Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

reyhan

reyhan
@morfeslegen
~üslubun, kimliğindir ~Eppur si muove ~amor fati Biz hüzünlü ruhlarız ve hüzün çok büyüktür küçücük kalpler için #54909467 Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok!
208 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Sıra dışı üslubu ve diliyle biraz şaşırtan daha çok sersemleten bir yazar Kurt Vonnegut. Okumaya karar verirseniz naçizane önerim ara vermeden mümkünse bir solukta okumanız. Aksi takdirde anlaşılması oldukça zor olabilir. Yazar 1922 ABD doğumlu. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa 'da askerlik yapıyor. Dresden şehrinin bombalamasına şahit olduğunda ise savaş esiri olarak bir mezbahada bulunuyor. Savaştan önce biyokimya eğitimi alan Vonnegut, savaştan döndükten sonra antropoloji okuyor ancak vaktinin çoğunu yazarlığa ayırıyor. Kitap fazlasıyla otobiyografik özellikler gösteriyor. Savaşın anlamsızlığının ve ölçüsüzlüğünün metaforik bir anlatımı. Savaş karşıtı veya İkinci Dünya Savaşı' ni konu alan pek çok kitap okumuş olabilirsiniz ancak hiçbiri bu kadar yoğun değildir muhtemelen. Yaklaşık 200 sayfalık bir kitapta yaşam, ölüm, eşitlik, din, zaman algısı gibi pek çok noktaya değiniyor. Açıkçası kitabı okurken
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam Arayışı
kitabini hatırladım sıklıkla. İkinci Dünya Savaşı'ni konu aldığı için değil bu anımsama, insanın en zor şartlarda hayatına bir anlam katması veya hayatta kalmak için farklı çıkış yolları bulma çabasıydı. Kitap atölyemizde ocak ayı kitabımızdı.Biz genel olarak sevdik. Sıradışı bir üslup ve yazar okumak isterseniz tavsiyedir. Keyifli okumalar
Mezbaha Beş
Mezbaha BeşKurt Vonnegut · Can Yayınları · 20211,513 okunma
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Mihail Bulgakov, 1891 Ukrayna doğumlu. İlahiyatçı bir babanın çocuğu olan yazar tıp eğitimi almasına rağmen yazarlık yapıyor. Bir dönem gazetecilik ve tiyatro yazarlığı da yapan Bulgakov, 1940'ta Moskova'da vefat etmiştir. Köpek Kalbi 1925 yılında yazılmış ancak basılmadan yasaklamıştır. İlk basımı 1968'de Amerika'da daha sonra 1987'de de Rusya'da yapılmıştır. Distopya -bilim kurgu türündeki kitap, Ekim Devrimi sonrasını hicvetmesi, bolca göndermelerin bulunması açısından çok ses getirmiştir. İlginç bir dönüşüm üzerinden "yeni" Sovyet insanının eleştirildiği Köpek Kalbi bir kez daha, canlıları değiştirecek tek şeyin baskı, şiddet, zorlama, totaliter rejimler değil, sevgi olduğunu gösteriyor. Aynı adla kitaptan uyarlanan 1988 yapımı film de nadir olan iyi uyarlama filmlerden biri.
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,8bin okunma
282 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Tek kelimeyle harika! Kitabın son sayfasını okuyup kapağını kapattigimda hissettiklerimi yazdığım bir inceleme. Spoi falan içermez :) Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay olan mı yoksa var olan yaşamımızı zorlaştıran mı? Yıllar geçerken, eski fotoğraflara bakar gibi hep durup durup kaçırdığımız fırsatlara yanar dururuz. Geri çevrilen teklifler, bir türlü gerçekleşmeyen niyetler, gidilemeyen okullar, geliştirilemeyen yetenekler... ve nicesi. Olası hayatlarımızın bugünden daha mı iyi yoksa daha kötü mü olacağını bilemeyiz ama kaçırdığımızın hep nedense daha iyi olacağına inanırız. Hayat ağacımızın dalları sonsuza uzanır. Her bir dalı önümüzde farklı fırsatlar, alternatif yaşamlar sunar. Bizler seçtiğimiz hayatı yaşarken, diğer seçeneklerle takılı kalıp minnet duyacağımız güzellikleri görmezden geliriz. Ancak hayat tektir ve o da içinde bulunulan "an"dır. Kişisel gelişim kitaplarından hoşlanmam pek. Bu kitap bir roman ve kişisel gelişimin dibine vuruyor bence.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
"Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve bizden hayatın geri kalanını alır. Hayatın kendini anlayanları cezalandırmasıdır bu." Kahramanımız Meursault'un da duyguları kendinden önce yaşlanmıştır. Belki de babasız bir çocuk olarak büyümesinin sonucudur hayata, toplumun yargılarına kayıtsız kalması. Kahramanın yaşama, toplum normlarına
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bazı kitapları okurken sona yaklaştığında bir an önce bitsin diye okurum bazılarında ise son sayfalar bitmesin diye çaba harcarım. Sona yaklaştıkça çok sevdiğim dostlarımdan ayrılacakmışım hissi yoğunlaşır. Aylardır kitaplığımda bekleyen bu kitabı okumayı geciktirdiğim için kendimden özür diliyorum. Harika bir kitap okudum. Kişisel gelişim zırvalarından hiç hoşlanmam, okumuşluğum vardır ama çok az. Coelho hiç çaktırmadan kişisel gelişimin alasını yazmış. Bu kitap günlük rutinlerin, sorunların, streslerimizin bile bize müthiş bir armağan olduğunu, hayatla baş edebilecek güce sahip olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu ve en önemlisi de hayatımızdaki her yeni günün gerçek bir mucize olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,7bin okunma
Reklam
143 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
11 Mayıs, Adalı Sinağrit'in, Sait Faik, ölüm yıldönümü. Kitap Atölyemizde Sait Faik okumaları yapıyoruz bu ay. Ben de öncesinde Sait Faik'i hemşerisinden, sohbetini de çok sevdiğim sevgili Necati Mert'in kaleminden okumak istedim. Yaklaşık kırk yıllık süreçte Sait Faik'le ilgili yazıları, konuşmaları derlenmiş kitapta. Onu, öykücülüğünü tanımak adına güzel bir kaynak. İki sait Faik'ten bahsediyor Necati Mert sıklıkla. Bunların biri İstanbullu diğeri Adabazarlı ancak ikisi de "Adalı" ister Burgaz ister Adabazar. O içimizden bizden biri.
Adalı Sinağrit
Adalı SinağritNecati Mert · Hece Yayınları · 20065 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
"Şimdi düşün bakalım çocuk musun, karga mı? Yoksa dolaştığımız şu çok yüksek dağlar mı? Kuş musun yoksa düş müsün? Sen de kendi dağının tam içine düşmüşsün. Dilerim ki huzurla hayatını yaşarsın Bilginin ışığından bir an olsun şaşmazsın Masallar noktalansın, kitabımız kapansın Okuyanın gönlünde hep kuşlar kanatlansın... " Mantıku't Tayr ardından Kuş Masalları ne güzel geldi. Attarla 7 vadiden geçmiştik masallarla 7 dağ gezdik. Tavsiyedir, hem küçüklere hem büyüklere, kuş kanadında gezmek isteyen herkese...
Kuş Masalları
Kuş MasallarıŞermin Yaşar · Doğan ve Egmont Yayıncılık · 2018518 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
29 günde okudu
1973 yılında yayımlanan Dar Zamanlar üçlemesinin ilk kitabı. Aynı zamanda yazarın da ilk romanı. Öncesinde şiir ve oyunlar yazan Adalet Ağaoğlu, "Çatıdaki Çatlak" oyununun yasaklanması üzerine bir arkadaşının tavsiyesiyle roman yazmaya başlar ve Ölmeye Yatmak böyle ortaya çıkar. Geri dönüş ve bilinçakışı tekniğinin kullanıldığı romanda
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,236 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
84 günde okudu
"Hayal gücünün kanatlarına binerek dünyanın gerçeklerinden, hayatın gerçekliğinden uzaklaşma arzusuyla edebiyatın icrası arasında çoğu insanın asla aşamayacağı bir uçurum uzanır. Bunu aşmayı ve diğer tarafa geçmeyi başaranlar, yazarak dünyalar inşa eden ve yazar adı verilen azınlıktır. "der kitabın ilk sayfalarında Llosa. Günümüzde eline kalemi alan herkesin göğsünü gere gere "yazarım" iddialarında bulunması gerçek yazarlara hakaret gibi gelir bana. Nobel ödüllü Mario Vargas Llosa bu günlerde bize çok tanıdık olan uzaktan eğitimin faklı bir şeklini ortaya koyuyor kitabında. Mektupla uzaktan eğitim metodu. Kendinden yardım isteyen, yazar olmak yolunda gayret eden bir yazar adayına mektuplarıyla yol gösteriyor. Genellikle romana ait teknik bilgilerin yer aldığı kitapta kurgu, öykü unsurları (karakter, mekan, zaman, olay örgüsü), düşsel kurmacalar, "matruşka" ve "dönüşüm" gibi birçok bilgiye yer veriliyor. Eğer yazmaya eğiliminiz varsa mutlaka okuyun. Ayrıca nitelikli ve eleştirel okuma serüveni için de oldukça katkı sağlayan bir kitap. Kitap boyunca dünya edebiyatından çok sayıda yazar ve eserlerinden bahsedilmiş. Adı geçen bazı öyküleri açıp okumak da kitabı daha keyifli hale getirdi. Yazarın son sözüyle bitirmek isterim:"... yaratıcılık başkasından öğrenilmez; yaratıcı olmanın tek yolu okumak ve yazmaktır."
Genç Bir Romancıya Mektuplar
Genç Bir Romancıya MektuplarMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 2012176 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
*Soyun atası ağaca bağlanır, sonuncusunu da karıncalar yer. (spoiler içerir)
Atölyemizin Kasım ayı kitabıydı kendileri. İnceleme yazmayı birazcık (!) erteledim. İncelemeleri mümkün olduğunca okuma zevkinizi baltalamadan, merakınızı öldürmeden yazmaya çalışıyorum ancak bu kitapta prensibimi bozmuş olabilirim. Gabriel Garcia Marquez, 1965 yılında yazmaya başladığı romanı 18 ay gibi bir sürede tamamlamış. 1982 yılında da
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,4bin okunma
Reklam
261 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Edebiyata şiirle başlayan, sonrasında "Şiir yazamadığım için düz yazı yazıyorum." diyen W. Golding 1954 yılında Sineklerin Tanrısı kitabını yazıyor. Kimileri bu kitabı çocuk kitabı kategorisinde değerlendirse de kesinlikle bir çocuk kitabı değil bence. Yazar bu kitabı "Mercan Adası" kitabından etkilenerek yazdığını söylüyor. Öyle ki Mercan Adası kitabındaki iki ana karakterin adını kendi kitabında kullanıyor. Ralph ve Jack. Savaşın olumsuz etkilerinden kaçırılan, yaşları 6 ila 12 arasında değişen bir grup çocuğun ıssız bir adaya düşmesiyle başlıyor olaylar. Başlarında bir yetişkin olmadan, onları birileri gelip kurtarıncağa kadar bu güzel adada hoşça vakit geçireceğini hayal ediyor çocuklar. Her şey güzel başlıyor aslında. Bir araya gelen çocuklar gayet demokratik bir düzen kurmaya başlıyorlar aralarında. Ve fakat kötülüğün tıpkı iyilik gibi insanın yaradılışında doğuştan var olduğunu hatırlatan olaylar gecikmiyor. Çocukların, yetişkinlerin dünyasına ait hırslara, zaaflara yenik düşmesi, dönüşü olmayan sonuçlar doğuruyor. Okurken bir kez daha idrak ediyoruz; içimizdeki iyiliği de kötülüğü de besleyen ailemiz, eğitim kurumlarımız ve içinde yaşadığımız toplumun değer yargıları. Sineklerin Tanrısı, İkinci Dünya Savaşı'nda yıllarca çarpışan, insanların birbirlerine nasıl kıydıklarına en yakından tanıklık eden,zaman zaman umutsuzluğa düşmüş biri tarafından yazılmış bir dram. Her incelememi "Keyifli Okumalar" temennisiyle bitiririm ama biliyorum ki bu kitap çok da keyifle okunamıyor. Ama okuyun mutlaka...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,5bin okunma
632 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
Gonçarov'un 1857 yılında bir ayda yazdığı Oblomov Rus klasikleri arasına girmiş, toplumu o kadar derinden etkilemiş ki "oblomovluk" diye bir deyim türetilmiştir ve hatta Oblomovluk üzerine birçok kitap yazılmıştır. Gonçarov kendi toplumunun sosyal yapısına eleştirel bir bakış getirir. Bu kitap daha çok doğu toplumlarında kabul görmüş,
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Genellikle uzun öykülerini bildiğimiz Zweig'ın bilinen iki romanından biri "Merhamet" Farklı yayınevlerinden "Sabırsız Yürek" ve "Acımak" isimleriyle de basılmış. Doğrusu üç isim de kitaba çok yakışıyor. Dili ve konusu oldukça akıcı. Konu ise tam bir Türk filmi tadında. Dört ana karakter üzerinden ilerleyen
Merhamet
MerhametStefan Zweig · Yordam Kitap · 20136,1bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Çocuklarımıza okuttuğumuz, onların kitaplıkları için seçtiğimiz kitapları önce biz öğretmenler ve ebeveynler okumalıyız. Sosyal medyadan yakınen tanıdığımız Şermin Yaşar'ın bu kitabı da öncelikle yetişkinlerin okuması gerekenlerden. Hayattaki her şeyi, hayatı kendimiz ve çevremizdeki herkes için zorlaştıracak kadar abarttığımız doğrudur. Azı karar çoğu zarar, demiş atalarımız. Kapitalizm, mükemmeliyetçilik, sosyal medya başta olmak üzere tüm bağımlılıklar, hırslarımız, egomuz, ve bencilliğimiz yüzünden hayatlarımız zevksiz, tatsız tuzsuz bir hale geliyor. Tam da içinde bulunduğumuz bu günler durup nefes almak, hayata, iyiliğe, dostluğa, birlik ve beraberliğe, özümüze dönmek için güzel bir fırsat. Hayatımızda her daim dengede olmak dileğiyle... Keyifli okumalar
Abartma Tozu
Abartma TozuŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20195,7bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Peyami Safa 'nın 1951 yılında yayımlanan son romanı "Yalnızız" bu ay, kitap kulübümüz için seçtiğimiz kitaptı. Yazarın okuduğum ilk romanı değil fakat uzun zamandır okumamıştım Peyami Safa. Kitabımızın kahramanları Samim, Besim, Mefaret, Selmin, Meral, Ferhat, Necile, Feriha... Olaylar, yadırganası bir şüpheyle başlıyor ve kitap devamında sürükleyiciliğini bir an bile yitirmiyor. Samim karakterinin yaklaşık 150 yıl sonrasını hayal ederek kurduğu ütopik bir ülkesi var:Simeranya. Yazar hayalindeki kusursuz ülkeyi Simeranya ile anlatıyor bizlere. Karakter çözümlemeleri, ruhsal veya görsel betimlemeler harikulade. Yazarın hemen her kitabında üzerinde durduğu doğu-batı, madde ve mana dengesini veya ruh-beden ilişkisini belirgin olarak burda da görüyoruz. Ayrıca kitabın sonuna doğru telekinezi, önsezi, parapsikolojik olaylarla şaşırtmaya devam ediyor yazar. Üslup ve dili açık, anlaşılır ve gayet akıcı. Peyami Safa bu kitapta neredeyse her karakter ve tüm insanlık için iki benlikten bahsediyor. Samim'le dillendirilen bu durumda 1.benlik insani yönünüzü, erdemlerimizi yansıtırken; 2.benlik de içimizdeki kötülüklleri kışkırtan ve besleyen yönümüzü yansıtıyor. Ve olaylar roman kahramanları arasındaki bu içsel karakter savaşlarıyla şekilleniyor. Peyami Safa da muhtemelen birinci benliğini Samim'de ikinci benliğini Besim'le yansıtıyor bize. Kişinin kendini tanıma, kendini bulma mücadelesinde hatalar, doğrular, günahlar ve iç hesaplaşmalarla her okurun kendinden bir şeyler bulacağını düşündüğüm bir Türk klasiği. Mutlaka okunmalı ve iyi ki okumuşum dediklerimden. Keyifli okumalar...
1K Sakarya Okuma Grubu
1K Sakarya Okuma Grubu
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Gidiyoruz Çocuk, Değerli Galip Çağ'ın üçüncü öykü kitabı. İlk kitabı
Komşu Kapısı
Komşu Kapısı
için memleketi Sakarya' da edebiyat atölyemizde bir araya gelmiş ve tanışma şansı yakalamıştım. Her kitabında on dokuz öykü bulunuyor. Öykülerinde kendi çocukluğundan yola çıkarak hepimizin hayatına dokunuyor; gözümüzün önünde, burnumuzun dibinde olanları kendi penceresinden bazen mizahi bazen duygusal ögelerle bezeyerek sunuyor bizlere. Dili sade, anlaşılır, bizden... Sakarya Kitap Dostları ile okuma atölyemizde dün akşam misafirimiz oldu. Edebiyattan, okumaktan, yazmaktan, öykülerden, yaşanmışlıklardan müthiş keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Okuma yolculuğunuzda yolunuz henüz kesişmediyse kendisiyle mutlaka tanışın derim. Ayrıca sosyal medyadaki kitap incelemelerini de takip edebilirsiniz. youtube.com/channel/UC6lP9K...
Gidiyoruz Çocuk
Gidiyoruz ÇocukGalip Çağ · Kent Kitap Yayınevi · 201941 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Evler yıkılacak ve kitaplar yanacak!
Etkileyici... Okurken kitaplarıma ve kitaplığıma olan tutkum daha da arttı. Ekran Çağı'nın kitapları ve okumayı yok edeceğini 1950'lerden görebilen sarsıcı bir eser. Kahramanımız Guy Montag bir itfaiyeci. Ancak itfaiyenin görev tanımı şimdikinden çok farklı. Yangın söndürmek yerine yangın çıkarmak. Evet, gelen ihbarlarla kitap bulunan evlere gidiyor ve kitapları yakıyorlar. Çünkü kitaplar tehlikeli bu yüzden de okumak ve bulundurmak yasak. Kitaplar insanları düşünmeye sevk eder oysa insanların düşünmeye değil eğlenmeye ihtiyacı var(!) Kitaplarla zaman kaybetmeye değil. Montag yaptığı işi ve hayatı sorgulamadığı bir yaşam sürmektedir. İnsanların duygulardan makineleşmiş yaşamları onu rahatsız etmez ta ki komşusu olan Clarisse isimli genç kızla tanışana kadar. Montag Clarisse ile yaptığı kısa konuşmalar sonucunda hayatı, işi, evliliği sorgulamaya başlar. Kitapları yakmaya gittiği evin sahibi kadın kitaplarıyla birlikte yanmayı göze alınca Montag kendine şu soruyu sorar:"İnsanların uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne var?" ve tüm hayatını değiştirecek eylemlerin başlangıcı olur. Çünkü gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda yaşamak imkansızdır. Kitaplar iyi ki var.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"İçimde büyük bir huzursuzluk var, beni yavaş yavaş öldüren bir huzursuzluk." İnsanlık iddiasında bulunup da yeryüzündeki bunca adaletsizlik, kötülük, eziyet karşısında huzuru kaçmayanlar aynadaki akislerine bir kez daha bakmalı. Peki bu kötülükleri yapanlar? Hele hele din kisvesi altında insan öldürmeyi hak sayanlar... Livaneli, kah görmezden geldiğimiz, kah ah vah edip sonra 'selfi pozu' kadar süren mutlu hayatlarımıza geri döndüğümüz acı gerçekleri bir kez daha koyuyor önümüze. Irk, din, coğrafya... Kaderin ötesinde. İNSANsa bir muamma. İyilik ve kötülük hep yan yana. İnsanlığın en çok beslediği galip gelecek sonunda.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,7bin okunma
139 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
'ni bitirir bitirmez başladım bu kitaba. Aynı konuyu farklı bir üslup, farklı bir bakış açısıyla okumak için. İlkinde üslup şiirsel ve masal tadında. İkincisi ise yazarın malum tarzı, sonsuz virgüllerle bağlanan bitmeyen cümleler... İlkinde kaynak Kuran, ikincisinde Eski Lahit. Konu bilindik hikaye. Adem'le Havva'nın cennetten dünyaya
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Geçen ayın atölye kitabıydı La, Sonsuzluk Hecesi. İncelemeyi yazmak için aynı konuyu ele alan
Kabil
Kabil
i de bitirmeyi bekledim. Nazan Bekiroğlu'nun üslubuna yabancı olmamakla birlikte bu kitaptaki şiirselliği ilk başta sevdim ancak kitabın neredeyse tamamı bu üslupla devam edince konuya girmekte zorlanıyorsunuz. Bazı bölümlerin gereğinden fazla uzatıldığını düşünüyorum. Konu aslında bilindik, cennet ve cehennemin yaratılışı, ilk insan Adem ve Havvasının yaratılışı, cennetten sürgünlükleri, Habil ve Kabil'in hazin sonu. İnsanoğlu, yaratıldığı andan itibaren bir sınav içerisinde, koşulsuz itaat mi yoksa sorgulayarak kabul veya reddetmek mi? Bu ikilemin içinde Kabil gibi kaybolmak da var sonunda. Bu çok bilindik hikayeyi olağanüstü bir masala çeviren yazarın betimlemeleri de harika. Tüm bu güzelliklere rağmen ben yazarın denemelerini okumaya devam edeceğim. Romanlarında tercih ettiği üslubu benimseyemiyorum. Keyifli okumalar dilerim
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202112,3bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
69 günde okudu
Huzur'daki huzursuzluk
Bu kitap üzerine yapılmış çok kapsamlı edebi çalışmalar, makaleler incelemeler mevcut. Benim yazacaklarım kitabın bende bıraktıklarından bir tutam esinti naçizane. Beni şairliğimle tanıyın diyen Ahmet Hamdi, Türk edebiyatına gerçek bir başyapıt armağan etmiş. Tanpınar'ın Yahya Kemal ve Ahmet Haşimden, Valery'den etkilendiğini biliyoruz. Şairane
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı okuyalı epey zaman olmasına rağmen kitaplığımda her gördüğümde ya da bir Sabattin Ali paylaşımı okuduğumda birkaç satır olsun yazma zorunluluğu hissettim. Osman Balcıgil kaleminden okuduğum ikinci kitaptı Yeşil Mürekkep. İlki Celile idi ki onu da şiddetle tavsiye ederim. Sabahattin Ali'nin inişli çıkışlı hayatını anlatan, döneme sosyolojik açıdan ve tarihi yönden de ışık tutan biyografik bir roman. Sabahattin Ali kitaplarını okumadan önce okunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Hayatını, fikrini, aşklarını, acılarını ve ölümünü bildiğiniz bir yazarın kitabını okuduğunuzda alacağınız keyif çok daha üst düzeyde olacaktır. Keyifli okumalar dilerim. Yazarın son sözüyle bitireceğim. "Önemli olan, iyi yetişmiş beyinlerin, en verimli çağlarında siyasal iktidarlar tarafından hayatından bezdirilmesi, ülkelerinden kaçacak noktaya getirilmesi. Geçen bunca zamanda istisnasız bütün siyasi iktidarlar, bilfasıla, aynı hatayı sürdürmeyi seçtiler. Bugün de durum farklı değil. Havasından mıdır suyundan mı bilinmez üzerinde yaşadığımız topraklar tıpkı yüz otuz iki yıl öncesinde olduğu gibi, Sabahattin Ali 'nin döneminde de, bugün de, aklın peşinde koşan evlatlarını yok etmeyi sürdürüyor. Ne yazık! "
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20164,981 okunma
Reklam
115 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
– İşin ne? – Ev hanımı. – Ha çalışmıyorsun yani. Görev tanımın: Güne gitmek, börek yemek, dedikodu yapmak, sonuncusu ve en önemlisi koca parası yemek. Birgül Özcan kadınların zaman zaman - bazılarının her zaman- muzdarip oldukları konuları kıvrak, eleştirel, esprili ve oldukça gerçekçi bir üslupla anlatmış. Edebi değeri yüksek bir kitap beklentisine girmeden biraz nefes almak için bir iki saatinizi ayırabilirsiniz. Okurken çok eğlendiğimi kitap bittiğinde ise gözlerimin dolduğunu belirtmek istiyorum son olarak. Keyifli okamalar dilerim.
Ev Anası
Ev AnasıBirgül Özcan · Sel Yayıncılık · 2016276 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
İngiliz edebiyatından klasikler arasına giren Uğultulu Tepeler, yazarın ilk ve tek romandır. Emily Bronte 1848'de, 30 yaşında, verem yüzünden hayatını kaybeder. Uğultulu Tepeler'i 1847'de takma bir isimle yayımlamıştır. Ölümünün ardından kardeşi Chalotte Bronte romanı tekrar düzenleyerek Emily'nin gerçek ismiyle tekrar yayımlar. Roman, Heathcliff'in Cathy'ye olan hastalıklı aşkını anlatıyor. Sıradan bir aşk romanı değil. Sevgi - nefret, iyilik- kötülük, merhamet-zulüm gibi karşıtlıklara sıkça yer verilen romanda bir çocuğun sevgisizlik, nefret, sosyal statü farklılıkları yüzünden nasıl bir yetişkine evrildiğini çok çarpıcı bir şekilde gözlemliyoruz. Gerçek tutkusunun aşk mı yoksa nefret mi olduğunu anlamakta zorlandığımız bir kahramanla karşı karşıyayız. Romanın bütün kahramanları ayrı ayrı karakter tahlili yapılmasını hak ediyor ama incelemelerde okumayanları göz önünde bulundurmaya çalışıyorum. Eserin dili oldukça akıcı ve sade. Klasiklerin genel boğucu ve göz korkutan ağır anlatımındn uzak. Ben kitabı bitirdikten sonra filmini de izledim. İzlemek isteyenler için bağlantıyı aşağıya bırakıyorum. Ayrıca fikirlerini çok önemsediğim Galip Çağ hocamızın incelemesinin bulunduğu bağlantı da aşağıda. Keyifli okumalar deilerim youtu.be/Rllss7rrAm8 youtu.be/qtAqV7K1XIk
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,2bin okunma
848 syf.
10/10 puan verdi
"İnsanlık, sömürüp kuruttuğu gezegenin gelecek kuşaklar üzerindeki psikolojik etkisini hiç düşündü mü? Bir hayvan türünün, insanın ruh sağlığına olan anlamını kim değerlendirdi. Zihinlerimiz ormanlara, mercan resiflerine, balıklarla dolu denizlere, temiz havaya, temiz nehirlere ve okyanuslara özlem duyuyor. Yine de dünyaya zarar vermeye devam
Sürü
SürüFrank Schatzing · Pegasus Yayınları · 2015668 okunma
228 syf.
9/10 puan verdi
Öyküyü Okumak, öykü yazarlığına soyunmuş gençlere güzel bir rehber niteliğinde. Aynı zamanda öykü okuruna da okuma yolculuğunda farklı bir pencere açmakta. Edebiyatımızın on üç güzide yazarından birer örnek öykü ve öykülere ait çözünlemeler yer alıyor kitapta. Yazarın "İmge Öyküler" ile "Sanat ve Hayat" dergileri için 'Öykü Dili' başlığı altında kaleme aldığı yazıları derlediği edebiyat ve eğitim adına faydalı bir çalışma. Kitaptaki yazar ve öykü sıralaması yazarların doğum tarihleri esas alınarak yapılmış. Kitap, sıklıkla birbiri yerine kullanılan "öykü" ve "hikaye" kavramlarını ayıran noktaları vurgulayarak başlıyor. Sonrasında Sait Faik'ten Sabahttin Ali'ye, Adalet Ağaoğlu'ndan Tomris Uyar'a edebiyatımızın usta isimlerinin öykülerine dair çözümlemelerle devam ediyor. "İyi bir öyküde fark etmediğimiz şey, kötü bir öyküde gözümüze batan ilk şeydir. O şey dildir elbette." diyen yazar, öykünün her şeyden önce ve yalnızca bir dil işçiliği olduğunu söylüyor. Bu yüzden de ele aldığı öykülerin dilini ilmek ilmek çözümleyerek, okuru olaya, kurguya başka pencerelerden bakmaya davet ediyor. Kitaptan bir bölümle bitireyim: " Öykü yumuşak yumuşak okşamaz, başında ya da sonunda sarsar okuru. Bir tümceyle, bir ünlemle, bir sözcükle, kimi zaman susarak... Gerektiği yerde gerektiği kadar susmak, etkilemek için çırpınmaktan çok zaman daha iyi sonuç verir. Anlatacak çok şeyi olduğu halde susmayı başarmak zordur. "
Öyküyü Okumak
Öyküyü OkumakFeyza Hepçilingirler · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2016108 okunma
206 syf.
5/10 puan verdi
Eğer ölüm olmasaydı onu icat etmek zorunda kalırdık, demiş Voltaire. Ölümsüzlük... İnsanoğlunun var olduğu günden bu yana arzulanan, çareleri aranan ölümsüzlük mümkün olsa neler olur? Ölümsüzlük bir nimet mi yoksa hezimet mi? Ölümle yaşam arasında birçok olguyu sorgulatıyor yazar. Kitapta okurla konuşuyormuş havasında bir anlatım var. Hatta yazarın sık sık araya girip okuru ikna çabalarını sevmedim. Ayrıca Saramago'nun tarzı olan bitmeyen cümleler, virgüller birazcık sinir bozucu olabiliyor. Alıntı"Bazen gülenlerle ağlayanların nedenleri aynı olabilir hayatta."
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,8bin okunma