Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ozkansyh

ozkansyh
@1zkn
17 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
"Kaygı," diye yazmıştı Kierkegaard, on dokuzuncu yüzyılın ortalarında, "özgürlüğün verdiği baş dönmesidir."
Reklam
Bekleyen her şey bir gün solar ve ölür. Bu bir papatya da olabilir veyahut bir umut da.
Gurur insanın düşüncesindedir; söze dökülen onun pek küçük parçasıdır.
Montaigne
Montaigne

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu. Dünyanın bütün kızılderilileri yenilir, Spartakus kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri’ye kıl kapar gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri’nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine...
59 syf.
·
Puan vermedi
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör
6.4/10 · 29,3bin okunma
Reklam
Ve bilirim sonunda süpürüp götürecek zaman seni de; Ne hoşluklar kalıyor, Ne güzellikler kalıyor yarına. Zaman gelip savurdu mu tırpanını, Çare yok gideceksin.
687 syf.
·
Puan vermedi
·
213 günde okudu
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski
9.1/10 · 160,1bin okunma
...Estetik kaygısı, güçsüzlüğün ilk belirtisidir!
Sayfa 649Kitabı okudu
...Her şeyin içine tükürmekte, aldırmazlıkla en ileri gidenler, yasa koyucu olurlar. Herkesten daha gözü pek olan, herkesten daha haklıdır! Bugüne kadar böyle gelmiş, bu bundan sonra da böyle gidecek! Bu gerçeği ayırt edemeyenler kördür!
Sayfa 521Kitabı okudu
Yine derin bekleyişlerle geçiyor vakitlerim Bir ses, bir nefes bile olsa kulaklarımda titreyiş Beklerim.. Ömür boyu aradığım bu değil mi? Bitiş değil ki bu, gelişlerinde arıyorum.. Arıyorum bir veda havasında gidişlerini.. Bazen masalar yıkıyorum, ve de kadehler Dağ gibi adam nasılda yıkılıyor böyle Söyle bana söyle! Kaçıncı gidiş bu? Kaç kere
Reklam
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Yarın düzenleyecekler aşklarımızı, Ner’deyse. Huysuzluğumuz ondan. Perdeleri kapatmalı mı? Perdeyse. Yaşamlarımızın, doğumlarımızın Tadı kaçmadan.. Gökteyse, yerdeyse, Bir şeyse. Çarpık çizdiriyorlar, Karanlık yazdırıyorlar, Canından bezdiriyorlar.. Kırgınlığımız ondan. Acı-acı güldürüyorlar.. Hırçınlığımız ondan. Ağlamaca karamsarlık tütüyor Buram-buram Konularımızdan.. Burukluğumuz ondan.
Güven içinde olduğumu bilmem hiç Sevildiğimi, önem verildiğimi Benim başkalarını aradığım gibi Arandığımı bilmem… Dünyanın bütün suçlarını işlemiş Bütün yanlışlarını ben yapmışım gibi Yaptığım her işten tedirgin oluyorum. İçimde sürekli bir horlanma korkusu Bir kekeme tutukluğu ürkek dilimde En iyi bildiğim konuda bile Çekine çekine konuşuyorum. Çekilip sonra kabuğuma küskünlüğün Kendime düşlerden sığınaklar kuruyorum Kırık dökük izleriyle hayatın. Usul sesli içe değen incecik Bir şarkı büyütüyorum, ömrüme benzeyen… Sabah kadar uçuk, akşam kadar acı Rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı Acemi bir şarkı… Umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
O kadar güzelsin ki Kendin de bilmiyorsun Ölüm düşüncesini koparıp almalı senden Asıl vurulan benim, sen boşuna ölüyorsun.
“İkna edilmişlerle yola çıkılmaz. Yola, inananlarla çıkılır.”
118 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.