Self determinasyon; Uluslararasi hukuk cercevesinde "Tum halklarin siyasi, ekonomik Ve sosyal rejimlerine Karar verme serbestligi " olarak Tanimlamistir Self determinasyon ilkesinin kokeni 4 temmuz 1776 Amerika bagimsizligina dayandirilirken 1789 Fransiz devrimiyle esas olarak sekillendirildigi dile getirilmistir . 1.Dunya Savasi sonunda Woodrow Wilson tarafindan ortaya konulan 14 ilke arasinda yer verilmesiyle olusmustur Dunyada ulkelerin sadece 20 tanesinde etnik olarak homojen Bir durum soz konusu Ulkelerin %40 Dan fazlasi 5 veya daha cok etnik yapidadir Ispanyada 17 ozerk 2 ozerk Kent Italya 5 ozerk 20 idari bolge var Bir teror orgutunde hava araci kullan ilk orgut IRA olmustur (1974) Bruksel Merkezli Federal 3 ana topluluk kendine has marslari , bayragi , parlemento
Oppenheim da diğer ülkelerin arkeologları gibi Ortadoğu'nun neredeyse bütün bölgelerini gezmiş, aşiretler hakkında bilgi toplamıştı. Almanya, Osmanlı İmparatorluğu ile anlaşma imzaladığı 2 Ağustos 1914 tarihinde Oppenheim'ı Berlin'e  çağırarak onun hazırladığı raporlar doğrultusunda Birinci Dünya Savaşı'nda Ortadoğu'daki stratejisini şekillendirmişti. Gertrude da kendi bilgisine başvurulması için aynı şekilde 1915 yılı sonunda Arap Büroya çağrılmıştı. 
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Değişen şartlar altında Rusya'nın tavrı
Gerçekten de Sovyet Rusya, Montreux sonrasında anlaşma hükümlerinden rahatsızlığını çok sık dile getirip, hatta 2.Dünya Savaşı sonrasında, revizyonunu isterken, 2000’li yıllarla birlikte tersine bir tutumla Montreux’nin muhafazası için mücadele etmeye başlamıştır.
Sayfa 136Kitabı okudu
Üsküp'teki evimize dönmeyi dört gözle bekliyorduk. Tehlikenin yavaş yavaş geçmekte olduğuna kendimizi inandırmıştık.
Irk veya kökene mensup bütün insanları aynı sepetin içine atıp ön yargılı olumsuz genellemelerin tehlikesini daha çocukken anlamaya başladım. 2. Dünya Savaşı boyunca yaşanan cinayetlerin tesiri altında kalıp; "Bütün Almanlar Nazidir ve suçludur" demenin yanlış olduğuna inandım.
Benim de dahil olduğum 2. Dünya Savaşı sonrası kuşağı, kadınların çocuksulaştırıldığı ve mal muamelesi gördüğü bir zamanda büyüdü. Ama ne mutlu ki her zaman rüzgarla gelen yabanıl tohumlar vardı. Yazdıkları şeyler yetkin görülmese de, kadınlar bir şekilde hep ışıldadılar. Yaptıkları resimler kabul görmese de, bir şekilde ruhu beslediler. Kadınların sanatları için ihtiyaç duydukları araç ve yerler için yalvarmaları gerekiyordu ve hiçbirini bulamadıklarında ağaçlarda, mağaralarda, ormanlarda ve dolaplarda kendi alanlarını yarattılar.
Reklam
Kazablanka Filmi - 2
RICK'İN AMERİKAN BARI Hikaye, İkinci Dünya Savaşı'nda Kuzey Afrika'da Kazablanka kentinde yer alır. Avrupa'dan kaçıp kenti dolduran mülteciler Lisbon'a çıkış vizesi peşinde koşarlarken Nazi ajanları da onları yakalamayı planlamaktadırlar. Mültecileri ve sıkıntılı durumlarını görmek için bütün kenti dolaşmamıza gerek yoktur; her şey Rick'in barında yer alır. Sokağa çıkmadan savaşın arka planını ve bütün gerilimlerini görürüz. Rick'in barı dış dünyanın küçük bir örneğidir. Daha önce de belirtildiği gibi, gerilimi artırmak istiyorsanız karakterlerinizin coğrafi mekanlarını mümkün olduğunca sınırlı tutmalısınız. Bütün çıkış yollarını kapatın. Kahramanla düşmanını karşı karşıya getirin. Onları kentin birer ucuna yerleştirirseniz gerilimi sulandırırsınız. Hareketi Rick'in barıyla sınırlı tutmanın nedeni parasal olabilirdi, ama önemli olan etkidir. Dünyayı dolaşmanız gerekmez. Sekiz farklı ülkede on yedi değişik kenti dolaşmadan da egzotik ve yabancılık duygusunu elde edebilirsiniz.
Sayfa 231
Gayri nizami savaşın başlatılması ve sürdürülmesi üç aşamayı gerektirir: 1. Gerilla gruplarının hazırlanması ve örgütlenmesi. 2. Gerillanın başlatılması ve kökleşmesi. 3. Gerillanın gelişimi ve hareket savaşına dönüşümü. Bir gerilla birliği, 10 kişiden başlayarak 1000 kişiye kadar çıkabilir. Ama bu savaşta, klasik ordularda olduğu gibi asker sayısının çokluğu ölçü değildir, çünkü beklenen ve yapılması gereken iş farklıdır. Silahlı propaganda, taciz, moral bozma, şaşkınlık yaratma, halkı kendine çekme gibi siyasi amaçlar gerillanın öncelikleridir. Zayıflığı yakalayınca da gerilla, eşek arısı ve akrep gibi saldırır.
Sayfa 48 - İnkılâp Yayınevi 9. BasımKitabı okudu
1. Dünya Savaşı 20 milyona yakın insanın canına mal oldu. Almanya 1. Dünya Savaşı'ndan muazzam zayıflamış olarak çıktı. Toplam 65 bin kilometrekare toprak kaybetti. 7 milyon ki­şilik nüfus kaybına uğradı. Haziran 1919'da imzalanan Versail­les Antlaşması'yla ordusunu 100 bin kişiye indirmeye mecbur edildi. Hava kuvvetlerine sahip olması yasaklandı. Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşta verdiği toplam zayiat ise şöyleydi:147 804 bin şehit, 250 bin esir, 400 bin yaralı olmak üzere toplam zayiat 1.454.000 oldu. Savaşta toplam zayiat olarak en büyük sayıya ulaşan ülke ise Rusya oldu: 6.761.000 toplam zayiatın içinde en büyük ra­ kam ise verilen esir sayısıydı: 3.500.000. Almanya ise savaşta en çok askerini kaybeden ülke oldu. Hayatını kaybeden asker sayısı 2.037.000 idi. Neticede iki tarafın toplam zayiatı 32.779.826 olmuştu.
Sayfa 187Kitabı okudu
ve ben şehir dışında deniz kenarında yürüyor olacağım esir kampında 2. Dünya Savaşı'nda yakılan ( pembe üçgen ) eşcinsel yeğenimi düşüneceğim uzun uzun ( tül) git ve sonsuz ilenmelere örtül ey erkek ömrüm
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.