Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Merdivenleri sert adımlı asker gibi tok sesler yansıtarak çıkmış ve odaya ge­ ne mermi gibi düşmüştü. Bir elinde gazete, bir elinde küçük bir valiz olduğu halde; tatlı telaf f uzuyla odada bulunanlara: "Meğhaba dostlağ!" diye selam verince, biraz hayret etmiştim. Kimdi bu garip adam acaba? Sert tavırlarıyla sivil giyinmiş askere benziyor, uzaktaki şantiyeye gidecek mühendisi andırı­ yor ve yaya dünya turuna çıkmış egzantirik seyyahı hatırlatıyordu. 20 yıl önce; -hala olduğu gibi- çok dinç görünüşlü gövdesi hüviyeti hakkın­ da beni tereddütlere düşürmüşse de yüzündeki kocaman ve azametli sakalı, 205 onun bir fi lozof olduğu şüphesini de vermiş bulunuyordu. Nitekim konuş­ maya başlayınca bu sanımda yanılmadığımı anlamıştım:
Sayfa 210Kitabı okudu
"Yeryüzünde gücü ellerine geçirdikleri zaman ekini ve nesli bozarlar." (Bakara 205) mealindeki ilahi uyarı, Siyonist ve Emperyalist yapılanmaların neslimize, sağlığımıza, ekinlerimize ve gıdalarımıza yapacağı saldırılara karşı mutfağımızı da bir cihad meydanına çevirme çağrısıdır. Tükettiğimiz gıda maddeleriyle ilgili olarak haram ve helal bilgisinin yanında şüpheli olan gıda maddeleriyle ilgili geniş ve detaylı bilgi sahip olmak modern zamanlarda yaşayan Müslümanlar ve özellikle mutfaklarımızın yöneticileri annelerimiz için vacip hükmünü almıştır.
Reklam
Kur'ân-ı Kerim'de "Allah fesadı sevmez" buyrulur(Bakara 205) Fesadın anlamı bir şeyin doğasını bozmak, onu yerinden etmek, o şeyin tabiatına müdahale etmektir. Hastalık, keder ve hüzünler de insanın doğasıdır. Bunların hiç olmamasını dilemek, insanı tabiatından koparmak istemektir.
Avustralyalı yazar Alan Moorehad’in 1956’da yayınladığı Galipoli isimli eserinde tarafların Çanakkale zayiatı şöyle sıralanır: Türkler 251.309 İngilizler 205.000 Fransızlar 47.000 Aynı eserde Türk zayiatının detaylarına da iner: Ölü 55.127, yaralı 100.177, meçhul 10.067, hastalıktan ölen 21.498, hastalanan 64.440. Bu arada yaralananlardan tedavi sıra­sında ölenlerin rakamları verilmemiştir.
Sayfa 272
Şuara sûresi, âyet: 205-206-207
" Görüyor musun? Eğer biz onları yıllarca yaşatsak da sonra korkutuldukları azab başlarına gelse o yaşadıkları zevk, kendilerine hiç bir fayda sağlamaz." İşte bu âyete dayanarak şeytanın rahat ve refah düşkünlüğü yolu ile üzerimde sağlayabileceği etkiyi kırdım.
Bakara Sûresi 205.Ayet
Zalimler yeryüzünde iradeyi ele geçirdikleri zaman ekinler ve nesiller ifsad ederek işe başlayacaklar fakat Allah fesadı sevmez
Reklam
Savaştan hiçbir fayda edilemez, fayda elde ettiklerini düşünenler ise bana göre neler kaybettiklerini göremeyen zavallı körlerdir.
" Yardıma layık olanlar ender olarak yardım için yalvarırlar. En layık olanlar ise asla ! "
Sayfa 45 - Alek Popov - Köpekler Alçaktan UçarKitabı okudu
Şiir, gâipler âleminden gelendir... Şiir, kalpler nüfuz edendir... Şiir, insan olduğumuzu hissettirendir... Şiir, gizli sırları aşikâr edendir..
Yani Nurullah Genç 。⁠◕⁠‿⁠◕⁠。
ŞAİR Şair, hiç almayan, hep kendinden verendir. Şair, bencil gibi görünse de ülkesini ve insanını hep kendisinden fazla düşünendir. Şair, nice haksız suçlamalara göğüs gerendir. Şair, kadir kıymet bilenlere kalbini ikram edendir. Şair, kendisini bütün insanların yerine koyandır. Şair, her türlü çirkinliğe savaş açandır. Şair, insanlığa mutluluk reçeteleri yazandır. Şair, yoksullar, öksüzler, kimsesizler için her dem yüreği kanayandır. Şair, en çorak kalplerde bile iyilikler yeşertmek uğrunda çabalayandır. Şair, bizi bizden fazla düşünen, bizim için kafa ve kalp yorandır.
Sayfa 29 - Bekir OğuzbaşaranKitabı okudu
Reklam
" Her insan ayrı bir âlemdir, İnsan, düşünceden ibarettir. Geri kalan et ve kemiktir. "
Sayfa 26 - Hz. MevlanaKitabı okudu
"Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz Bu kesik dansa karşı bana bir şey öğretmediniz Kadının üstün olduğu ama mutlu olamadığı Günlere geldim bunu bana öğretmediniz Hükümdarın hükümdarlığı için halka yalvardığı Ama yine de eşsiz zulümler işlediği vakitlere erdim Bunu bana söylemediniz İnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler Bunu bana öğretmediniz Kardeşim İbrahim bana mermer putları Nasıl devireceğimi öğretmişti Ben de gün geçmez ki birini patlatmayayım Ama siz kâğıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini nasıl sileceğimi öğretmediniz.. "
Sezai KarakoçKitabı okudu
1.049 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.