1920 de yazılmış bu roman , Tanzimat Fermanı ile başlayan batılaşma ile cumhuriyete kadar olan kısmı anlatıyor denilebilir , NAIM efendi , seniha , cemil, sekine hanım , servet bey , faik ve HAKKI celis
Bir konakta başlayan bu hayat Naim efendi gibi gelenekçı , edebli muhafazakar bir Osmanlı beyfendisi ile torunları arası kuşak farkını anlatıyor ama bu ne fark be kardeşim batılaşma , çağdaşlama altında ne hallere düşüyor seniha , cemil seniha avrupa hayaliyle gezme görme arzusuyla yaşıyor içinden nasıl geliyor öyle yaşıyor istedigi gibi bir perde olmadan yaşıyor , Dedesi Naim Efendiyi adeta canlı canlı gömüyor mezera , Naim efendi kahırdan tıksıyor kötüleşiyor birde seniha'nın dili çok sivri ağzından ne geliyorsa söylüyor süzgeç yok ne düşündüyse o şekilde anlatıyor.
Senihanın babası servet bey ise alafranga hayata düşkün fazla herşeye müdahil etmeyen otoriteyi sağlamayan zayıf bir adam Birde Hakkı celis var adam gibi adam şair ruhlu , edebli , kendini bilen biri , edebiyata düşkün biri tanzimatla başlayan batılaşma demiştik herkes kendini düşeni alıyor Hakkı Celis batılaşma sanat olarak kendini geliştiriyor
Hakkı celis Senihayı aşık divane fakat haraketleri hiç hoşuna gitmiyor içindeki yangını söndüremiyor , kuşak farkı her zaman var hayat devam edecek fakat kuşak farkı sadece gelenek görenek olarak değil içinde edebi hayayı kültürümü yozlaştırıcak devam edecek
Utanma nedir ? Onu bilip edebli bir hal sergiliyor Hakkı celis şehit olarak vefat ediyor.
Günümüz 2020-de Senihalar epey bir çoğaldı , Ama Hakkı celisler çok az değer bilmek lazım ...