Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kittapokurr

99 syf.
·
Puan vermedi
"Cehennemde Kahvaltı", Uğur Karabürk tarafından kaleme alınan ilk eserdir. Okuyucuyu meraklandıran bir başlık seçimi yapmış sevgili yazarımız. Kitap, yazarın ilk deneyimi olmasına rağmen oldukça başarılı bir şekilde yazılmıştır. Yazar, düz bir anlatım yerine bilinç akışı tekniği ve fantastik unsurlar kullanarak ilgi çekici bir kurgu oluşturmuş. Konu, yalnızlık ve anlam arayışı üzerine kurulu. Hikaye, küçük yaşta anne ve babasını kaybeden bir çocuğun yetişkinlik döneminde hayattan umudunu yitirip varoluşunu sorgulamasını ele almaktadır. Kahramanımız, intihar teşebbüsleriyle sonuçlanan bu sorgulama sürecinde Azrail ile karşılaşarak birkaç gün geçirir. Bu süreçte gerçeklik ile hayal dünyası arasındaki sınırlar belirsizleşir ve okuyucu, satırlar arasında kaybolur. Kitapta, birçok yazar ve kitabın isimleri de yer almakta ve bu ayrıntılar hoş bir dokunuş olarak dikkat çekmektedir. Yazarın dil kullanımı sade ve anlaşılırdır. Karabürk, özellikle insana dair birçok felsefi düşünceyi iz sürerek okuyucuya sunmaktadır. Ölüm, özgürlük, suç, ceza ve pişmanlık gibi konular kitap boyunca sık sık ele alınmaktadır. Bu nedenle, okuyucuların sadece bir roman okumakla kalmayıp aynı zamanda hayatı ve insan doğasını da sorgulamasına neden olmaktadır. "Cehennemde Kahvaltı", derin düşüncelere dalma fırsatı sunan ve evrensel konuları ele alan bir kitaptır. Yalnızlık ve anlam arayışı gibi temaları başarılı bir şekilde işlemektedir. Bu sebeple, kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca kitapta küçük bir hikâye hiç "a" harfi kullanılmadan yazılmış. Bu da çok etkiledi beni.
Cehennemde Kahvaltı
Cehennemde KahvaltıUğur Karabürk · Sapiens Yayınları · 202067 okunma
Reklam
284 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
"Keykâvus'un söylediğine göre, Allah insanı yaratmakla nimeti -yani daha önce yarattığı şeyleri-tamamlamış oldu. Olunca, demek yediğimiz rızk, içtiğimiz su, giydiğimiz urba bizden önce de vardı, yani karnı acıkmışa aş değil, aşa karnı acıkan yaratılmış oldu." Bu yıl
Kitap Dünyam
Kitap Dünyam
hocamızın düzenlediği maratonun konsepti
İncir Tarihi
İncir TarihiFaruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2021420 okunma
736 syf.
·
Puan vermedi
·
104 günde okudu
Umberto Eco: Ortaçağ uzmanı, akademisyen tarihçi ve yazardır. "Gülün Adı" da yazarın ilk romanıdır. Romanda Hiristiyan dinine yönelik bilgiler polisiye bir kurguyla çok güzel bir şekilde harmanlanmış ve okuyucuya sunulmuştur. Gülün Adı, Ortaçağ ve Hristiyanlık Tarihi hakkında bilgi gerektiren bir romandır Ortaçağ dönemi ve Hristiyanlık
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
500 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Binbir Gece Masalları Hikayeler, Şehriyar ve Şahzaman adlı iki hükümdarın -bunlar aynı zamanda kardeştirler- eşleri tarafından aldatılmalarını öğrenmeleri ile başlar. Şehriyar –küçük kardeş-, bu duruma çok içerlenir ve eşininin ve yengesinin hatasını ülkedeki tüm kadınlardan çıkararak onlardan intikam almaya karar verir. Planı ise evlendiği
Binbir Gece Masalları Cilt 1/1
Binbir Gece Masalları Cilt 1/1Anonim · Yapı Kredi Yayınları · 20203,310 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
GURUR VE ÖNYARGI – JANE AUSTEN Yayımlandığı zamandan itibaren dilimize Aşk ve Gurur olarak çevirisi yapılan eser artık günümüzde Gurur ve Önyargı olarak çevirilmeye başlamıştır. 1796-1797 yılları arasında yazılan ama 1813 senesinde yayımlanan klasikleşmiş eserlerden biridir. Roman genel bir bakış atıldığında sarsıntılı bir aşk romanı gibi görünse
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376bin okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kutadgu Bilig (Mutluluk veren bilgi) Yusuf Has hacip tarafından 11. yüzyılda kaleme alınmıştır. İslamiyet'in Türklerce kabulünden sonraki bilinen ilk yazılı eseridir. Yazar; Karahanlı döneminde yaşamıştır ve eseri tamamladıktan sonra Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a hediye etmiştir. Buğra Han da eseri çok beğenmiş ve ona Has Hacip ünvanını
Kutadgu Bilig
Kutadgu BiligYusuf Has Hacip · İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,546 okunma
314 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Peyami Safa: Bir çok romanında olduğu gibi bu romanda da psikolojik tahlillere ve ruh çözümlemelerine oldukça fazla ağırlık vermiştir. Toplumsal değişme ve batılılaşma hevesi sonucunda ortaya çıkan bunalımlar romanlarında çok sık vurguladığı konulardır. Bir çok romanında, içinde bulunduğu dönemi ve o dönemde yaşanan sıkıntıları, çevreyi ve olayları, yaratmış olduğu karakterler üzerinden çok ustaca bir üslupla okuyucuya aktarmıştır. Bu romanında da baş karakterimiz Nihad: Çanakkale’de cephede vatanı ve milleti uğruna savaşmış ve savaş esnasında gazi olmuş, vatansever, dürüst, idealist bir gençtir. Savaştan gazi olarak İstanbul’a dönen Nihad gördükleri karşısında ruhsal bunalıma girerek kendini insanlardan soyutlamış ve intiharın eşiğine kadar gelmiştir. Sahtekarlığın, rüşvetçiliğin normal görüldüğü, haksızlığın başını alıp yürüdüğü ve bu ahlaksızlıkları yapıp mal mülk ve mevki sahibi olan insanlara saygı gösterildiği bir yer olmuştur Türkiye, yani yazarın deyimiyle bir mahşer yerine dönmüştür. Peyami Safa'nın bir çok romanı gibi bu romanı da çok sevdiklerim arasına girmiştir. Okuyun demiyorum kesinlikle okuyun diyorum. Peyami Safa ile hâlâ tanışmamış olanlar bana göre edebiyatta eksidedir. "Hay Allah cezalarını versin! Çanakkale’de gözlerimin önünde kafaları futbol topu gibi, koparak havaya fırlayan Türk gençleri bunlar için mi can verdiler"
Mahşer
MahşerPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20202,146 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
Dostoyevski’nin 1864 yılında yayımlamış olduğu “Yeraltından Notlar” adlı bu kısa romanı; "Yeraltı” ve “Sulusepkene Dair” olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde 'Yeraltı" ifadesi ile bilinçaltı ve karekterin iç dünyasını kast etmiştir yazar. İç dünyasına kapanan, insanlardan kendini soyutlamış, insanları hiç sevememiş bir
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,6bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Allah'ı bilen kendini bilir, kendini bilen Allah'ı bilir." Dünyada ilk felsefi roman diye adlandırılan, Hay Bin Yakzan, felsefi bir roman olmakla beraber, aynı zamanda tasavvufu da konu alır. Kitapta fazlaca bilim ve felsefi terim yer alıyor. Birçok felsefeci düşünür ve flozoflardan söz ediliyor. Okurken mutlaka bir sözlükten yardım
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,701 okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
"İki gündür ağzıma lokma koymamıştım. Ama yine de öyle uzun bir zaman değildi bu; ben günlerce süren açlıklara az mı dayanmıştım?" "Ölümü candan özlüyordum. Büsbütün yenik düşmüş, darmadağınık, kendi gözümde değerim iki paralık olmuş, mekanik bir hareketle ayağa kalktım, odamın yolunu tuttum." Açlık, Knut Hamsun’un otobiyografik bir romanıdır çünkü kendisi de yoksul bir ailede doğup büyümüştür. Yazar bu kısa romanda, açlıkla boğuşan genç bir yazarın hayatını, yazarak devam ettirme çabasını anlatır. Hamsun, kahramanımızın açlıkla mücadelesini anlatırken açlığı onunla birleştirmiştir. Yani açlık, genç yazar için bir varoluş sebebidir, yegane durumu açlıktır. Genç yazarımız günlerce açlıkla mücadele etmesine rağmen çokta gururludur, öyle gururludur ki; arkadaşından ödünç para istemeye bile çekinir. sokaklarda dilencilik yapmaz. Bir sayfada, cadde üzerindeki bir kasap dükkanından bir ricada bulunur: “Köpeğim için birkaç parça kemik verebilir misiniz? Üzerinde et olmasa da olur.” bu cümleler anlatmaya yeterlidir gururunu. Nefes kesen, insanı düşünmeye ve empati yapmaya sevkeden bir eserdi. Kitaplığınızda kesinlikle bulunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Peyami Safa hiç şüphesiz ki; Türk edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir. Ben bunu her okuduğum kitabıyla bir kez daha anlıyorum. Çok kıymetli ve saygıdeğer @galipcag Hocamızın, çok sevdiğim bir sözü vardır; "Bizde bir Dostoyevski yok, bizde bir Zweig yok, bizde bir Nietzsche yok, fakat Batı'da da bir Peyami Safa yok." Bunun çok
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Biz insanlarda Peyami Safa, kurtuluş dönemi zamanında kendi çıkarları için batı kültüründen oldukça fazla etkilenen ve yozlaşan; Türk kültüründen uzaklaşan ve batı hayranı insanların hayatlarını gözler önüne seriyor. Romanın kahramanı Orhan bir muallimdir. Roman şöyle başlar; Boğaziçinde bir yatılı okulda öğretmenlik yapan Orhan'ın birgün sınıfından iki öğenci arasında kavga olur. Tahsin kendisine eşek türk, diyen Cemil'e taş atar ve onu yaralar. Cemil batı kültürüne sempati duyan bir ailenin çocuğudur, Tahsin ise alt tabakadan fakir bir ailenin tek oğludur. Bu olaydan sonra hadiseler bir bir yaşanmaya devam eder. Muallimin meşakkatli bir yolu vardır. Maddecilikten, ideolojiden ve kendini aydınlanmaya götüren bu yolda belki de her şey istediği gibi gitmeyecektir. Garp kültürünün toplumumuza kötü etkileri, Kültürel yozlaşma bütün bu konular hadiseler eşliğinde ele alınır. Peyami Safa okumadıysanız eğer çok şey kaçırmışsınız demektir.
Biz İnsanlar
Biz İnsanlarPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20212,903 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bir yanda bir parça ekmek uğruna tonlarca hakarete, aşağılanmaya, ezilmeye razı olmuş, artık bunlara onları delip geçemeyeceği kadar alışmış işçiler, bir yanda bu ezici yönetime karşı çıkan Pavel ve arkadaşları, ve bir diğer yanda ise Ana. Pelageya; kocası tarafından dövülen işkence edilen, kocasının hıncını çıkardığı kadın, Ana. Kocası öldükten
Ana
AnaMaksim Gorki · Can Yayınları · 201928,6bin okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
Fareler ve İnsanlar; hayallerin, umutların, saflığın, mantığın, fiziksel gücün ve boyun eğmenin kitabı. Kitapta efendiler ve efendilerinin emri altında, karın tokluğuna çalışan işçiler vardır. Karın tokluğuna çalışan hayalleri olmayan işçiler fareleri, efendiler ise insanları temsil eder. Fakat iki işçi diğerlerinden ayrılır düşünceleriyle. Onların hayalleri ve umutları vardır; bir araziye sahip olmak ve kimsenin emri altında olmadan kendi kendilerinin efendisi olmak. George ve Lennie. George; aklı, mantığı, zihinsel gücü, parayı ve totaliterliği temsil ederken, Lennie ise duygusallığı, fiziksel gücü, boyun eğmeyi ve sevgiyi temsil eder. Zihninde gerilik olan Lennie, saf sevgi ve iyiniyet ile doludur. Sevdiklerini severken fiziksel gücünden dolayı orantısız güç kullanabiliyor. Bu halleri çoğu zaman aklı başında olan George’a sıkıntı çıkardığı için sık sık yer değiştirdikleri de oluyor. George, Lennie’ye bu yüzden hep kızıp, ondan nefret ettiğini, onunla yaşamak istemediğini söylese de hemen pişman olur. Lennie’inin her zaman yanında olur ve onu korur. Sanayi devrimi öncesi aslolan fiziksel gücün, yerini devrim sonrası zihinsel güce aktarmasını Steinbeck kitapta başarılı bir şekilde işlemiştir. Karakterler de bunu temsil ediyor zaten. Fareler ve İnsanlar ince olmasına rağmen, dolu dolu bir kitaptır. Okunması gereken eserler arasında yerini kesinlikle almıştır. Eğer Fareler ve İnsanlar’ı severseniz -ki şüphem yok- yazarın diğer eserlerine de bir göz atın derim. Gazap Üzümleri iyi bir tercih olacaktır.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,3bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
BENİ KÖR KUYULARDA Hasan Ali Toptaş okuyucuları onun romanlarının sonunda açık kapılar bıraktığını bilir. Beni Kör Kuyularda’da bunu yapıyor yazar, bizi sorularımızla baş başa kalacağımız bir kuyuya atıyor. Toptaş, romanda genel olarak toplumsal yozlaşma, duyarsızlık, empati yoksunluğu üzerinde durmuştur. Her şey Güldiyar’ın babasına yemek
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sonunda bitti ama bende bittim. Beş günümü bu kitaba verdim ve kesinlikle değdi. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki yazarın emeğini eleştirmek kesinlikle benim haddim değil. Tanpınar hiç şüphesiz ki Türk edebiyatının çok önemli ve kıymetli, yapı taşlarından birisidir. Yalnız şunu itiraf etmeliyim ki beni biraz da olsa zorladı. Eski Türkçe kelimelerinin bir çok yerde kullanılması. kitabın okunmasını biraz zolaştırıyor. Düz bir okumayla okunabilecek bir yazar değil, özveriyle ve dikkatle okunması gereken bir yazar Tanpınar. Fakat zor okunuyor olması eserin çok kıymetli olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Karakter analizleri ve insanın iç dünyasına o kadar güzel değinilmiş ki okurken hayran olmamak elde değil. O dönemin İstanbul'unu da zengin betimlemeleri ile biz okuyuculara mükemmel bir anlatımla aktarıyor ve bu da ayrı bir keyif. Kitabın konusu Mümtaz ile Nuran'ın aşkı gibi görünse de asıl anlatılmak istenen çok farklı. Çok detaya girmek istemiyorum. Ben burada sadece naçizane fikrimi söyleyebilirim kitap hakkında, çok derin ve üstüne oturup düşünülmesi gereken bir başyapıt. Tek söyleyebileceğim şu ki kesinlikle okunması ve gerekirse tekrar tekrar okunması gereken bir eser. Ve şunu da eklemek isterim ki Tanpınar'ı okumaya Huzur'dan başlamanızı tavsiye etmem. Dediğim gibi dili ağır olması sebebiyle sizi biraz zorlayabilir. Böyle değerli yazarlar iyi ki de var olmuşlar ve çok çok şanslıyız ki bizlere böyle muhteşem eserler bırakmışlar.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
Aşk nedir ? İki kişinin birbirine duyduğu sevgi veya bağlılık mıdır? Sadakat mıdır? İlişki midir? Takıntı mıdır? Veya tek taraflı bir ilgi midir? Aşkın herkese göre farklı bir tanımı vardır. Zaten aşk başlı başına kişiseldir. Peki aşık olduğumuz kişi bizi sevmek zorunda mıdır? Ona karşı duyduğumuz ilgi onunda bizi sevmesi için bir zorunluluk
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20208,4bin okunma
1120 syf.
9/10 puan verdi
Anna Karenina: Büyük Rus edebiyatı yazarı Tolstoy’un en bilinen eserlerinden biri. Tolstoy’un eserlerinde ders verme yönünü büyük yazarı okuyanlar bilir. Eserlerinde toplumsal dersler vermekten çekinmez. Anna Karenina’da bunun güzel bir örneğidir. Eser de genel olarak toplumsal ahlak kuralları ve insanların bakış açısı üzerinde durulmuştur.
Anna Karenina (2 Cilt Takım)
Anna Karenina (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Can Yayınları · 202139,4bin okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
İngiliz kadın edebiyatının öncülerinden biri olan Jane Austen'den yine muhteşem bir kitap. Kendisine hayrandım ve hayranlığım bu kitap vesilesiyle bir kez daha artmış oldu. Emma, yazarın Gurur ve Önyargı'dan sonra en çok beğendiğim romanı oldu. Bir taşra kasabasında yaşayan üç genç kızın aşkı arayışını anlatırken, bir yandan da insan doğasının zayıf yönlerini görüyoruz. Romanı okurken kendimi karakterlerin yerine koyup olayları onlarla beraber yaşıyormuş gibi hissettim,bir de bütün romanların da olduğu gibi burada da çok güçlü kadın karakterler yaratmış yazar, kadinlarin istedikleri zaman herşeyi yapabileceklerini de kanıtlıyor burada. Benim en çok hoşuma giden yönlerinden bir tanesi de bu. Jane Austen ne yazsa okurum dediğim yazarlardandır ve her okuduğum eserinde bu fikrim bir kez daha tazeleniyor.
Emma
EmmaJane Austen · Can Yayınları · 201810,2bin okunma
485 syf.
4/10 puan verdi
Ve Dağlar yankılandı Yazarı Khaled Hosseini'i Bin Muhteşem Güneş ve Uçurtma Avcısı ile tanıdım. Yazara hayran kaldım ve bu hayranlıkla hiç düşünmeden bu kitabını aldım ve okudum ama beklentilerimin çok çok altında kaldı diyebilirim. Peki neden? Baktığımız zaman kitap çok güzel başlıyor, Abdullah ve peri kardeşlerin anneleri öldükten sonra yaşadıkları zorlukları anlatıyor ama bir yerden sonra kitapta kopukluklar oluyor roman şeklinde değil de hikaye şeklinde ilerliyor, tam bir bölüme alıştım derken başka bir bölüme geçiyoruz ve başka başka karakterlerle karşılaşıyoruz. Hikayelerin birbiriyle ufakta olsa bir bağlantısı var fakat ben okurken çok sıkıldım tabi eğer bir hikaye kitabı olarak düşünürseniz kitaptan daha fazla estetik haz almak mümkün olabilir. Uçurtma Avcısı'ndan sonra çok büyük beklentilerle başladığım bir kitaptı fakat kitabın seyrinin hikaye olarak devam etmesi beni geri çeken bir sebep oldu.
Ve Dağlar Yankılandı (Cep Boy)
Ve Dağlar Yankılandı (Cep Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 201834,9bin okunma
308 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bana insanlardan mı bahsediyorsun demişti. İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasinda kaldılar, bu gördüklerin birer karikatürden başka birşey değiller. Ruh Adam, Hüseyin Nihal Atsız'dan okuduğum ve diline hayran kaldığım ilk kitap. Kitabın konusu mesleğine kör kütük aşık bir subay olan Selim Pusat'ın hayatını anlatıyor. Yazarın kendi hayatından da esinlendiği roman birazda gerçek üstü olaylarla süslenerek okuyucuya sunulmuş. Cumhuriyet döneminde kralcı bir insan olan Selim Pusat, fikirlerini gizlemeyip açıkça belirttiği için mesleğinden alınıp hapse atılır, bunun üzerine hayatı değişen ve psikolojisi bozulan subay kendisiyle iç savaşa girer. Kitap içinde bolca aşk ve siyaset içerir. Edebiyat hakikatlerin hayallerle süslenmesidir.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma