13 Şubat 1925'te başlayan Şeyh Said isyânı sebebiyle hükümet, "Takrîr-i Sükûn" kanûnunu çıkartarak, ilk muhâlefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı ve bir çok gazeteyi kapatmış; çok sayıda gazeteciyi tevkif ve hapsederek, yeniden kurduğu "İstiklâl Mahkemeleri"ne göndermişti.
Said Nursi'nin hayatını 1925'teki Şeyh Said isyanı değiştirdi. İslami bir Kürt isyanı olarak tanımlanabilecek bu olaya Said Nursi şu gerekçelerle destek vermemişti: "Türk milleti asırlardan beri İslamiyetin bayraktarlığını yapmıştır. Çok veliler yetiştirmiş ve şehitler vermiştir. Böyle bir milletin torunlarına kılıç çekilmez. Biz müslümanız, onlarla kardaşız, kardaşı kardaşla çarpıştıramayız. Bu şer'an caiz değildir. Kılıç, harici düşmana çekilir, Dahilde kılıç kullanılmaz. Bu zamanda yegâne kurtuluş çaremiz Kur'an ve iman hakikatleriyle, tenvir [nurlandırma, aydınlandırma] ve irşad etmektir. En büyük düşmanımız olan cehli izale etmektir. Teşebbüsünüzden vazgeçiniz. Zira akim kalır. Birkaç cani yüzünden binlerce masum kadın ve erkekler telef olabilir."
Sayfa 88 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şeyh Said İsyanı
Diyarbakır’da görev yapacak olan “İsyan Bölgesi İstiklal Mahkemesi” şu kişilerden oluştu: Reis: Mazhar Müfid Bey(Kansu)-Denizli milletvekili Müdde-i Umumi(Savcı): Ahmed Süreyya Bey(Örgeevren)-Karesi milletvekili Üye: Ali Saib(Ursavaş)-Urfa milletvekili Üye: Lütfi Müfid(Özdeş)-Kırşehir milletvekili Şeyh Said ve 28 arkadaşı, yargılanmak üzere 5 Mayıs 1925 günü Diyarbakır’a getirildiler.23 Mayıs günü Şeyh Said’in ilk sorgusu yapıldı.Daha sonra da diğer isyancıların… Uzun süren sorguda Şeyh Said, “Niçin ayaklandınız?” sorusuna, “Din hükümleri zayıflamıştı.Gereğini yapmak istiyordum” karşılığını verdi.Savcının, “Diyarbakır’ı aldıktan sonra müstakil bir Kürdistan Krallığı mı istiyordunuz?” şeklindeki sorusuna Şeyh Said, “Krallık bilmiyoruz.Benim yegane maksadım, din hükümlerini tatbik etmekti.Kürdistan istiklalini kat’iyen düşünmedim.” diye karşılık verdi.
Neşit Hakkı Uluğ'un araştırmalarına göre Seyit Rıza'nın belli başlı özellikleri ve faaliyetleri şunlardır: 1. Hilekâr, oynak, elastik ve politiktir. 2. Esrar içer. 3. Onun girdiği evin halkının cehennemden kurtulacağına inanılır! Bu nedenle bir eve gitmek için bir hayli rüşvet alır. Rüşvetçidir. 4. Halkı soyar, halkın malını gasp edip zorla vergi toplar. 5. II. Abdülhamid döneminde 1908'deki Dersim İsyanı'nı da Seyit Rıza kumanda etmiştir. II. Abdülhamid, Seyit Rıza'nın önderliğindeki bu isyanı 17-18 tabur askerle ancak bastırabilmiştir. 6. İkinci Meşrutiyet'ten önce Ermeni komiteleriyle çalışmış Taşnak Sütyan Komitesi'ne yazılmıştır. 7. 1908'de Ikinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Dersim bir kere daha isyan etmiştir. Bu isyanın lideri de yine Seyit Rıza'dır. 8. 1912'de Hozatlı Hızır Çavuş'un emrine verilen 400 jandarma Seyit Rıza'nın üzerine gönderilmiştir. 9. Koçgiri İsyanı'nın elebaşlarından Alişan Bey ve Alişer'i Seyit Rıza himaye etmiştir. 10. 1925 Şeyh Said İsyanı'nda Dersim ağaları Cumhuriyet'e bağlılıklarını bildirdiklerinde, Seyit Rıza bağlılık bildirmemiştir.
Sayfa 502 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
Ali Fuat Cebesoy'un ve İnönü'nün İzmir Suikastıne dair ilginç yorumu
Yasal siyasi muhalefet ve muhalif çizgideki basın, 1925 yılı içerisinde, Şeyh Said isyanı vesilesiyle büyük oranda yok edilir veya sindirilir. Halk Fırkası, muhalefetin bulunmadığı bir siyasi alana kavuşur. Ancak, Hü­kümet açısından hala bazı sorunlar vardır. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın binaları kapatılarak faaliyetleri kısıtlanmıştır,
Tarih tekerrürden ibarettir
13 Şubat 1925'te başlayan Şeyh Said isyânı sebebiyle hükümet, "Takrîr-i Sükûn" kanûnunu çıkartarak, ilk muhâlefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı ve bir çok gazeteyi kapatmış; çok sayıda gazeteciyi tevkif ve hapsederek, yeniden kurduğu "İstiklâl Mahkemeleri"ne göndermişti.
Reklam
60 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.