Kredi Yayınları · 2016542 okunma
484 syf.
·
Puan vermedi
Hayatımda ilk kez, tanıştığım yüzlerce ve belki de binlerce kitap karakteri içinden birinin yasını tutuyorum ve ister dünyada, ister ahirette, istersen sadece bir kitapta yaşıyor ol; öylesine gerçeksin ki benim için... Für Nadia
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,7bin okunma
6/10 puan verdi
Gerald Martin’de tam adlandıramadığım çok çekici bir şey var, kendisini okurken hayatla ilişkim biçim değiştiriyor diyebilirim… ve bu durumdan mütevellit dün akşam üstünü kendisine ayırdım. Ayrıca buradan bana Geraldı sevdiren Oğuz’u da kucaklıyorum.birde fotodaki janjanlı kokteylimsi olan bildiğiniz çay-süt-buz-??? Karışımı , yani house party havaları yanıltmasın Not: İsteyene özel karışımın tarifi verilir.
Gabriel Garcia Marquez’e Giriş
Gabriel Garcia Marquez’e GirişGerald Martin · Can Yayınları · 201735 okunma
262 syf.
5/10 puan verdi
“İspanya’da dövüşen gönüllüler, bu savaşın anılarını yüreklerinde kötü bir yara gibi taşımışlardır. Çünkü insan, haklı olduğu halde yenilebileceğini, zorbalığın gayrete boyun eğdireceğini, kimi zaman cesaretin mükâfatının olmadığını İspanya’da öğrenmiştir.” - Albert Camus Kundera, bayram tatilinde okuduğum Saptırılmış Vasiyetler’de Orwell’i öyle eleştiriyordu ki, yani bir ana avrat düz gitmediği kalmıştı desem sanırım yanlış olmaz. Dolayısıyla şu an Orwell okurken bi huzursuzluk duymuyor da değilim, ama bir yandan da şu kitabı epeydir arzuluyordum. Artık hayırlısı :)
Katalonya’ya Selam
Katalonya’ya SelamGeorge Orwell · Bgst Yayınları · 20121,462 okunma
Reklam
%89 (154/173)
·
Puan vermedi
Lanet bir yaz hastalığıyla geçen 3 günün ardından ilk biramı içiyorum , fevkalade heyecanlıyım. Bir de tabii 1 senenin ardından sonunda kelimelerini öpmek istediğim adam Bıng’e kavuştum, onun heyecanı ise bambaşka.
Roma AŞ
Roma AŞStanley Bing · Koç Üniversitesi Yayınları · 201634 okunma
200 syf.
6/10 puan verdi
İşe ve Paulo Coelho’ya döndüm. Fakat şunu söylemek isterim ki; Coelho’yu seviyorum lakin Simyacı ve Aldatmak’da aldığım tadı ve hazzı okuduğum diğer kitaplarında bulamadım. Veronika' da şu ana dek o başkalıktan yoksun gibi. Bakalım.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 201577,7bin okunma
415 syf.
8/10 puan verdi
·
59 günde okudu
Şehirlerle özdeşleşmiş bazı yazarları okumak için o şehri görmeyi beklemek gibi bi huyum var, eserlerine fon olmuş şehirleri gezdiğimde kendilerini daha iyi anlayabileceğimi düşünüyorum. Serenad'ı okumak için Ağva'yı , Kar içinde Kars'ı’ı beklemiştim - ve evet ilk defa Orhan Pamuk okumuştum. (Not: @iletisimyayin’in klasikleri yayınlama biçimini her seferinde daha çok seviyorum, önsöz olsun, sonsöz olsun, baştaki kronoloji olsun - nefis. Hakkını veriyorlar, var olsunlar.)
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,5bin okunma
184 syf.
6/10 puan verdi
Çocukken çok kitap okur ama şeker portakalı,Peter Pan gibi okumam için aşırı ısrar edilen kitapları okumazdım.Sebebi ısrar edilmesi ve kararlarıma etki edilmesi vs... Tabi bu hikaye böyle kalmadı.Geçmişe doğru içsel yürüyüşlerimin bir tanesinde neden okumam için ısrar edildiğini düşünüp durdum.Ve iki gün önce okudum,aslında birazda merak etmiştim.Peki sonuç ne mi !?!? bana ısrar edileni bu kadar geç okumama rağmen hiç de pişman değilim. çünkü çocukluğuma göre olayları ve duyguları bu zamanda daha derin hissedebiliyorum. Akıcı kitaptı, güzeldi, yer yer okuyanları ağlatacak gibi olduğunu düşünüyorum(ben ağlamadım tabi ki)...Ha bir de unutmadan portuga gibi bir adam olma isteği duymaya başladım.İlginç :)
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,6bin okunma
4/10 puan verdi
Mis gibi kitap (dili değil, içeriği) o kadar ağır ve zorlayıcı ki, içkisiz gitmeyeceğine karar verip akşamı beklemeye başladım maalesef...Minik bir alıntı ile yorumuma son veriyorum. “Dünya üzerindeki en adil şey ölüm. Kimse parayla rüşvetle ondan kaçamadı henüz. Ve herkesi alıyor toprak: iyiyi de, zalimi de günahkârı da. Bundan daha adaletli bir şey yok dünyada."
Çernobil Duası
Çernobil DuasıSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Kitap · 20171,076 okunma
206 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Görünen yahut görünmeyen iki kent arasında Görünmez Kentler’i okumaya başladım. çünkü çok başka bir şey bir trende bir kitapla başbaşa olmak.Sıcaklık rahatsız edici ama bu güzel zamanlara gölge düşürmesine izin veremem. 29 HAZİRAN 2019 Tren yolculuğundan kalanlar..nedense kişinin kendi ile en çok yalnız kalabildiğine inandığım seyahat türü... cama başını dayayıp kayıp giden raylara, ağaçlara, binalara, yollara, doğaya bakıp hayallere dalarken huzur verdiğine inanıyorum.Tasvirine sanırım şöyle diyebilirim. Zamanın su gibi akıp gittiği ve insanın kendi karanlıklarına seyahat düzenlediği ruhsal bir yolculuk..Tabiki bu güzelliği #görünmezkentler ile paylaşmak ayrı bir zevkti.Teşekkürler Calvino
Görünmez Kentler
Görünmez KentlerItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 20222,414 okunma
Reklam
648 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Sonunda cesaretimi topladım ve Sek Sek'e başladım. Ilk 50 sayfanın yorumu;insan hiç tanımadığı ve var olmayan birinin hatıralarını okurken nasil kendi geçmişini okuyormuscasina huzunlenir. Bu nasıl yazmaktır be Cortazar !
Seksek
Seksek
Seksek
SeksekJulio Cortazar · Yapı Kredi Yayınları · 2013442 okunma
4/10 puan verdi
Yazarlar konusundaki aşırı statükocu tavrımın üstesinden gelme yolunda bu ara ciddi adımlar atıyorum, alkışlar bana. Bir yeni yazar daha tanıyalım bakalım.
Ordular
OrdularEvelio Rosero · Can Yayınları · 2016167 okunma
176 syf.
2/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Wieselin çok acı çektiğini söyleyebilirim. Evet bu cok net ancak her ne kadar yasanmis gibi görünse de insan hakları ile ilgili yumurtladıklarını pek ciddiye almayada gerek olmadigi gorusundeyim... Son olarak Kuran'da kudüs'ten hiç söz edilmediğini ama kendi kutsal kitabında 600 kez söz edildiğini belirterek filistin sorununu sidik yarışına çevirmeside algı yaratma konusunda bir cok esdeger kitaba benzediginide görmek mümkün..ha birde yahudi yanlisi yazarlar hakkindaki merakimda şu ki Auschwitz'in ekmegini yemeyi ne kadar sürdureceksiniz?!?!!??
Gece
GeceElie Wiesel · Koridor Yayıncılık · 20151,474 okunma