Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlayda Bolat

Belki de hayatın kontrolsüz bir düşüş olduğunu kabul edip ona mutlu bir son aramak yerine, iyi bir hikaye olmasına gayret etmeliydim.
Reklam
Hem ne diye yaşayacaktı? Erişmek istediği şey ne olacak, neye doğru koşacaktı? Yalnızca var olmuş olmak için yaşamak! Ama o eskiden de bir düşünce, bir umut, hatta bir hayal uğruna bütün varlığını binlerce kez feda etmeye hazır bir insan değil miydi? Yalnızca var olmak ona her zaman az gelmiş, o hep daha fazlasını istemişti.
Sayfa 678Kitabı okudu
.. zirvede kalmak, zirveye çıkmaktan zordur. Şampiyon olan alkışlanır, bu başarıyı tekrarlayansa saygı görür.
Sayfa 265Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daha dün ruhlarının yalnızlığında hasta odalarının loşluğunda ölmeyi arzulayanlar, başkalarının yaşamını ve mutluluğunu görünce nasıl da yaşamak istiyorlar?
Sayfa 224Kitabı okudu
...yaşam, oyuncu bir kedi. Ne zaman pıta atacağı ne belli. Marifet tadı alarak yaşamakta. Bazen akıllı bazen deli...
Reklam
Mutluluk hiçbir zaman gelmeyecek o son kilometrede değil, her bir an yeniden başlayan sıfırıncı kilometrededir.
Sayfa 198Kitabı okudu
Hayat şartlarınızla kişiliğinizi birbirine karıştırıyorsunuz. Kendinizi unvanınızla, oturduğunuz mahalleyle, sahip olduğunuz mallarla, kökeninizle, isminizle, işinizle, ilişkilerinizle bir tutuyor ve yalnız onlar aracılığıyla var oluyorsunuz. Kimsenin sizi olduğunuz gibi, sadece bir insan olarak sevilebileceğini bilmiyorsunuz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Korku kapını çaldığında kapıyı açma cesaretini gösterirsen arkasında kimsenin olmadığını görürsün.
Mutsuz olmak için harcadığın tek bir an sana geri gelmeyecek. Yaşamının ne zaman başladığını biliyorsun, ama ne zaman biteceğini bilmiyorsun. Yaşadığımız her saniye bize sunulmuş bir hediyedir ve onu ziyan etmememiz gerekir. Mutluluk şimdiki zamanda yaşanır.
Eskilerin deyişiyle, dişi bir kediyi bile kuyruğundan tutup çekemezlerdi bunlar, dişi bir kediyi kuyruğundan çekmenin erkek bir kediyi kuyruğundan çekmekten hangi olağanüstü nedenden dolayı daha kolay olduğunun açıklamasıysa yok.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
O ana dek asla böylesine şiddetli bir kayıp duygusu hissetmemiştim, tuhaf bir duyguydu, çünkü kaybolan bir şeye sahip olunabileceğini bilmiyordum daha önce.
"Denize bakın kızlar; tümüyle gümüş, gölgeli ve gözle görülmeyen şeylerin hayalleriyle dolu. Milyonlarca dolarımız ve elmas takılarımız olsaydı da onun güzelliğinden aynı derecede keyif alacaktık."
Sayfa 348Kitabı okudu
Başkasının kapacağından korkmasak kaldırıp atacağımız öyle çok şey var ki.
Gülmek bir dostluğu başlatmak için hiç fena bir yol değildir ama bir dostluğu sona erdirmenin de kesinlikle en iyi yoludur.
Vapurun içinde tek kadındı. Tek biletsizdi. Fakat Kadıköy iskelesine vapurdan ne kadar bilet varsa o kadar adam çıktı. Ne fazla, ne eksik.
Reklam
Cesaret, kaçacak yer kalmadığında kurtulmak için bir yol, eyleme dönüşen bir tür korkuydu.
Son nefesinizde neyi yapmadığınıza pişman olacaksınız?
Sayfa 158Kitabı okudu
Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar. Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur.
"O gün biz kadınların bu dünyada ne kadar yalnız olduğumuzun farkına vardım!"
Sevmeyi, sevilen şeye tek başına tesahüp gibi telakki etmek ne vahşi bir şeydi. Aşık bir esirci mi?
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
- Kadınlara neden bidüziye hücum ediyorsun? - Niçin etmeyeyim? Sade zevke, çocuk doğurmaya mahsus birer alet... Hangisine insan diyebiliriz? Zincirleri altın bile olsa, kendileri birer esir...
Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyi sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. "Kaç yaşında?" derler, "Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?" Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar.
Topluluk içinde yaşayanlar, kendilerini, arkadaşlarına nasıl görünüyorlarsa aynalarda tıpkı öyle görmeyi öğrenmişlerdir.
Sayfa 38 - Can YayınlarıKitabı okudu
Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan.
Sayfa 214 - Can YayınlarıKitabı okudu
Var olan her şey nedensiz ortaya çıkar, zavallılığı yüzünden varoluşunu sürdürür ve rastgele ölür.
Sayfa 199 - Can YayınlarıKitabı okudu