Maddecilik, idealizm, mistisizm, milliyeçilik, marksizm tartışmasının kesişim alanı olan kitapta, ruhsal buhranlar, sanrılar ile nihilist ironizmden uzaklaşıp bireyliği aleyhine milletini, milleti aleyhine insanlığı, insanlık aleyhine allah'ı tercih eden bir genci anlatır. Gelin şimdi bu gencin yaşantısından bahsedelim;
40’lı yıllarda başarısız bir tıp öğrencisi iken bir süre sonra başarısız bir felsefe öğrencisi olan ferit devamlı halisünasyona benzer hayaller görmektedir. teyzesi ile kavga ettikten sonra taşındıgı pansiyonda bu rahatsılıgı daha da artar ve zamanla bunların hayalden, bilinç altı üretiminden öte bir şey oldugunu düşünmeye başlar. ama pozitivist bakışı tamamiyle böyle düşünmesine engel olur. pansiyonda kalan felsefe öğretmeni aziz bey ile bunları epeyce tartşıpı tartarlar.
ferit ve kız kardeşi nilüfer’in hastalıkları verem yüzünden ada’ya taşınan roman kahramanları bir sene önce ölmüş matmazel noroliya adında bir hanımın evini kiralarlar. ferit’in rahatsızlıgı burda da devam eder fakat şekil degiştirerek. bu sefer gezindiği hayal alemi ona huzur verir. matmazel noroliya’nın koltuguna oturdugunda manevi bir güç ile doldugunu müsbet yonde değiştiğini zamanla hafakanlarının gectigini farkeder. ve pejmurde sersem hayatına çeki düzen vermeye karar verir.