Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Sen barışamazken kendinle bile
Her varlık beyninin bir uzantısı olsa, neye yarar
Çığrından çıkmış bu evrende?
Doğanın bir anlık dalgınlığından doğdun
Suyun, toprağın yalnızlığından
Hep kendi içinde yürür durursun
Tanrıların gücenik kalması bundan
Kumdan kaleler yapıp, bozmakta üstüne yoktur
Beş duyunu yüzle çarptığın görülmüştür
Şimdilik yirmidört bilinmeyenli bir denklem
yaşamın
Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür
Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Enlemleri, boylamları birbirine karıştırdığın için
Bizimle uzlaşmadı, diye bağırıyor dini bütün olanlar
Sonun kötüye varacak, bildiririm...
Şu uygulamada çok değişik kafalar var arkadaşlar. Mesaj kısmını mecbur kalmadan ve emin olmadan kullanmayın derim. Hakaret edip engelleyen ergenler mi dersiniz, bir tartışma konusu açıp fikirlerini söyleyip dinlemeden engelleyenler mi dersiniz... Çok örnek var ama yazmaya değmez!
Müstehcen gözbebeklerinde kendi suretimi görmemek için gözlerimi yumdum; güzelliğim hakkında yapılan bayağı yorumları duymamak için işitme duyumu yok etmek isterdim; ruhların pis kokusunu içime çekmemek için burun deliklerimi tıkamak isterdim...
Daha heç kəs həyatının qalan hissəsini sakitcə başa vurub qocalacağına inanmır. Hamı yanğın qoxusunu duyur, həyatdan nə isə qoparmağa çalışır. Nəfəsi tutula-tutula onun arxasınca qaçır ki, əldən çıxarmasın.
Yazarımız Waris Dirie somali'de çölde zor durumlar altında yaşayan on iki çocuklu ailenin kızıdır. Babası tarafından 5 deve karşılığında yaşlı bir adamla evlenmek istemediğinden somaliden kaçıp kendi hayatını kurmaya karar verir.
Waris Dirie Somaili'de çölde yaşayan kızların çok zorluklar altında yaşadıklarını ve kadın sünnetini ele
Ahmet Kabaklı da Türk Edebiyâtı Vakfı'nda 1986 senesinin Haziran ayında düzenlenen Yedi Büyükler toplantısında Sâmiha Annemizden bahsederken: "Sâmiha Hanımefendi kadar titiz bir okuyucu görmedim. O muhakkak ortamızda bir büyük ilham gibidir. Tur'da oturan bir veli gibi, sesini bize duyurur. Yazımızda ufak bir meziyet varsa ilkin onun gözü önündedir, ve ilkin o bizi bulur ve ilkin o bizi tebrik eder. Maksat teşviktir. Yazılarımızı yâhut faydalı yazıları, her güzel yazıyı teksir edip Avrupa'ya yollar, Anadolu'ya yollar, Sûriye'ye yollar, Mısır'a
yollar.” demiştir.