"Denizle tuz gibi karıştı aklım
Bir sana tutkunum, bir sana düşman.
Kalbim avucunda yok gizli saklım,
Bir sana tutkunum, bir sana düşman.
Dalgalara yenik düştük yüreğim,
Yelkenler perişan yerde direğim
Gel gitlere boyun eğdi yüreğim
Bir sana tutkunum, bir sana düşman."
Kişiyi dayanılmaz bir güreşte çaresiz bırakan Sözler ve anlamlarla. Şiirin önemi yok, Kişinin (yeni atılım için) beklediği o değildi. Değeri ne olabilirdi uzun süre beklemenin, Uzun süre umulan sessizlik, güz huzuru Ve yaşlılık bilgeliği mi? Bizi mi aldattı, Yoksa kendilerini mi, kısık sesli yaşlılar, Bırakarak bize sadece bir aldatma reçetesi? Huzur yalnız bilinçli bir vurdumduymazlık, Bilgelik yalnız ölü gizlerin bilgisidir, Yararsızdır karanlıkta, ya özenle gözlerler Ya da görmezden gelirler.
Şimdiki aklım olsa kesinlikle gemi kaptanıyla evlenirdim. Düşünsenize kocanız aylarca yok, kafa rahat. 5-6 ayda bir geliyor. Muhtemelen onda da yeni evli gibi bol sevişme, balayı tadında gezip tozma vs. geçiyor. Evlilikte bıkma, monotonluk diye bir şey söz konusu bile değil. Hep bi özlem vs. olduğu için aşk da bitmez. Size hep prensesler gibi davranır. Yalnız da olsanız (ki bence bu kötü bir şey değil) hesabınıza her ay dolarlar akar (wuhuuuu!) İşte rüya gibi evlilik dedikleri bu olsa gerek. Bu uzak yol kaptanları ideal eş, bunlarla yapılan evlilik ideal evliliktir. Nokta.
"... senin ve çoğu insanın gördüğü gerçeklik bir yanılsamadan başka bir şey değil. Gözlerimizle gördüğümüzün ötesinde bir gerçeklik var. O gerçekliğe kalbinle hissederek ulaşmalısın. Başka yolu yok "