Yılın son kitabı olarak böyle bir kitap seçmiş olmak beni biraz daha fazla düşündürdü. Yılın bitmesiyle birçok şeyin değişeceğini umuyoruz belki, bir gün geçince her şey düzelecek gibi. Peki bizim düşüncelerimiz değişmeden mümkün mü bu? Hayata karşı duruşumuzu değiştirecek kendimizi yeniden bulmamızı sağlayacak etkilenmeler olmadan mümkün mü? Biliyorum bu sadece bir tarih ama umutları büyütmeye hazır, tüm günler gibi.
Firdevs'in hikayesini distopya olarak okuyacak kadar şanslı olmak isterdim ama en çok acıtan da bu hikayenin tanıdık olmasıydı. Ailesinin bile sevmediği hor gördüğü değer vermediği sadece bedeninin önemsendiğini bilen küçük bir kız çocuğu hayatına başlarken neyi öğrendi dersiniz? Nasıl bekleriz peki biz bu çocuğun ileride çığır açmasını, hayallerini gerçekleştirecek kadar güçlü olmasını, bize inanmasını? Unuttum kusuruma bakmayın Firdevs bir kadın, bu meziyetler kadınlarda aranmaz. Kadınlar durmak bilmeden temizlik yapar, yemek yapar, kocasını memnun eder, yok bunlara karşı gelirse dayak yer, tecavüze uğrar, öldürülür, öldürürse de katil olur. En kötüsü de bunların biteceğine olan inancımızın azalması, normalleşmesi. Erkek cinsinin kendini yüksek görmesine dişilerin boyun eğmesi, onları yüceltmeye devam etmesi. Hiçbir şey tek bir söz, tek bir gün ya da bir kitapla bitmeyecek. Ama bizim artık bu hikayeleri anlatmamız susmamamız lazım. Sıfır Noktasındaki Kadın birçok yere dokunacak içinizdeki. Biliyorsunuz ben kitabın hikayesini anlatmayı pek sevmem, bırakın kitap anlatsın size derdini.