Bu eser, bize Abdülhamit Dönemi’ne götürüyor. O zamanın sürgünleri, toplum yapısı, görüşleri Sinekli Bakkal ahalisinin yaşamıyla gözler önüne seriliyor.
İçinde hem manevi hem maddi aşkın olduğu,
Doğu-Batı ikileminin sanatla yoğrulduğu, Vehbi Dede- Peregrini’nin güzel dostluğunu içeren güzel bir romandı. Ayrıca kadının her şeyi yapacak güçte biri olduğunu diğer eserlerinde olduğu gibi burada da görüyoruz. Saraylar, köşkler mi güzel yoksa Sinekli Bakkal Sokağı mı okuyun, sizler karar verin. Bir masal gibi aktı ve gitti.