Kitabın yazarı 
Oliver Sacks bir nörolog. Bu kitabında da karşılaştığı tuhaf vakaları yazmış. 24 tane ayrı vaka bulunuyor. Bazıları çok ilginç ve güzeldi. Hepsi de gerçekmiş, bazıları gerçek değilmiş ya da gerçek olamazmış gibi geliyor özellikle 23.bölümdeki ikizler çok ilgimi çekti. İçinde çok fazla tıp biliminden terim var, yabancı kelimeler (latince) çok fazla. Bazı yerlerde teknik kısımları anlamakta güçlük çektim. Genel anlamda şaşırtıcı ve güzel bir kitaptı. Tıp bilimine ilgisi olanların kesinlikle, tuhaf vakaları seven kişilerin muhakkak okuması gereken bir eser. Bu iki gruptan olmayan kişiler içinde okunabilir seviyede bir kitap. Puanım 6,8/10.
Başlarda olay örgüsünün mantığını oturtamadım. Zorlandım, ama yazar 
Hakan Günday olduğu için direndim. İyi ki de direnmişim. İlerledikçe üçüncü kolum gibi oldu kitap, bırakamadım. Genel olarak yorumlarda "bunalıma soktu, karanlık bir kitap" gibi cümleler okudum. Beni bunalıma sokmadı açıkçası (siz bunalım için bahane arıyorsunuz bence :) ) ama kapağı kapatınca boşluğa düşüren bir sorgulama yaşattı. 
Kinyas ve Kayra
Bir insanın 23 yaşında yazdığı ilk kitabı nasıl böyle olabilir? Ve henüz lisede yazmaya başlamış.. Çok büyük saygı duydum. Ne yazsam eksik kalacak, ne desem hakkını yiyeceğim gibi geliyor. #okuyunokutun
Nihilizmin zirvelerinde yaşayan iki arkadaşın hatta arkadaş demeyelim, yanyana gelmiş iki insanın, bataklıktan farkı olmayan hayatlarını ve hayat görüşlerini anlatan çok akıcı bir eser. İyi ki okudum. Son olarak Kinyas'ın "Benim adım Kinyas" diye başlayan bir tiradı var. O kısmı benim için tekrar okuyun :')
"Bir fahişe ile bir rahibenin, bir cani ile bir polisin yan yana yattığı mezarlıklar bana, hayattaki tek gerçek, tek yalansız manzara olarak göründü." #aklımdakalancümleler
